Cübbeli Siyaset

Danıştay’ın 146. Kuruluş yıldönümünde bir skandal yaşandı! Devlerin üst kademesi; Cumhurbaşkanı, Başbakan, Genel Kurmay Başkanı, Bakanlar, yüksek yargı üyeleri…toplantıda hazırdılar. Danıştay Başkanı, ev sahibi olarak kısa bir konuşma yapıyor. Ardından TBB Başkanı kürsüye çıkıp, 1 saati aşan bir konuşma yaparak adeta siyasi şov yapıyor!
Siyasi şov çünkü, bu toplantı, yargının meselelerinin konuşulacağı, eksikliklerin hatırlatılacağı, nerede bir hata var, nerde yanlış yapılıyor? İdari yargılamadaki sorunlar neler? Nasıl bir çözüm bulunmalı?... gibi konuların ele alınması, tabir yerindeyse yaraya neşter vurulması gereken bir mekandır.
Ama öyle olmuyor! TBB Başkanı, bir veya iki cümle halinde yargıya değinerek, kalan zamanını tamamen siyasi konuşmaya ayırıyor! Siyasi otortitenin yaptıklarını eleştiriyor! Yapılan hizmetleri yapılmamış gibi gösteriyor! Söz yerindeyse, siyasete balans ayarı yapmaya kalkıyor! işte burada Başbakanın öfkesi de kabarıyor! “Yalan söylüyorsun, edepsizlik ediyorsun…” diyerek tepkisini ortaya koyuyor! Cumhurbaşkanı, Başbakanı sakinleştirmek için elinden tutuyor, ama başbakan, haklı olarak; yalana, iftiraya, uydurma cümlelere- her zaman olduğu gibi- yine tepki koymakta geç kalmıyor!
Van valisi, Van Ticaret borsa başkanı, Van’a yapılan hizmetleri anlatıyor. Yani Feyzioğlu’nu yalanlıyor! Feyzioğlu’nu dinlerken; muhalefet parti başkanı sandım! Yargının meselelerinin konuşulması gereken bir toplantıda; Taksim gezi parkı’ndan başladı, 17 ve 25 Aralık olayları, olaylara karışan militanların, polis tarafından öldürüldüğü, demokrasinin sadece sandık demek olmadığı, sandığın dışında da yolların bulunduğu… gibi bir çok siyasi konuya temas etti! Temas etti de, her cümlesi kırıcı, tehdit dolu, “siyasete biz şekil veririz, ey Tayyip Erdoğan ayağını denk al, askeri darbeler bittiyse bile yargının darbesi daha bitmedi…” anlamına gelen konuşmalarla tribünlere oynamaya kalktı!
Evet, TBB başkanının konuşmaları tamamen provokasyon kokuyordu! Acaba böyle konuşmakla CHP Genel Başkanlığına göz mü kırpıyordu! Yoksa Cumhurbaşkanlığına CHP’den aday mı olacaktı? Daha önce de- sayın Abdullah Gül aday olmadan önce- Abdüllatif Şener de  adaylık için heveslenmişti! Sayın Gül aday gösterirlince zırladı ve kurucusu olduğu AK PARTİ’den ayrılıp başka bir parti kurdu! Sonuç; silinip gitti!  
Geçenlerde Anayasa Mahkemesi başkanı da, TBB Başkanı gibi bir konuşma yapmış ve tepki almıştı! Bu da sanırım Cumhurbaşkanlığı için aday olmayı kafasına koymuş, böylesine bir konuşma yaparak şirin görünebilir miyim diye bir havaya girmişti! Daha önceki yargıtay eski başkanı Sami Selçuk da, aynı minvalde bir çıkış yaptı!
Ama unutulan bir şey vardı; bundan sonra Cumhurbaşkanını halk seçecek! Halkın teveccüh ettiği, halka yamuk yapmayan, halkın gönlünde yer edenler sandıktan çıkacak! O halde yıllardır halkın yetki verdiği, ülkeyi en ileri seviyeye getiren partinin adayı Cumhurbaşkanlığına seçilecektir. Metin Feyzioğlu, eğer siyasete girmek istiyorsa, cübbesini çıkaracak, istediği partiye üye olacak ve siyasetini yapacak!


Yazarın Diğer Yazıları