Esaretten Özgürlüğe

Türkiye, 101 gün hop oturup hop kalktı. 49 tane elçilik görevlisi, ne olduğunu bilmeden IŞİD tarafından kaçırılıp, rehin alındı! Kaçırılan bu insanların psikolojilerini varın hesap edin! Hele aileleri… bu olayı, yaşayan bilir.
 MİT Müsteşarı Hakan Fidan, operasyonun yabancı bir istihbarat kurumundan yardım alınmadan, MİT tarafından yapıldığını, Operasyonda tek bir kurşun bile sıkılmadığını, dikkat çekmemek için Türkiye'nin çeşitli illerinden bordo berelilerin sınıra sevk edildiğini, MİT ekibinin Suriye'ye ise IŞİD tehlikesi nedeniyle Ocak ayından beri kapalı olan Akçakale Sınır Kapısı'ndan geçtiğini belirtti. MİT Müsteşarı Fidan, süreçte öngörülemeyen riskler olduğunu, en doğru zamanın beklendiğini vurguladı.
Bu gün bütün Türkiye sevinçli! Her yerde bayram havası var. Uygulanan ince siyaset, takip edilen politika ve insan ilişkileri sayesinde hiçbir kardeşimizin burnu kanamadan, kılına zarar gelmeden sağ salim kurtarıldılar.
Bazı şeyler vardır ki; sır kabilindendir. Hele bu devleti ilgilendirirse, artık işin vechesi daha da değişir. Hamdolsun Allah’a ki, devletin başında; işini bilen, dirayetli, akıllı, Türkiye’yi tehlikeye ve maceraya sürüklemeyen, komşularıyla sıfır sorun yaşanması için çaba sarf eden, orta Doğu’da; barış, kardeşlik, dostluk… rüzgarlarının esmesinde en etkili rolü oynayan yönetim var.
Rehinelerin kurtarılması sebebiyle CHP Genel Başkanı sayın Kemal Kılıçdaroğlu, sayın Başbakanı telefonla arayarak teşekkür etti. Güzel bir gelişme! Aynı yaklaşım MHP Genel Başkanından da beklenirdi!
Rehine sorunu, hepimizin sorunu. Bu konuda siyaset yapılmaz. Amaç; Türkiye’yi köşeye sıkıştırmak! Mesele salt olarak 49 Türk vatandaşını kaçırıp rehin alma meselesi değil. Böyle bir durumda milletçe yetkililere, etkililere işi bırakıp, kenetlenme örneği göstermek!
Önümüzde; “Yeni Türkiye” vizyonu var! Bu, Türkiye’nin; daha bağımsız, daha özgür, daha çok hukuk kurallarına uyan, kan gölüne dönen Orta Doğu’ya barışın gelmesinde önderlik eden, İsrail güdümündeki Siyonizm ve diğer hiçbir “İZM” LERE alet olmayan, Büyük Türkiye Vizyonu! “Demokratik Açılım” anlayışında bunlar yatar! Terörün bitirilmesi için böylesine bir fikir ve düşünceye ihtiyaç var!
Artık ne Türkiye eski Türkiye; ne de dünya, eski dünya! Bilhassa Türkiye’nin, son 12 yıl içinde geçirdiği değişimleri, yaşadığı olayları, meydana getirilmek istenen kaos ortamlarını, vesayet sistemini birer birer silmesini, insanların; inanç anlayışlarındaki tahakkümü, ırk, renk, sınıf ve inanç ayırımını, asıl önemlisi; yargı üzerinde estirilmek istenen hukuksuz uygulamaları… teker teker yok etmesini gördükçe ve yaşadıkça “YENİ TÜRKİYE” yi hak ettiğimizi görüyorum!
Eskiden bir rehine krizi çıktığında; konuyu savaş meselesi sayarak, hemen silaha sarılmayı ve sonunda birçok insanımızın ölmesine göz yumulmasını veya beceriksiz siyasiler yüzünden- Sarıkamış’ta olduğu gibi- gencecik fidanlarımızı nahak yere ölüme göndermeyi maharet sayan devlet adamları, yerini, akılcı, sabırla problemi çözmeyi yeğleyen, metanetli yaklaşım sergileyen bir devlet adamlığına doğru gelindi!
Ama hala; “Bu kurtarmada bakalım ne tavizler verildi? Devlet IŞİD’le görüştü! Demek ki IŞİD’le birlikteler! ” diye düşünen, konuyu; sathi, mantıksız, mesnetsiz ve bilmeden, anlamadan konuşanlar var! Bütün elçilik görevlilerimize; geçmiş olsun diyorum, aramıza hoş geldiniz. Ailelerine de; gözünüz aydın! Allah bir daha böyle acılar yaşatmasın.