Darbeye Karşı Durmayanlara Kırgınım

Ülkem, büyük bir badireden geçti 15 Temmuz gecesi. O günden beri vatanseverler, sabahlara kadar demokrasi nöbeti tuttu! Yediden yetmişe, kadınıyla erkeğiyle, köylüsü, kentlisiyle… her insan; “darbe istemiyoruz, darbeler karşısında vücudumuzu siper ederiz, gerekirse tankların önüne yatar, üstüne çıkar, kendimizi feda ederiz ama bu vatana namahrem eli değdirtmeyiz” dedi! 
15 Temmuz kalkışmasına karşı durmak demek, AK PARTİLİ olmak demek değildir. 15 Temmuz gecesinden itibaren, 14 Ağustos’a kadar demokrasi nöbeti tutmak; Erdoğancı olmak anlamı taşımaz. Bu nöbetler; darbelere karşı durmak, Türkiye’yi; zalime, haine, karanlık emel taşıyanlara, yabancıya peşkeş çekmeye, Haçlıların piyonu olmaya, Dini, milli değerlerimizi ayaklar altına almaya yönelenlere tepki koymaktır. 
“Bir kötülük gördüğünüz zaman; elinizle, dilinizle veya kalben gidermeye çalışın” ilkesinden en etkili, en çok ses getirecek olanı; el ile veya dil ile giderme şeklidir. Darbeye karşı, ne eliyle, ne diliyle hiçbir şey yapmayanları kınıyorum. Normal zamanda mangalda kül bırakmayan, “Kültür adamıyım, sanat erbabıyım, edebiyatçıyım, şuyum veya buyum…” deyip de, bunca zamandır bir satır yazı yazmayanlara, ilan ve reklam vermeyenlere, paylaşım sitelerinde darbeyi kınayan ifadeler kullanmayanlara kırgınım!
Vatan olmazsa, biz de olmayız! Bu güzelim ülkede; huzur içinde, barış ortamında, dostluk rüzgarları eserken, herkes işinde ve gücünde, rahat bir şekilde sanatımızı icra eder, yazımızı yazar, fikrimizi, düşüncemizi ortaya koyarken… birden, bazı hain ellerin kullandıkları maşalar vasıtasıyla, satılık ve kiraya verilen kafalar sebebiyle birçok insanımızın şehit olmasına, binlerce vatan evladının yaralanmasına neden olanları yad etmenin, siyasi bir yönü var mı? Ölenler içinde her kesimden, her düşünceden, her anlayıştan vatandaş vardı! Yaralananlar için de böyle. Böyle bir ortamda, hiçbir şey olmamış, darbe falan yapılmamış gibi vurdumduymaz, aymaz ve ilgisiz olanları kınıyorum!
Bu vatan sadece AK PARTİLİLERİN vatanı değil. Bu ülke yalnızca Tayyip Erdoğan’ın ülkesi değil! Atatürkçünün de, laikin de, ateistin de, sağcının da, solcunun da…ülkesi! O halde nedendir bu darbeye karşı tavır almama? Niçin iki satır bile olsa bu konuda yazı yazmama? Beceriyorsa televizyonlarda fikir açıklamama? Niçin sessiz kalıyorsunuz?
 Korkuyor musunuz? Korkmayın, bir kere öleceğiz. Esaretle, onursuzca yaşamaktan, onurluca ve özgür yaşamak her şeyden önemlidir. Tarihe altın harflerle yazılmak, gelecek nesillere “kahraman” olarak iletilmek istiyorsanız, daha önemlisi ve en şereflisi; Allah rızasını elde etmek isterseniz; Bayrağımızın dalgalanması, ezanımızın minarelerden okunması, ırz ve namusumuzun çiğnenmemesi, özgürlüğümüzün elimizden alınmaması için; vatan savunmasında katkınız olsun, elinizi taşın altına koyun. Bu tehlike geçtikten sonra ahkam kesmenin anlamı olmaz. Dost, kötü günde belli olur. 
 
O Yiğitler!
 
Ne analar var bu yurtta, ne yiğitler!
Bayrağı, ezanı, ırz ve namusu için vatanı bekler!
Allahü ekber gökten şehitler! 
Çanakkale, Kurtuluş savaşı var ya...! 
Yüz üstü çok süründü, şimdi ayağa kalktı Sakarya!
 
Aynı Ruh!
 
Nesebi bozuk, soyu belirsizler…
Yurdumu yıkmak için fırsatlar bekler!
Yine bir on beş Temmuz gecesi,
Halkımın üstüne tankları sürdüler, 
Silahları ateşlediler, masumları yere serdiler!
Sandılar ki korkutacağız,
Milleti ezecek, vatandan kovacağız,
Kaos yaratıp ülkeye konacağız,
Kadim medeniyete zincirler vuracağız,
Türk’e kan kusturacak, köle yapacağız!
Hiç hesapları tutmadı, tutmayacak,
Darbeye karşı milletin yumruğu susmayacak!
Silah, mermi Müslümana vız gelir,
Ölüm; şehadet, yara ona az gelir!
Ötelere bir bak hele, ne görürsün?
Bedir, Uhud, Hendek, Çanakkale,
Dumlupınar, Sakarya.. daha da ilerle,
Yüzüm ak, başım dik koşarım istikbale!
Kimse imanımı alamaz, Kur’anımı çalamaz,
Gavura uşaklık yapanlar bana rehber olamaz!

Yazarın Diğer Yazıları