Gündemi, “cinsel istismar” meşgul ediyor! Bu konu, gündemden düşer mi? Düşmez ve böyle giderse de düşmeyeceğe benziyor! Böylesine çirkin, böylesine ahlaki olmayan bir husus, içimizi karartmaya devam ediyor maalesef! İnsanın olduğu yerde her türlü problem vardır ve oluyor ne yazık ki!
Ülkemizde; kadına, kıza bakış açısı son derece yanlış ve yamuk! Bir kadından doğduğumuz halde, kadınları hiçe saymak, “cennet, annelerin ayaklarının altındadır” dememize karşılık, onu, bırakın ikinci sınıf vatandaş olmak, adam yerine bile koymamak, kız çocuğu varsa, onları hesaba katmamak, kız çocuğu doğduğu zaman sanki suç işlemiş gibi mahçup olmak, kadınları alınıp satılan bir meta gibi görmek…bu zihniyet var mı ülkemizde? Evet var! Böyle bir mantığa sahip olan; baba veya erkeklerin, kızlara, kadınlara yapmayacakları yoktur!
Bir an önce başımızdan gitsin diyerek, başlık parasıyla kızını küçük yaşta evlendirenler, kızını; “kaşık düşmanı”, “nasıl olsa kocaya gidecek, evde kalıcı değil” düşüncesiyle varını yoğunu oğlana verip, kızları mahrum bırakanlar…bunlar, apayrı birer istismar değil mi? Bunun sonucunda cinsel istismar ortaya çıkmıyor mu?
İstismarı, istismar edenler var! cinsel taciz konusunda Başbakan şunları söyledi;
"Ülkemizin kanayan bir yarasını görmezden gelmek bize yakışmaz. Bize yakışan, böyle bir sorun varsa bunu çözmektir. Şimdi bunun üzerine atlayıp buradan ucuz siyaset yapmak eski Türkiye’nin alışkanlığıdır. Bu alışkanlık artık para etmiyor.”
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ:
"Kesinlikle tecavüzcülere af getirilmemektedir. Suçun unsurları değiştirilmemektedir. Cezada indirim yapılmamaktadır. Sadece bu alanda ortaya çıkan, bizim toplumumuzun bazı yerlerinde olan, gerçeklikten ortaya çıkan bu sorunu çözmeye yönelik adımdır. Kadına karşı işlenen suçları, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası kapsamına aldık. Kadının onurunu korumak ve toplum içinde daha aktif bir şekilde yer almasını sağlamak için Ak parti hükümetleri olarak büyük reformlar yaptık. Kadına karşı şiddeti önlemek için resen takip getirdik. Davalar şikayetten vazgeçilmesiyle de bitmiyor. Eskiden şikayet ederse takip ediliyordu. Şimdi resen takip getirdik. Yani yoldan geçerken görüp biri ihbar ettiğinde de onlara işlem yapılıyor ve ceza alıyor. Bu bizim dönemimizde yapılan yeni bir düzenleme. Bu kadına karşı cinayetleri önlemek için de bizim hukukumuzda en ağır ceza, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıdır. Kadına karşı işlenen suçları, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası kapsamına aldık. Töre saikiyle cinayetlerin işlenmesi durumunu da bu kapsama soktuk. Tecavüzcüyle evlenmeyi ortadan kaldıran düzenlemeler yaptık. Eğitimi 12 yıl çıkarmanın amaçlarından biri, kız çocuklarının erken yaşta evlendirilmesine önlemektir. Çocuklara cinsel istismar suçunu önce 8 yıl, sonra da bunu 16 yıla çıkardık. Şuanda tartışmaların var, kanunda da, 12 yaşından küçük çocuklara karşı işlenmesi halinde 18 yıla cezayı çıkaran adım attık. Tecavüzcüyle evlenmeyi ortadan kaldıran düzenlemeler yaptık. Eski ceza kanununda vardı, bunları da biz tamamen ortadan kaldırdık.
Türk toplumunda evlilik yaşı, bizim kanunlarımıza göre 17 yaşından gün alan bir kişi, mahkeme karar verirse evlenebiliyor. 18 yaşından gün alan bir kişi de velisi muvafakat ederse evlenebiliyor. Bazı yerlerde, işte Roman vatandaşlarımız da daha yoğun olmak üzere, bu yaş altında aileler düğün yapıyorlar. Tören yapıyorlar. Ve evlendiriyorlar. Bunu biz tasvip etmiyoruz. Bunu ortadan kaldırmak için mücadele ediyoruz. Yasalarımızı onun için de ağırlaştırdık. Ama böylede maalesef Türkiye'de yaşanan bir sıkıntı var. Sonuçta aileler baskı yapıyor. Bu kişileri evlendiriyor. Kanunumuza göre de 16 yıl hapis cezasını gerektirdiği için ceza alıyor. Erkek içerde. Kadın dışarda. Bunları bu evliliğe zorlayan anne baba da azmettirmekten ayrıca ceza alıyorlar. Böyle bir durumla karşı karşıyayız. Bunların çocukları da var. Biz bu mücadeleyi yapacağız ama ortada da böyle bir sorun var. Bu mücadeleye zarar vermeden, bu sorunu nasıl çözeriz ? Bizim yaptığımız şey o. Kesinlikle tecavüzcülere af getirilmemektedir.” Şeklinde en yetkili ağızdan açıklamalar geldi.
Durum bu kadar açık ve net olmasına rağmen, cinsel istismarı istismar etmenin mantığı var mı? Konuları sulandırmadan, ortak sorun olan bu meseleyi kökten çözmenin yolu; kadına bakış açısının değiştirilmesi için, İslami eğitimin ailelere mutlaka verilmesi şarttır. İslami eğitime yönelmeden, gönüllere insan sevgisini yerleştiremezsiniz. Batı’dan, insanlığa mutluluk gelmez. Ailelerin kurtuluşu, mutluluğu, huzuru; dindar nesillerden ve Kur’ani tefekkürden geçer.