Dezenformasyon

Son zamanlarda o kadar çok aleyhte propaganda yaplıyor ki şaşmamak mümkün değil. Acaba diyorum ben başka bir ülkede mi yaşıyorum? Burası benim ülkem değil mi? Osmanlının torunluğu nereye gitti? Atalarımız bize bu vatanı bunun için mi emanet etti? Gençlerimize; İstanbul’u kimin fethettiğini sorsak bilenlerin sayısı çok az çıkar! Hani her lafımızda, “adamlıktan, doğru sözlülükten, ülkeye hizmetten, sadakatten, sözünde durmaktan…” söz ediyorduk ne oldu?
İnsanlar ancak bu kadar şirazeden çıkabilir! İnsan bu kadar öz benliğini kaybeder! Kültürmüş, eğitimmiş, okumakmış, düşünce geliştirmekmiş, fikir yürütmekmiş!... hepsi bu anlayışa göre çağı geçmiş! Okumayı bırak, dans et, düşünce de neymiş, barlarda, pavyonlarda, içki masalarında hayatı öldürmek, insanlığı satışa çıkarmak varken!   
Özümüzü, değerlerimizi, neslimizi korumaya yönelik, bir çeşit zinaya kapı kapatan konular devreye girince; “aman efendim sen misin bunu söyleyen veya yapan? Polisle çatışmalar, polise vurmalar, cadde ve sokaklarda gösteri yapmalar! Kırla gidiyor! Televizyon kanallarında program üstüne programlar yapılıyor! Bir kokuşmuşluk, aklıselimi satışa çıkarmak söz konusu!
İnanın yalnızca kürtaj değil, her alanda yapılanlara karşı koyma hamakatı devreye giriyor! Bunu kimler yapıyor biliyor musunuz? Ülkede; huzuru, kardeşliği, barışı, kalkınmayı istemeyen kesimler!  Bunun altında yatan; Yeni anayasayı yaptırtmamak! Zira yeni anayasada kimse öyle gelişigüzel davranamayacak. Tam demokrasiyi yakalayacağız. Anayasa metnini gördüm ve okudum. Mutlaka okuyanınız vardır. Halbuki anayasa herkesin anayasası. Bunun tam bir mutabakatla yapılması daha doğru değil mi? Bu gerçeği gördüğü için CHP genel Başkanı istişare ve anayasa mutabakatı için devreye girdi! Sevindirici bir gelişme. Fakat öbür tarafta Anayasa Komisyonu başkanı sayın Burhan Kuzu’ya; “yeni bir anayasa” için yaptığı konuşmada yumurta atmalar, hakaretler ve yakışmayan görüntüler ortaya çıktı!
Bir avuç azınlık istiyor ki yeni anayasayı AK PARTİ  yapmasın. Tamam da, 9.5 yıldır AK PARTİ iktidarda. O zamandan beri yeni anayasa için bas bas bağırıyor. Bütün darbelerin, teörürn kökünde 12 Eylül darbe anayasası yatıyor! Darbe anayasaı olduğu sürece ülkenin bir adım ileri gitmesi mümkün değil. 9.5 yıldır AK PARTİ hükümetinin getirdiği, getirmek istediği bütün yeniliklere, “hayır”  kampanyası başlatarak, kapılar kapandı! Ülkenin hayrına, gelişmesine, ilerlemesine olan her plan ve projeye, “tu kaka” anlayışıyla yaklaşıldı! Hükümetin, terörü önleme konusundaki hassasiyeti milletçe biliniyor. Hiçbir gün, “tamam doğru yapıyorsun, seninle birlikteyim” denildi mi? deniliyor mu?
Bir Uludere olayı üzerine mangalda kül bırakmadı muhalefet! Sadece muhalefet değil, meseleyi enine boyuna araştırmayan, olaylara at gözlüğüyle bakan kesimler! Adeta yangına körükle gidildi! Bu husustaki çalışmalar başbakanın haklılığını ortaya koydu! Ne kadar dezenformasyon yapılsa da!              
Teröristlerden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı doğrulayan itiraflar...
Uludere'de yaşanan olaya ilişkin Erdoğan, “Harita kimlerin elinde olabilir? Bu haritayla kaçakçılar bunların üzerine basmıyor. Rahatlıkla gidip gelebiliyorlar” açıklamasında bulunmuştu.
Adana'da gerçekleştirecekleri bombalı eylem öncesi yakalanan terör örgütü üyesi Deniz İ. ile Ramazan Ç.’nin ifadeleri Başbakan Erdoğan’ı doğruluyor.
Deniz İ., geçen ay görülen ilk duruşmada da tekrarladığı ifadesinde, “Hakkâri’den örgütün kuryesi ile Şırnak istikametinde bir köye gittik. Bir gece köyde kaldıktan sonra bizi kaçakçılara teslim etti. Kaçakçılarla 2 saat yürüyerek örgütün gümrük noktasına geldik. Burada 2 terörist bizi teslim alıp Zap Kampı’na götürdü. 18 gün eğitim aldıktan sonra Adana’da eylem yapmak için bizi kaçakçılarla birlikte Hakkâri’nin bir köyüne gönderdiler” dedi.
Diğer terörist Ramazan Ç. de örgüte katılmak için Zap’a gittiğini, kendilerini kaçakçıların örgüt üyelerine teslim ettiğini, dönüşte de yine kaçakçılarla yurda giriş yaptıklarını anlattı.
Bu olaylar karşısında aklıselim sahipleri çıkıp da; evet arkadaşlar, evet milletim, AK PARTİ’nin yaptıkları hepimizin göğsünü kabartıyor, pkk terör örgütüdür, ülkeden bir an önce temizlenmesi gerekir, bu hususta el birliği içinde olacağız” diye bir beyanat duydunuz mu ve okudunuz mu? Bu konuda BDP’nin bir tavır sergilediğini gördünüz mü?  
Bırakın dezenformasyon içinde tavır sergilemeyi. Gerçekleri görün, halka karşı samimi olun. Aslında halkımız kimin neyi, nasıl yaptığını, nasıl bir çalışma sergilediğini bal gibi biliyor. Bırakın olumsuz tutum takınmayı. “Bardağın yarısı dolu” demeyi öğrenin. İyi niyetli olun.