El Ele Kalkınan Konya, Birlikte Kalkınan Türkiye

19 Mart 2014 Çarşamba günü Konya Büyükşehir Belediye Başkanı ve Başkan adayı Tahir Akyürek, 10 yıllık icraatını anlattı. İki saati aşkın bir süre içinde, hiç durmadan, dinlenmeden Konya sevdasını dillendirdi!
Eski il halk kütüphanesi; Mevlana müzesine giderken, şimdi yol olarak kullanılan yerdeydi. Buraya okur gelmiyordu. Gelenler, sadece öğrenci olup, ödev yapmak için müracaat ediyordu. Ne zaman gitsem bomboş görürdüm. Karanlık bir görünümü vardı! Yeni il halk kütüphanesi, Kültür park içine yapıldı. Şimdi, yer bulmak mümkün olmuyor! Her gün, her saat dopdolu! Selçuklu mimari tarzında yapıldı. Öğrenciler, üniversiteliler, her yaştan insanın uğrak ve araştırma mekanı oldu!
Kültürpark; Konya’nın odak noktası. Buranın geçmişini hatırlıyorum; akşamları ve geceleri içinden geçmek mümkün değildi! Karanlık, iç karartıcı, insanlara korku salan bir mekan görünümündeydi! bir zaman Fuar olarak kullanıldı. Şimdi asıl hüviyetine kavuştu! Konya’ya uygun, Selçuklu başkentine yakışır bir park! Parktan öte; gerçek anlamıyla kültürün, edebiyatın, tarihin, şiirin, ilmin, düşüncenin, fikri tartışmanın harman olduğu, her hafta bir konferans, seminer, panel… gibi etkinliklerin yapıldığı bir okul durumunda! Bir yanda kütüphane, bir yanda “Dede Bahçesi”, bir yanda “Tacü’l Vezir” türbesi, az ilerde eski Adliye’nin yerine yapılan, “Kılıçaslan şehir meydanı”. Bu meydan; 100 bin kişilik toplantı alanına sahip. Yanında, Selçuklu Sultanları galerisi ve kitabeleriyle  Karatay medresesi, Ferhuniye çeşmesi, Bando Binası, Başarabey mescidi, Ayabakan Türbesi, Süt tekkesi, Selimiye Fırını, yazarlar Birliği binası, Süt tekkesi çeşmesi, Başarabey Mescidi şadırvanı’ından ibaret tescilli yapıların restorasyonu, 13 tanesi aslına uygun olarak Selçuklu mimari tarzında yapılan evlerin oluşturduğu, “Selçuklu Sokağı”.
Mevlana Meydanı; daha önceleri; büyük çam ağaçlarının yer aldığı, adeta bir ormanı andıran yerdi! Fakat zamanla fazla sulanmaktan dolayı Sultan selim camiinin temeline su inmiş, bunca zaman temeli tahrip etmişti. Bu yüzden cami, uzun zamandır restorasyonda. Tarihi mirasın göz baka baka yıkılıp, tahrip olmasına göz yumulmamış ve aslına uygun olarak elden geçirilmiştir. Böylelikle Konya’mız, yeni bir meydana kavuşmuştur.
Pota altında yapılan Mevlana haftası etkinlikleri, Konya’ya yakışmıyordu. Uzun zaman Mevlana Kültür merkezi’nin yapımı sürdü eski hükümetler döneminde! Bir türlü bitirilemedi! O zamanın Kültür bakanlığı, işe samimi sarılıp bitirmeye girmedi! AK PARTİ iş başına gelir gelmez, öncelikli olarak Mevlana Kültür merkezi’ni bitirmek için kolları sıvadı. Belediye de, her türlü çabayı gösterdi ve bugünkü görkemli binaya kavuştuk! Ama bu da yetmedi. Zira, Konya’yı dünyadan gelenler dolduruyor, hem hizmetlerinden memnun ayrılıyor, hem de mevlana’yı yad etmek için manevi atmosferle geri dönüyorlar! Bunun için daha büyük, daha muhteşem bir “kongre merkezi”ne ihtiyaç hasıl oldu. Bu sefer 10 bin kişilik merkez için düğmeye basıldı. 2013 yılı 17 Aralık’ta burası da hamdolsun başta başbakanımız sayın recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı, belediyemizin girişimi ve gayretleriyle halkımıza armağan edildi. Artık Konyalı ve Konya’ya gelenler, “konferans vermek istiyorum salon bulamıyorum” sözünü edemeyecek!
Kalan hizmetler mi? Bu kadar mı yapılanlar? 10 yıl içinde sadece bir iki tane iş mi yapıldı? Olur mu hiç? Onları da zaman zaman sizinle paylaşmaya çalışacağım. Evet, el ele verince, milletçe birliğimizi, beraberliğimizi korudukça, kardeşçe, dostça davranış sergiledikçe yapamayacağımız iş, aşamayacağımız engel yoktur!
Merkezi hükümetle; baş başa vererek, samimi bir atmosfer içinde olunduğu sürece, değil Konya, bütün bir Türkiye’nin kalkınması işten bile değildir. Yeter ki içimizde, hizmet aşkı, “yaratılanı severiz yaratandan ötürü” anlayışı bulunsun! Konya’mız, şehirlerimiz, dolayısıyla Ülkemiz; bu güzelliklere layıktır. “insanın hayırlısı, insana hizmet edendir” ilkesi ilkemizdir.


Yazarın Diğer Yazıları