PAYİTAHTTA BİR ÖMÜR
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
Konya’da etliekmek savaşları-2
SURİYE’YE “OSMANLI YÖNETİM MODELİ” LAZIMDIR.
HRİSTİYAN BİR KOMŞUN NAMAZ KILSA NE DERSİN?
Laiklerin gücü nereden geliyor?
Bitcoin altına rakip olabilir mi?
HAK AŞIĞI AHMED-İ KUDDÛSİ
Yeni Bir Yıla
BİZ YAPTIK BİZ
“Ver Korkuyu” Değil; “Ver Coşkuyu”
DOĞAL ŞİFA KAYNAĞI: YEŞİL ÇAY
İNGİLİZLER VE HİNDİSTAN’IN KARANLIK TARİHİ
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
Oynamak İstemeyenler Varsa İsteyenler Oynasın
ALMANYA’DA TÜRK OLMAK -2-
Futbolun Yazılı Olmayan Kuralı…
SURİYE’NİN BÖLÜNMESİ
Alfa Romeo Junior
KONYALISIN ETLİEKMEK
Şiir yazmaya başladığımda, Mehmet Âkif Ersoy'u örnek aldım. Onun üslubu, şiire kattığı değer, Kur'anî ifadeleri şiirle anlatması…Âkif'e olan sevgi ve hayranlığımı daha da arttırdı. İstiklal Marşı, başlı başına bir şah eser! Sanki bu gün yazılmış gibi, taptaze, dipdiri ve canlı. Okudukça damarlarımızdaki kanın harekete geçmemesi mümkün değil.
Şair deyince önce aklıma Âkif gelir. Zira yurdumuzun tehlikeye girdiği andan itibaren gece gündüz, yaz dememiş, kış dememiş, yorgunluk nedir bilmeden şehir şehir, kasaba kasaba, köy köy dolaşıp halkı milli şuurla şuurlandırmak için çalışmıştır. Kararlı, azimli, sebatkâr, sabırlı ve sözünde dimdik durmasını bilen insandır.
"Milli şair” ve "İslam şairi” olmak kolay değildir. Onun için bedel ödenecektir. Âkif'i gençlerimize, öğrencilerimize anlatmalı, onun fikirlerini iyi kavratmalıdır. O'nun her sözü mesaj yüklüdür. Mesela aşağıdaki ifade bizlere sonsuza dek zalime karşı koymamız gerektiğini, davamızı savunurken savsaklama yapılmamasını anlatıyor. Şöyle ki;
Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem;
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
Biri ecdadıma saldırdı mı, hatta boğarım! ...
-Boğamazsın ki!
-Hiç olmazsa yanımdan kovarım.
Üç buçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam;
Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam.
Doğduğumdan beridir, aşığım istiklale;
Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale!
Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum?
Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!
Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim,
Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim!
Adam aldırmada geç git! , diyemem aldırırım.
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!
Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu...
İrticaın şu sizin lehçede manası bu mu?
Milli ve İslami meselede hiç çekinmeden, kimseden korkmadan sözlerimizi söylemenin önemini kavramalıyız Âkif'te.
Dünya hayatında başarılı olmanın yolunun yeise, umutsuzluğa kapılmadan hareket etmekten geçtiğini söyler. Bu konuyu şu şekilde anlatır:
Yeis
Âtiyi karanlık görerek azmi bırakmak…
Alçak bir ölüm varsa, eminim, budur ancak.
Dünyada inanmam, hani görsem de gözümle.
İmanı olan kimse gebermez bu ölümle:
Ey dipdiri meyyit, ‘İki el bir baş içindir.'
Davransana… Eller de senin, baş da senindir!
His yok, hareket yok, acı yok… Leş mi kesildin?
Hayret veriyorsun bana… Sen böyle değildin.
Kurtulmaya azmin neye bilmem ki süreksiz?
Kendin mi senin, yoksa ümidin mi yüreksiz?
Âtiyi karanlık görüvermekle apıştın?
Esbabı elinden atarak ye'se yapıştın!
Karşında ziya yoksa, sağından, ya solundan
Tek bir ışık olsun buluver… Kalma yolundan.
Âlemde ziya kalmasa, halk etmelisin, halk!
Ey elleri böğründe yatan, şaşkın adam, kalk!
Herkes gibi dünyada henüz Hakk-ı hayatın
Varken, hani herkes gibi azminde sebatın?
Ye's öyle bataktır ki; düşersen boğulursun.
Ümide sarıl sımsıkı, seyret ne olursun!
Azmiyle, ümidiyle yaşar hep yaşayanlar;
Me'yûs olanın ruhunu, vicdanını bağlar
Lânetleme bir ukde-i hâtır ki: çözülmez…
En korkulu cani gibi ye'sin yüzü gülmez!
Mâdâm ki alçaklığı bir, ye's ile sirkin;
Mâdâm ki ondan daha mel'un daha çirkin
Bir seyyie yoktur sana; ey unsur- iman,
Nevmid olarak rahmet-i mev'ûd-u Huda'dan,
Hüsrana rıza verme… Çalış… Azmi bırakma;
Kendin yanacaksan bile, evlâdını yakma!
Evler tünek olmuş, ötüyor bir sürü baykuş…
Sesler de: ‘Vatan tehlikedeymiş… Batıyormuş! ‘
Lâkin, hani, milyonları örten şu yığından,
Tek kol da demiyor bir tarafından!
Sahipsiz olan memleketin batması haktır;
Sen sâhip olursan bu vatan batmayacaktır.
Feryadı bırak, kendine gel, çünkü zaman dar…
Uğraş ki: telâfi edecek bunca zarar var.
Feryad ile kurtulması memul ise haykır!
Yok, yok! Hele azmindeki zincirleri bir kır!
‘İş bitti… Sebatın sonu yoktur! ‘ deme, yılma.
Ey millet-i merhume, sakın ye'se kapılma.
PAYİTAHTTA BİR ÖMÜR
SÖZLERDE KENDİMİZİ ARAMAK
SEVGİ, İNSANA HAS BİR MEZİYETTİR!
VATAN VE İSLAM ŞAİRİ
YAZARLIK HAYATIM-YAYIMLANAN KİTAPLARIM VE EVRENSEL MESAJLAR SERİSİ
VAKT-İ MUHABBET
VUSLATININ 751. YILINDA MEVLANA
HER ZALİM CEZASINI ÇEKECEK!
TEVHİD’İN HAYATA YANSIMASI
PAYİTAHTA RUH VERENLER