BUGÜN AKŞAM MİRAÇ KANDİLİ

Ne Ramazanlar, ne Teravihler, ne bayramlar, kandiller, ne geceler, ne günler…zaman hızla akıp gidiyor. Arkasından yetişmenin imkânı yok.

Akşam olduğunda rahat ve huzur içinde yatıp, ertesi gün sabaha yine aynı şekilde sağ salim kalkmak kadar büyük mutluluk var mı? Yattığımızda ölüm gelse haberimiz olur mu? Uykudayken can emanetini alıverse, fani alemden baki aleme bizi gönderiverse rabbimiz, bir şey yapabilir miyiz? Yapmaya gücümüz yeter mi? Adeta rüyadaymışız gibi göçer gideriz! Göçer gideriz de gittiğimiz yer önemli. Şair öyle diyor:

 

"Eli boş gidilmez gidilen yere,

Rabbim boş gelmedim suç getirdim,

Dünyalar çekemezken bu ağır yükü,

İki büklüm sırtımda pek güç getirdim”

 

"Miraç kandili ile bu sözlerin ne alakası var?” dediğinizi duyar gibiyim. Evet, Bu sözlerin Miraçla doğrudan ilişkisi var. Rahmani yol benimsenmeden Miraca çıkmak hayal olur. İlahi mesajları kendimize rehber etmeden hayat bize zindan kesilir.

Miraç; yükselmektir. Yükselebilmenin yolu, Rabbimizi bilmekten, O'nun yolunda; "Emir olunduğun gibi dosdoğru ol” ilkesi istikametinde gidebilmektir. Sevgililer sevgilisi bu emri kendisine hayat düsturu yaptığı için Miraçla müjdelendi.

Miraç; Nasuti alemden, lahuti aleme yükseliş, bütün dünyalıkları elimizin tersiyle bir kenara itmektir.

Miraç gerçeğini soyut akılla çözemezsiniz. Akıl, bu konuda yaya kalır. Ziya Paşa der ki;

 

"İdraki meali bu küçük akla gerekmez,

Zira bu terazi bu kadar sıkleti çekmez”

 

Hz. Mevlana da: "Akıl, maddi şeyleri çözmede bizim yarımız, yoldaşımızdır. Fakat manayı çözme, lahuti meselede çamura düşmüş eşeğe benzer, debelendikçe batar.”

Kandillerimizin, günlerimizin Miraç olması temennisiyle herkesin Miraç kandilini tebrik ederim.

 

Miraç Gecesi!

 

Sadra şifa sunar Kur'an hecesi,

Zirveye erilir Miraç gecesi,

Dünya semasından öte nicesi,

Sidreye varılır Miraç gecesi!

 

 

 

 

 

 

 

İsra yolculuğu ruha şifadır,

Mana seyahati gönle safadır,

Yaratana kulluk ahde vefadır,

Kalplere girilir Miraç gecesi!

 

İman ışığıyla yol aydınlanır,

Ruhu güzelleşen kul aydınlanır,

Üç yüz altmış beş gün yıl aydınlanır,

Müjdeler verilir Miraç gecesi!

 

Anneyi babayı sormayanlara,

Sevgi yumağıyla örmeyenlere,

Garip gurabaya varmayanlara,

Günahtan sorulur Miraç gecesi!

 

İsrafa girmeden ortayı bulan,

Nefsini tanıyıp Rahmanı bilen,

Ağlayan susturan gözyaşı silen,

Yaralar sarılır Miraç gecesi!

 

"Keşke”lerle Kavruluyoruz!

 

O yandan bu yana savruluyoruz,

Her an "Keşke”lerle kavruluyoruz,

Nere gidiyoruz ne oluyoruz?

Niçin "Keşke”lerle kavruluyoruz?

 

Nedamet rüzgârı başta esiyor,

Gönüller öldürüp nefes kesiyor,

Her gün binlerce kez ipe asıyor,

Hala "Keşke”lerle kavruluyoruz!

 

Mevsim hazan oldu yaprak düşüyor,

Havalar soğudu her yan üşüyor,

Gözler kan ağlıyor yaşlar taşıyor,

Hala "Keşke”lerle kavruluyoruz!

 

Bak iki kere iki dört etmiyor,

Ellerde derman yok ayak tutmuyor,

Yediğimiz yemek lezzet katmıyor,

Niçin "Keşke”lerle kavruluyoruz?

 

Zamanın kadrini hiç bilemedik,

Ömür boşa gitti ders alamadık,

Yaşları silecek el bulamadık,

Her gün "Keşke”lerle kavruluyoruz!

 

Sık sık ölenleri görüyor muyuz?

Allah kelamına varıyor muyuz?

Aklımız "Oku”ya yoruyor muyuz?

Neden "Keşke”lerle kavruluyoruz? (26 ŞUBAT 2022)

 


Yazarın Diğer Yazıları