Zahmetten Kaçarak Rahmete Ulaşılabilir mi?
AİLE VE MUALLİMLİK
FEDAKÂR, DAVA ADAMI EĞİTİMCİLERİMİZİN 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜNÜ KUTLUYORUM
İnce Minaremizi İsteriz
İNSANIN KÖLELEŞTİRİLMESİ VE YENİDÜNYA DÜZENİ
FIRSAT
KURTULUŞ İSLAM’DADIR…
Üzerimize boca edilen kötü haberler
Bugünlerde araçlarda kış lastiğinin önemi ve zamanı
2025 yılında döviz kurlarında dalgalanmalar(volatilite) yaşanır mı?
Ebu’l-Ala el-Ma’arri’nin Risaletu’l-gufran Adlı Eseri
Beyşehir Gölü’nde Suyun ve Emeğin İzinde
ABD’nin Ortadoğu Haritası
Alfa Romeo Junior
Organize İşler
Konyaspor Sezonun En İyi Oyununu Oynadı
ÖCALAN SİLAH BIRAKIN DERSE NE OLUR?
KONYALISIN ETLİEKMEK
Konya Aydınlar Ocağı'nın Selçuklu Salı Sohbetlerinde, Fethin 569. Yılında Fatih Sultan Mehmet Han anlatıldı.
Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Yeniçağ Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Alaattin Aköz, akıcı üslubuyla, dinleyenleri sıkmadan İstanbul'u, Ayasofya'yı, Fatih'i ve o dönemi anlattı. Dinleyenlerin dikkatine şu tarihi bilgileri sundu;
-" 40 yıllık tarihçi olarak tarihi şahsiyetler içerisinde sivil olarak Yunus Emre'yi, siyasi olarak da Fatih Sultan Mehmet'i ön planda tutuyorum.
Fatih'in sanatkâr, entellektüel, rönesanscı yönleriyle birlikte değişik açılardan da ele alınır. Fatih iki defa tahta çıktı; 1444'de 12 yaşındayken, 1451'de babası II. Murat'ın vefatı üzerine 19 yaşında tahta oturdu.
Fatih 1446'da kendi iradesiyle değil, bir darbe neticesinde tahtan indirildi, bunu kendisinde bir travma oluşturduğu için asla unutmadı. İstanbul 29 defa kuşatılıp alınamamış bir şehirdir. Emeviler ve Abbasiler döneminde Müslümanlar tarafından yedi defa kuşatıldı. Fatih, İstanbul'u fethetmek mecburiyetindeydi. Osmanlı'ya sultan olacaksa, cihan imparatoru olacaksa, yaşadığı ilk travmadan kurtulacaksa; Fatih, beş yıl boyunca İstanbul'u almanın plan ve programını yaptı. İki yılda Edirne'de hazırlıklarını yaptı.
İSTANBUL DEMEK AYASOFYA DEMEK
İstanbul'un iki kıtayı birleştirmesi ve büyük İpek Yolu ticaretinin Avrupa'ya uzanan ayağını oluşturması dolayısıyla önemlidir. Tarihçiler İstanbul'u hikaye ederlerken daha çok Ayasofya‘yı anlatırlar. "İstanbul'la ilgili öne çıkan unsur her zaman Ayasofya olmuştur. Ayasofya ile ilgili pek çok menkıbe var. Ayasofya dünyanın en büyük mabetlerinden birisi. İstanbul'un kuruluşu 330 ve 400'lü yıllarda nüfusu 500.000'e ulaşmış bir şehir. 530'da da pagan dönemde var olan bir mabedin yerine yeni Hıristiyan mabet yapılıyor.
İstanbul'un fethinde ŞAHİ denilen ve mühendisliğini Fatih'in yaptığı, top ustası Macar Urban'a döktürdüğü yarım tonluk güllelerin atıldığı toplar önemlidir.
İSTANBUL KOLAY FETHEDİLMEDİ
İstanbul'un nüfusu o dönem 40.000. Latin istilasından sonra şehir tamamen tahrip edilmiş durumda. Şehri 7.000 Bizans askeri ve halk savunuyor. Başlarında çok iyi bir komutan olan İmparator Konstantin var. Tarihte iyi bir yeri olan Cenevizli bir komutan var. Üçüncü kişi olarak da Bizans'ı Osmanlıya karşı savunan Şehzade Orhan var. Osmanlı ordusu ise yarısı muharip asker olmak üzere 100.000 askerden oluşuyor. İstanbul o zaman tarihi yarımada dediğimiz üçgen şeklinde bir yer. Bir tarafı tamamen deniz, diğer tarafı çok muhkem surlarla çevrili bir kara ve savunması kolay. Osmanlı donanması irili ufaklı 145 gemiden oluşuyordu. Bizans'a yardıma gelen üç Ceneviz gemisi Osmanlı gemilerini yarıp Boğaz içine girdi. İstanbul'un fethine Fatih'in dışında Veziriazam Çandarlı Halil Paşa başta olmak üzere ulema ve askerler de karşıydı. Fetihten sonra Fatih, askerlere ganimet toplama iznini şehrin daha fazla tahrip edilmemesi için üç günden bir güne indirdi. Fatih ilk Cuma namazını Akşemseddin'le birlikte Ayasofya'da kıldı.”
Şehr-i İstanbul
Peygamber müjdesi İslam nişanı,
Ezanların sesi mest eder canı,
Tekbirle çınlıyor şehrin her yanı,
Şehr-i İstanbul bu tarih her yanı!
Kadıköy Sarıyer bir de Kanlıca,
Sultan Ahmet Orta Köy ve Çamlıca,
Cömertlik haykırır bize şanlıca,
Şehr-i İstanbul bu tarih her yanı!
Rabbim yardım eder koşar feryada,
Deniz nimet sunar coşar deryada,
Asla emsali yok hiç bu dünyada,
Şehr-i İstanbul bu tarih her yanı!
Bu Haliç Köprüsü işte karşısı,
Eminönü'ndedir Mısır Çarşısı,
Yeni Cami kuşlar zevkin artısı,
Şehr-i İstanbul bu tarih her yanı!
Piyer Loti Eyüp Süleymaniye,
Ayasofya seslenir; "Felah” diye,
Bir muştudur bunlar birer hediye,
Şehr-i İstanbul bu tarih her yanı!
Anadolu Hisarı sevinç sürur,
Boğaza yakışır ihtişam gurur,
Rumeli'ye bakar heybetli durur,
Şehr-i İstanbul bu tarih her yanı!
Zulüm altındaydı öteden beri,
Fatih'le değişti şehrin kaderi,
Kalplere yazıldı Türk'ün zaferi,
Şehr-i İstanbul bu tarih her yanı!
Fetihten Beri
(Ayasofya )
Ezelden mabetti böyle kalacak,
Varlığıyla şahit fetihten beri,
Tüm camiler gibi örnek olacak,
Selamlar her vakit, fetihten beri!
Hak mukavelesi bu güzel mabet,
Rab muhaveresi muhabbet elbet,
Kur'an mukabelesi sure ayet,
Minareler şahit fetihten beri!
Bu şehre serilmiş nadide sanat,
Nebiye verilmiş rahmani vaat,
Hep aşkla derilmiş bitmeyen naat,
Eyüp Sultan şahit fetihten beri!
Kıtalar devletler bugünü bildi,
İnsanî hayatı İslam'da buldu,
Bütün haklarını eşitçe aldı,
Kâinata ahit fetihten beri!
Temeli kutsallık ilahi makam,
İnançla korundu bu güzel mekân,
Osmanlı simgesi kalacak her an,
Mimar Sinan şahit fetihten beri!
Kılı zarar görmez bu mabedimin,
Şuurla harmanlı ahd ü yeminin,
Tevhitle taçlandı zir ü zeminin,
Atamızdan ahit fetihten beri!
Can Ayasofya!
Artık cami oldun aldın tapunu,
Ezelden korudun aslî yapını,
İbadet etmeye açtın kapını,
Bitmesin sevinçler can Ayasofya!
Hep özlediğimiz bitmez hasrettin,
Varlığın özünü Hakka hasrettin,
Yakarışlarını Rabbe kesrettin,
Bitmesin sevinçler can Ayasofya!
Ne çok emek verdi bunca yiğitler,
Nice cengaverler nice şehitler,
Fatih vasiyeti sağlam ahitler,
Bitmesin sevinçler can Ayasofya!
Müslümanlar bekler gözleri yaşlı,
Namaz kılmak için hepsi telaşlı,
Edirne Ardahan İzmir Maraşlı,
Bitmesin sevinçler can Ayasofya! (10 HAZİRAN 2022)
AİLE VE MUALLİMLİK
“KEŞKE” DEMEMEK İÇİN
NE KADAR SAMİMİYİZ?
MIZRAK ÇUVALA GİRMEZ
MANKURTLAR
SELÇUKYA NELER YAPIYOR?
GÖNÜL FATİHLERİ
16 KONYA EFSANESİ
ERENLER DÜNYASI
VAKT-İ MUHABBET