PAYİTAHTA RUH VERENLER
Konya için tehlike çanları çalıyor
HER NEFİS ÖLÜMÜ TADACAKTIR
PUZZLE
MUSİBETLER BİZİM ESERİMİZDİR
Eğitim de denetim de şart
FACİALAR KADER DEĞİL
MODERN DÖNEM ARAP EDEBİYATÇILARININ TÜRKİYE VE TÜRKLERE BAKIŞI 1
Futbol hatalar oyunu derken bunu kastetmemiştik
Keyifsiz Maç, Ortada Hakem Yok
Felaketlerin İlk Adımı Suçlunun Masa İlan Edilmesiydi
SURİYE
Enflasyonu düşürmek için talebi öldürmek yerine, üretim arzındaki sorunlara çözüm aramalıyız
AVRUPA’NIN KARANLIK TARİHİ
ALMANYA’DA TÜRK OLMAK -3-
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
DOĞAL ŞİFA KAYNAĞI: YEŞİL ÇAY
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
Alfa Romeo Junior
Yıl 18 Aralık 2019. Okul müdiremiz kıymetli gönül insanı ve dava adamı HAYRÜNİSA ÖZER kardeşim;
-"Hocam bir program yapalım, Mevlana haftası münasebetiyle” diye telefon açınca memnuniyetle kabul ettim.
Zira teklif, Buhari Kız Anadolu İmam Hatip Lisesinden geliyordu. Ayrıca çok değer verdiğim, çalışmalarıyla gönüllerde taht kuran, davası uğruna gecesini gündüzüne katan bir insandan, okul Müdiremizden geliyordu.
Buhari Kız Anadolu İmam Hatip Lisesindeki konferans konum; "VEFA VAKTİ” idi.
Konu iyi seçilmiş. Günlük hayatımızda bu söz ne kadar da sık kullanılır.
Allah'a vefa, peygambere vefa, Allah dostlarına vefa, arkadaş ve dostlara vefa, eşe vefa, evlada vefa, öğretmene vefa, ilme vefa, davaya vefa, akla vefa, ahde vefa…
"vefasız” deriz, "bizi arkadan hançerledi” sözünü söyleriz. "ne kadar da ekmeksizmiş”, "ne nankörmüş” ifadelerini hep kullanırız.
Hatta "Allah'a şükretmeyen, kula teşekkür etmez” sözü yaygındır.
Kur'an der ki; "Eğer şükrederseniz artırırım, küfrederseniz azabım şiddetli olur”.
Vefa!
Aslını arıyorum nerede saklı?
Bir semt ismi mi yoksa lafta mı vefa?
Özlemle bekliyorum vuslata aklı,
Takma isim mi yoksa rafta mı vefa?
Masalda anlatılan Anka kuşu mu?
Aşılmayan dağların dik yokuşu mu?
Riyakârca sözlerin can yakışı mı?
Oyunda hikâyede Kaf'ta mı vefa?
Kendimizi kandıran yalan sözde mi?
Samimiyetsizlikten sönen özde mi?
Sevgileri bitiren küllü közde mi?
Sahte kalabalıkta safta mı vefa?
Yazılarımızdaki hecelerde mi?
Rüyalarımızdaki gecelerde mi?
Ulaşamadığımız yücelerde mi?
Beceremediğimiz afta mı vefa?
Vefa, incinmemek ve incitmemektir.
İncitme
Gölgesinde otur amma
Yaprak senden incinmesin.
Temizlen de gir mezara
Toprak senden incinmesin.
Yollar uzun, yollar ince
Yol kısalır aşk gelince
Yat kurban ol İsmail'ce
Bıçak senden incinmesin.
Burdayım de ararlarsa
Doğru söyle sorarlarsa
Tabutuna sararlarsa
Bayrak senden incinmesin.
İl göçsün göçtüğün vakit
Yol yansın geçtiğin vakit
Suyundan içtiğin vakit
Kaynak senden incinmesin.
Toz konmasın sakın sana
Hakkı geçer halkın sana
Gücenmesin yakın sana
Uzak senden incinmesin.
(Yasaklı Rüyalar)
İncitme
Hazer kıl kırma kalbin kimsenin canını incitme
Esîr-i gurbet-i nâlân olan insanı incitme
Târik-i ışkda bî-çâreyi hicrânı incitme
Sabır kıl her belâya hâne-yi Rahmân'ı incitme.
Elin çek meyl-i dünyadan eğer âşık isen yâre
Muhabbet câmını nûş et asıl Mansur gibi dâre
Misafirsin felek bağında bendin salma efkâre
Düşersin bir belâya sabır kıl Mevlâ verir çâre.
Bulaşma çark-ı dünyâya vücûdun pâk-tahirken
Güvenme mal û mülk ü mansıbın efnâsı zâhirken
Nic' oldu mâli Karun'un felek bağında vâfirken
Nedir bu sendeki etvâr-ı dert gönlün misâfirken
……………………………
Ehl-i irfânım deyü her yerde bendin atma meydâna
El elden belki üstündür ne lâzım uyma şeytâna
Yakın olmak dilersin Hazret-i Hallâk-ı ekvânâ
Cihanda tatlı dilli olması lâzımdır insana
(Alvarlı Efe)
"Nâr-ı aşk dedikleri buysa şayet;
Yanarım kor gibi, etmem gayrı şikâyet.
Düşürdün beni sen aşk havzına;
Gayrı yüzsem de "SEN”, batsam da "SEN” nihayet (FUZULİ)PAYİTAHTA RUH VERENLER
DOSTLARDAN KURTULUŞ YOK
RUBAİLERİMDEN SEÇMELER
VATAN SEVGİSİ LAF İLE OLMAZ
AYMANAS’TA ZAMAN
İNSANLIĞI KAYBETMEYELİM!
ASR-I SAADETTE ŞİİR
GERÇEKTEN SAMİMİ MİYİZ?
HER ZALİM CEZASINI ÇEKECEK!
HAYATA BAKIŞ