Zahmetten Kaçarak Rahmete Ulaşılabilir mi?
AİLE VE MUALLİMLİK
FEDAKÂR, DAVA ADAMI EĞİTİMCİLERİMİZİN 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜNÜ KUTLUYORUM
İnce Minaremizi İsteriz
İNSANIN KÖLELEŞTİRİLMESİ VE YENİDÜNYA DÜZENİ
FIRSAT
KURTULUŞ İSLAM’DADIR…
Üzerimize boca edilen kötü haberler
Bugünlerde araçlarda kış lastiğinin önemi ve zamanı
2025 yılında döviz kurlarında dalgalanmalar(volatilite) yaşanır mı?
Ebu’l-Ala el-Ma’arri’nin Risaletu’l-gufran Adlı Eseri
Beyşehir Gölü’nde Suyun ve Emeğin İzinde
ABD’nin Ortadoğu Haritası
Alfa Romeo Junior
Organize İşler
Konyaspor Sezonun En İyi Oyununu Oynadı
ÖCALAN SİLAH BIRAKIN DERSE NE OLUR?
KONYALISIN ETLİEKMEK
Her olayda, her vukua gelen hadisede bize mesajlar verilir. Zaten hayat mesajla yüklü. Attığımız adımlar, konuştuğumuz sözler, dinlediğimiz keamlar, yazılan kitalar ve şiirler… tamamen bize hayat dersi verir, daha doğrusu vermelidir.
Eğer hayattan ders çıkartmıyorsak, çıkartamıyorsak beyhude yaşamış oluruz. Böyle durumda olanlara Rabbimiz; "Yürüyen kütükler”, "Tevrat taşıyan eşekler” diye söz eder.
Sözlükte; "bir şeyin ve bir amacın mevcudiyetini gösteren alâmet, delil, ibret, işaret, emâre, iz ve nişâne" demektir.
Zilzal suresinde; "Yer şiddetle sarsıldığı, fırlatıp yükünü attığı ve İnsanın: "ne oluyor?” diye sorduğu zaman, İşte o gün yer, olanı biteni bir bir anlatır. O gün insanlar, kendilerine gösterilmek üzere bölük bölük yollara dökülür. Artık kim en küçük (Zerre miktarı) hayır işlemişse onu görür ve kim de en küçük (Zerre miktarı) kötülük işlemişse onu görür.” İfadeler yer alır.
Türkiye'yi yasa boğan ve Milli Yas ilan edilen yurdumuzdaki bu deprem de aynen Zilzal suresinde anlatılanlara benzemiyor mu?
İnsanlar deprem olunca; "ne oluyor? Demedi mi? Yerin, olanı biteni anlatması; "Bakınız, binalarınızı sağlam yapmıyorsunuz. Üç beş kuruş için, maddiyat için canlarımızı heba ediyorsunuz. Dünyayı cehenneme çeviriyorsunuz, aklınızı kullanmıyorsunuz, dünyadayken Allah'ı unutuyor, Allah'ın sadece ahiret ile ilgilendiğini, dünyaya karışmadığını kendinize ilke edinmişsiniz. Eğer yeryüzünde Yaratanın kurallarına uygun hareket ederseniz rahat ve huzur içinde yaşarsınız…” demesidir.
Aklınızı kullanmazsanız bir depremle "yollara dökülürsünüz” diyerek en büyük deprem, en büyük felaket olan kıyameti örnek gösteriyor.
Düşünerek, Allah'ı hatırlayarak en küçük iyilik yapanın mutlaka karşılığını göreceği, aksine en küçük kötülük yapanın da karşılığını göreceğini ahtırlatarak, her şeyimizi güzel yapmamız gerektiğini adeta beynimize çakıyor.
Sık sık; "Düşünmez misiniz?” "Tefekkür etmez misiniz?” "Aklınızı kullanmaz mısınız?” diye insanları ikaz eder Kur'an.
Gerçekten sadece Zilzal suresiyle bir örneğini sunduğum hayatın içinde- ki Kur'an, hayatın ta kendisidir- olan olaylarda her zaman rabbimizin dedikleri istikamette hareket edersek asla olumsuzluklar yaşamayız. Deprem elbette takdiri İlahidir, önüne geçilmez. Olacaksa olur. Ancak tedbir almak insana hastır. Onun için "tevekkül inancı” vardır. Tevekkül; her türlü tedbiri aldıktan sonra sonucu Allah'a bırakmak. Yani elimizden gelen her türlü imkanı seferber edip, aklımızı kullanıp, alnımızı terletip, emek verip, çalışıp çabalayıp en iyisini en güzelini yapmanın çarelerini aramak insan olmanın gereğidiri. Zaten insan olmak Müslüman olmaktır. Her Müslüman, işini en iyi yapan, insanlara hizmeti ibadet bilen, her yaptığında Allah rızası gözeten mükemmel (Kamil) insandır. Onun için imanla, ihlasla yapılan eserlerimiz hala ayaktadır. Mesela Mimar Sinan'ın yaptığı eserlerde her hangi bir patlama, çatlama, kırılma, dökülme olmuyor. Buna karşılık daha dün denecek kadar yeni binalar depremde yerle bir oluyor.
Demek istiyorum ki "Amel-i Salih” anlayışını, "İhlas” şuurunu ihmal etmemek şarttır. Unutmayalım ki deprem öldürmez, ihmal öldürür, tedbirsizlikler hayatı zindan eder. Bu sebepten dolayı Sevgili peygamberimiz;
"Tedbir gibi akıllılık yoktur”, Akıllı, Allah'a ve Peygambere inanıp ibadetlerini yapandır”, En akıllı, Allahü teâlâdan en çok korkandır” buyurur.
Peygamber efendimize şu soruları sordular: "Ya Resulallah en âlim kimdir”? Peygamberimizin cevabı: "En akıllı olandır” Tekrar sordular; "En çok kim ibadet eder”? Sevgililer sevgilisi şu karşılığı verdi: "Aklı en çok olan”. "En faziletli kimdir”? Deyince Efendimizin cevabı şu şekilde oldu: "Aklı en üstün olandır.”
Din, akla hitabeder, aklı olmayanın dini yoktur. Aklımızı kullanmazsak, hem dünyamız, hem de ahiretimiz perişan olur. İbadet, akılların işidir. Her güzel iş ibadettir.
Aşkı Yaşayan Bilir!
Elle tutulmayan, yaşanan hayat,
Aşkı yaşayanlar, gelsin meydana,
Damarda kan gibi, taşınan hayat,
Aşkı yaşayanlar, gelsin meydana!
Canı canan bilir, var da ona sor,
Mecnun'u Leyla'yı, gör de ona sor,
Aşk ateşi neymiş, bir de ona sor,
Aşkı yaşayanlar, gelsin meydana!
Allah'ı bilenler, yoldan çıkmıyor,
Hak yolda gidenler, kirli akmıyor,
Harama, kötüye dönüp bakmıyor,
Aşkı yaşayanlar, gelsin meydana!
Hacerler misali, çöllere dalan,
İsmail'ler gibi, kurbanlar olan,
Hatice timsali, Habibi bulan,
Aşkla yaşayanlar, gelsin meydana!
AİLE VE MUALLİMLİK
“KEŞKE” DEMEMEK İÇİN
NE KADAR SAMİMİYİZ?
MIZRAK ÇUVALA GİRMEZ
MANKURTLAR
SELÇUKYA NELER YAPIYOR?
GÖNÜL FATİHLERİ
16 KONYA EFSANESİ
ERENLER DÜNYASI
VAKT-İ MUHABBET