ERENLER DÜNYASI

Kitap çalışmalarım arasında; "ERENLER DÜNYASI” da yerini aldı. Allah kısmet ederse bu emeğimizi de kitaplaştığı zaman dostlarımla paylaşmak isterim. Her kitap bendenizde değişik duygular hasıl ediyor. Bir insanın çocuğu olduğunda nasıl mutluluğuna payan olmazsa bendeniz de öyle oluyorum. Rabbim; kitaptan, okumaktan, anlamaktan, düşünmekten, fikir geliştirmek ve aklı terletmekten ırak eylemesin. Adı geçen çalışmamdan kısa bir kesit sunmak arzusundayım;

Eren, kendini Hak yoluna adayan ve bu yolda birçok makamı aşarak bazı sırlara vakıf olan kimseye denir. Erenler Hak sırrına vakıf olmuş, İnsan-ı Kamil mertebesine ulaşmış kişilerdir. Ancak günlük dilde "Erenler” kavramı; karşıdaki kişiyi yüceltmek, dikkat çekmek, kırıcı olmadan uyarmak için de kullanılıyor.

Allah'ın razı olduğu, beğendiği, sevdiği kullarına; evliya, erbab-ı kulub, erbab-ı dil, ibnu'l vakt de denir.  

Rabbimizin emirlerine uyup, O'nun sevgisini gönlünden çıkarmayan, O'na samimiyetle inanıp her an hatırlayan, her şeyi; bildiğini, gördüğünü, duyduğunu bilen, her şeye gücü yettiğini asla unutmayan ve vefakâr insanlara aynı zamanda ehlullah, Allah adamı, Allahlık isimleri de verilir.

Eren, Anadolu halk geleneğinde üstat veya üstadın üstadı anlamında kullanılırken dini çevrede ise Evliya anlamında kullanılmaktadır. Ermiş kelimesinin anlamı şu şekildedir:
        Dinî inançlara göre kendisinde olağanüstü manevi güç bulunan kişi, eren, evliya, veli

Evliya bir Tasavvuf terimi olup veli kelimesinin çoğuludur. Allah'ın dostları anlamındadır. ... Velilik ise tarikat ile ilgili olmayıp o mutlak anlamda Allah dostu kabul edilen kişiler için kullanılır. Veli olan kişi bir tarikatın şeyhi ise aynı zamanda o tarikatta irşat görevini yapan bir mürşittir.

Velî sözlükte "yardım eden, koruyan; yardım edilen, korunan” anlamlarına gelir. Kelimenin çoğulu olan evliyâ Türkçe'de tekil anlamda da kullanılır. Kur'an'da Allah'ın evliyasından bahsedildiği gibi şeytanın evliyasından da bahsedilir (Yûnus 10/62; Âl-i İmrân 3/175).

Allah'ın koruduğu ve yardım ettiği kimseler olarak müminler de Allah'a ibadet etmekle O'nun dostluğunu kazanıp velisi durumuna gelirler (Kuşeyrî, s. 519).

Bütün evliyanın önderi olan Hz. Peygamber'in ibadet hayatı ve ahlâkının yanı sıra vahiy esnasında yaşadığı manevî haller velilerin daima göz önünde bulundurdukları hususlardır. İman, İslâm ve ihsandan bahsedilen Cibrîl hadisine göre (Buhârî, "Îmân”, 37) "Allah'ı görüyormuş gibi O'na ibadet eden” manasındaki ihsan, evliyanın hali olarak kabul edilmiştir.

  Kulun önce farzlarla, sonra nafile ibadetlerle Allah'ın yakınlığını ve sevgisini kazanacağına dair hadiste ise O'nun sevdiği kulunun işiten kulağı, gören gözü, tutan eli, yürüyen ayağı olduğu ifade edilir.

Allah'ın öyle kulları vardır ki peygamberler ve şehitler arasında yer almadıkları halde kıyamet günü peygamberler ve şehitler tarafından mevkilerinin takdir edileceği, birbirini seven, nurdan kürsüler üzerinde oturan yüzleri nurlu kimselerdir.

Tasavvuf kaynaklarında evliya çeşitli isim ve lakaplarla nitelenmiştir. Evliyaya; gureba, fukara, seyyâhîn, nûriyye, Suriye'de cûiyye (açlar), Horasan bölgesinde şikeftiyye (mağarada yaşayanlar) gibi isimler verilir.

Evliya; kendisiyle karşılaşıldığında Allah'ı hatırlatan, zorluklara ve musibetlere katlanan, az yiyecekle yetinen (Bir Lokma, Bir Hırka), giyimine önem vermeyen, dünya ziynetine aldanmayan, Hakk'ın yarattığı varlıklar üzerinde tefekküre dalıp ibret alan, Allah ile olan ahdine sadık kalan, O'na sevgiyle bağlanan, ibadetlerini eksiksiz yapan, kul hakkını gözeten, insanların ihtiyaçlarına yardım eden, ihlaslı, faziletli ve adaletli, içi hüzünlü, yüzü mütebessim kimseler evliyadır.

Velî mütevazi kimsedir. Kendisinden bir keramet zuhur etse bile bunun Allah'ın mekri olabileceğinden korkar, sonundan da endişe eder.

 

 

Az Bulunuyor!                               

 

Gezsen kâinatı bulurum diye,              

Ruhu temiz duran az bulunuyor,          

Sohbetle derdini alırım diye,                 

Gönüllere giren az bulunuyor!             

 

Hakka ibadettir halka hizmetler,          

Kur'an içindeki nice hikmetler,           

Allah'ın lütfudur güzel nimetler,         

Gerçekleri gören az bulunuyor!           

 

Kılık kıyafetler adam etmiyor,            

Şölen ziyafetler lezzet katmıyor,         

Maskeli tavırlar özde tutmuyor,           

Sevdiğini saran az bulunuyor!              

 

Rabtan uzak kalan tefekkür bilmez,      

Masivaya dalan tezekkür bilmez,          

Kula nankör olan teşekkür bilmez,       

Kalbi Hakka varan az bulunuyor!         

 

Leyla'yı bulanlar Mecnunu bilir,          

Müslüman olanlar mahbubu bulur,       

Nefsini bilenler Rabbini bilir,               

Hakikate eren az bulunuyor!                   

 

Aşkı Yaşayan Bilir!

 

Elle tutulmayan, yaşanan hayat,

Aşkı yaşayanlar, gelsin meydana,

Damarda kan gibi, taşınan hayat,

Aşkı yaşayanlar, gelsin meydana!

 

 

 

Canı canan bilir, var da ona sor,

Mecnun'u Leyla'yı, gör de ona sor,

Aşk oduna düşüver de ona sor,

Aşkı yaşayanlar, gelsin meydana!

 

Allah'ı bilenler, aşk içindedir,

Hak yolda gidenler, meşk içindedir,

Dilara gönüller köşk içindedir,

Aşkı yaşayanlar, gelsin meydana!

 

Hacerler misali, çöllere dalan,

İsmail'ler gibi, kurbanlar olan,

Hatice timsali, Habibi bulan,

Aşkla yaşayanlar, gelsin meydana!


Yazarın Diğer Yazıları