Darbe!
Darbe; halkı ezmek,
Darbe; özgürlüğü çizmek!
Darbe; ilerlemeye engel,
Darbe; demokrasiye çengel!
Mısır’da, ordu yönetime el koydu. Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi gözaltına alındı! Mursi’nin, ev hapsinde tutulmak üzere bilinmeyen bir yere götürüldüğü bildiriliyor.
Darbenin mimarı Genelkurmay Başkanı ve Savunma Bakanu Abdül Fetah el Sisi, 12 Ağustos 2012’de göreve geldiğinde ordunun siyasi gücünü yitirmesinin sembolü olarak görülmüştü.
1954 doğumlu Sisi, 1977’de Askeri Akademi’den mezun oldu. Hiç muharip görev almamasına rağmen orduda hızla yükseldi Mursi tarafından atanmasının ardından geçen sürede pek göze batmadı. Sisi, 2011’de Mübarek’in devrilmesinin ardından ‘devrimi çalmakla suçlanan’ orduya karşı gösteriler patlak verdiğinde askerlerin uyguladığı şiddeti savununca kamuoyunun tepkisini çekti.
Tahrir meydanındaki 17 kadın göstericinin zorla bekaret testine götürülmesini, çıplak aranmasını ve fuhuş yapmakla suçlanmalarını savunan Sisi, El Vatan gazetesine ‘bekaret testlerinin askerlerin göstericilere tecavüz etmediğinin kanıtlanması için zorunlu olduğunu’ söylemişti.
Sisi, Amerikan askeri çevreleriyle kurduğu yakın ilişkiyle tanınıyor. Sisi hakkında en dikkat çekici detaylardan biri de görevi boyunca Müslüman Kardeşler iktidarına yakın gazeteci Tevfik Ukasha tarafından “Ordudaki adamımız” sözleriyle anılması oldu. Eşinin çarşaf giydiği söylenen Sisi hakkında BBC’ye değerlendirme yapan Kahire Üniversitesi’nden Mutaz Abdül Fettah “Müslüman Kardeşler üyesi değil; sadece dindar bir adam” demişti.
Mısır’daki darbeyi Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad şöyle yorumladı;
“Mısır’da olan şey, siyasal İslam denen şeyin çöküşüdür. Dünyanın her yerinde dini siyasal emellerine alet eden herkesin akıbeti de bu olacaktır”
ABD Başkanı Barack Obama, Mısır'da ordunun yönetime el koymasıyla ilgili açıklamasında, Mısır ordusuna "İktidarı alıp uzun süre kalma, geçici ol, yeni süreçte Mursi taraftarlarını da dışlama" mesajını verdi.
Olayları üst üste koyduğumuz zaman şunları görmekteyiz; Mısır, yıllarca Müslüman Kardeşler teşkilatına karşı hınç ve yok etme politikaları uyguladı! Müslüman kardeşlerden olan; Seyyid Kutup, Muhammed Kutup ve diğer Kutup ailelerini idam etti!
“Arap Baharı” acaba arap ülkelerinde “Kış Baharı” na mı dönecek? Orta Doğu’da huzurun sağlanmaması, İslam ülkelerini istikrarsızlaştırma, ilerlemesine engel olma… amacıyla önce devlet yönetim kademesini kendi fikri istikametinde olanlara verme politikaları uygulandı şimdiye kadar! Dolayısıyla; “İslam inancına sahip” yöneticilerin iş başına gelmesini istemediler!
Bütün dünyada “Müslümanların iktidarı” için kenetlenme şarttır. “Allah’ın ipine topluca sarılın, parçalanıp ayrılmayın” ilkesi, ilkemiz olmalı. Kur’anca hayat sürersek, hiçbir şer güç zarar veremez. Darbeler, özgürlüklerin elimizden alınması, insanlık dışı muamele ve değer yargılarına saldırının olmamasını istiyorsak; sandıkta gereken dersi vermek, seçimle gelenin, seçimle gitmesi anlayışına sahip olmak gereklidir.