PAYİTAHTA RUH VERENLER
Konya için tehlike çanları çalıyor
HER NEFİS ÖLÜMÜ TADACAKTIR
PUZZLE
MUSİBETLER BİZİM ESERİMİZDİR
Eğitim de denetim de şart
FACİALAR KADER DEĞİL
MODERN DÖNEM ARAP EDEBİYATÇILARININ TÜRKİYE VE TÜRKLERE BAKIŞI 1
Futbol hatalar oyunu derken bunu kastetmemiştik
Keyifsiz Maç, Ortada Hakem Yok
Felaketlerin İlk Adımı Suçlunun Masa İlan Edilmesiydi
SURİYE
Enflasyonu düşürmek için talebi öldürmek yerine, üretim arzındaki sorunlara çözüm aramalıyız
AVRUPA’NIN KARANLIK TARİHİ
ALMANYA’DA TÜRK OLMAK -3-
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
DOĞAL ŞİFA KAYNAĞI: YEŞİL ÇAY
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
Alfa Romeo Junior
Dün sabah Kulu merkezli deprem korkuttu. Milletin gözü kulağı haberlerde. 11 ilimizi vuran, yürekleri yakan depremden sonra insanlar tedirgin olmaya başladı. Şükür ki, şu an itibariyle her hangi bir can kaybı ve zarar yok. En azından bu yazıyı yazdığım an itibariyle böyle bir durum tespit edilmedi.
Geçmiş olsun Konya. Geçmiş olsun Kulu.
Fakat şu gerçeği unutuyoruz; yer ve gök Allah'ın yed-i kudretinde. O, istediği zaman her şeyi alt üst eder. "La kauvvete illa billah” İnsan o kadar aciz, o kadar güçsüz ki Allah istemese, parmağını kımıldatamaz. Çok rahat nefes alıp veriyoruz. Eğer rabbimiz izin vermese, ne nefes alabilir, ne verebilir ve ne de ayakta durabiliriz.
Sa'di Şirazî şöyle der:
"Her nefeste Allah'a iki kez borcumuz var;
Biri nefes alırken, öbür nefes verirken”.
Her an ölüme hazırlıklı olursak, ne depremden korkarız, ne selden, ne yangından ve ne de her hangi bir afattan. Elbette tedbirimizi alacağız. Muhakkak işin gereğini yapacağız. Ölümden kaçışın olmadığını bilmek zorundayız. Denir ki, korkunun ecele faydası yok.
Yaşadıkça
Kıldan ince kılıçtan keskin, hayat imtihan,
Doğan girer, ölen çıkar iki kapılı han,
Değiştiremez hiçbir insan, toplansa cihan,
Yaşadıkça her zaman ellerine dikkat et!
Aldatmasın kimseyi menfaati dünyanın,
Canlara zehir olur şatafatı dünyanın,
Sabun köpüğü gibi, saltanatı dünyanın,
Yaşadıkça her daim, hallerine dikkat et!
Yalan yanlış konuşma, karşına çıkar her an,
Sen kimseyi incitme, incinmesin tek insan,
Kalp gözünle iyi bak, üzülmesin hiç bir can,
Yaşadıkça dünyada dillerine dikkat et!
İyi yapış şaşırma sırat-ı müstakimden,
İntikama uğrama, Hüda-i müntekimden,
Ne gelirse yanlıştır, Allah dışında kimden,
Yaşadıkça alemde yollarına dikkat et!
Düşün!
Dünya neden direksiz, sema niçin çok yüksek?
Denizler dökülmüyor, yerler niçin bir döşek?
Topraktan kaynayan su, neden tatlı içecek?
Aklını terletiver, tefekkür et ve düşün!
Zaman hayat törpüsü, ömürse bir kaydırak,
Ecel sırat köprüsü, dünya ise bir durak,
Eşrefi kaybetme hiç, çirkeflere dalarak,
Yanlışı terk ediver, tezekkür et ve düşün!
Seni yolda koymasın, makam mansıp mevkiler,
Heba olmasın asla, özden olan sevgiler,
İnsanlıktan almasın, hayaldeki sezgiler..
Yanlışı berk ediver, teşekkür et ve düşün!
PAYİTAHTA RUH VERENLER
DOSTLARDAN KURTULUŞ YOK
RUBAİLERİMDEN SEÇMELER
VATAN SEVGİSİ LAF İLE OLMAZ
AYMANAS’TA ZAMAN
İNSANLIĞI KAYBETMEYELİM!
ASR-I SAADETTE ŞİİR
GERÇEKTEN SAMİMİ MİYİZ?
HER ZALİM CEZASINI ÇEKECEK!
HAYATA BAKIŞ