Bırakın Timsah Gözyaşlarını!
Bu manzara, dayanılmaz bir durum!
Ey Allah'ı sevenler, bu zulümleri durdurun.
Çadırlarda binlerce insan, binlerce can…
Hepsi perişan, hepsinde hicran!
Gözünüz o kadar mı körleşti?
Kalbiniz katılaştı, vicdanınız korlaştı!
Hiç duygunuz kalmadı mı?
İnsanlık pusulanız hedefini bulmadı mı?
Ekmek için, su için hepsi sırada
Ey ümmeti merhume görün artık ölüm var burada!
Namazı camide bırakmayın,
Haccı arafat'ta satmayın!
Kırık gönüllere girin,
Ağlayan masumların gözyaşını silin.
Lafla Müslüman olunmaz,
Dil ucuyla insanlık bulunmaz!
Terörü bitirmezseniz, siz de bitersiniz,
Bu mazlumlardan daha rezil duruma girersiniz!
Açın artık gözünüzü,
Kanmayın haçlıların tatlı diline, kaşına, gözüne.
Kulak verin, gönül verin Hakk'ın şaşmaz sözüne!
Onlar yüzüne gülerken, ardından kuyunu kazar!
Seni aldatmak için şarkı söyler, destan yazar!
Terör bütün herkesi yakıyor!
Kadın, erkek, genç, yaşlı… kanları akıyor!
Bırakın artık timsah gözyaşlarını,
Maskeleri atın, kucaklayın Müslüman kardaşlarını.
YıkımEkibi!
Sevgi dolu dünyayı,
Güzel güzel hülyayı,
Yerle bir etti,
Yıkım ekibi!
Gülen oynayan çocukları,
Muhabbetli kucakları,
Sevgiye mahrum etti,
Yıkım ekibi!
Kan içiyor, kan döküyor,
Ciğer yiyor, kalp söküyor,
Katliam yapıyor,
Yıkım ekibi!
Anneleri babaları ağlattı,
Nice masumların yüreğini dağlattı,
Eşleri dul bıraktı,
Yıkım ekibi!
Ruhları kararttı,
İşleri abarttı,
Yolları kapattı,
Yıkım ekibi!
Ses çıkaranları, bağıranları,
Haykırıp, imdat çağıranları,
“yapmayın” diye ağlayanları
Katlediyor yıkım ekibi!
Aklı erenlere, düşünce derenlere,
Biraraya gelenlere,
Sevgi verenlere
Bir şey yapamaz yıkım ekibi!
Ağlamanın zamanı değil,
Feryat etmenin anı değil,
Mücadele edersen,
Def olup gider yıkım ekibi!
Belli Değil!
Elifi görsen mertek sanırsın,
Bilgisizsin, cehle varırsın,
Anlamadan, dinlemeden karar verirsin,
Senin ne ne olduğun belli değil!
Belgeyle konuşana uzanır dilin,
Kur’anı özümseyene engeldir elin,
Biliyorsanız eğer, bilgiyle gelin,
Âlim misin, cahil mi belli değil!
Önce dinle, sonra anla ve düşün,
İnsanları karalama, hüküm verme peşin,
Dalaleti bırakın, Kur’anda birleşin.
Ne dediğin hiç belli değil!
Her söze sazan gibi atlama,
Sabırlı ol, fevri olup patlama,
Bilirim diye kendini ispatlama.
Yanar döner misin, belli değil!
Vurun!
Vurun yiğitlerim, hainlerin özüne vurun,
Vurun aslanlarım, kahpelerin gözüne vurun,
Vurun mehmetçikler kansızların yozuna vurun!
Vurun, vurun, bir daha vurun!
Vurun ki yok olup bitsinler,
Vurun ki def olup gitsinler!
Gurbet
Aslımdan uzak kıldılar beni,
Delik delik deldiler beni,
Bir gurbete saldılar beni;
Ah gurbet, vah gurbet!
Hicranı vuslatla aşalım,
Yokluktan varlığa ulaşalım,
Haydi sevgiliye kavuşalım;
Ah gurbet, vah gurbet!
Gurbet ıstırap, gurbet bir aşı,
Gurbet sıkıntı, gurbet gözyaşı,
Vuslata götüren atlama taşı;
Ah gurbet, vah gurbet!
Her “la” bir gurbet,
Yokluk hala bir gurbet,
İmansızlık âlâ bir gurbet.
Ah gurbet, vah gurbet!
“İlla” gurbete elveda,
Söyle; “vuslata merhaba”,
At tekmeyi, kır, eyle berhava.
Ah gurbet, vah gurbet!