Bu görüşmeler Terörü Durduracak mı?

Evet, açık ve net olarak söyleniyor ve biliniyor artık, MİT, terör örgütü elebaşısı olan kişyle görüşüyor. Bu görüşmelerin devam edeceği de söyleniyor.
Bu konuda çeşitli görüşler çıktı ortaya. Hepsinin demek istediği aynı. Birlikte görelim ne demişler;
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural; “AK Parti hükümeti, terörle mücadeleden vazgeçmiş, müzakereyi başlatmış ve müzakereden de bugün İmralı’da bir mütareke dönemine girmiştir" dedi.

Kılıçdaroğlu; "Dikkat edilmesi gereken 4 temel ilke var. Bir samimi ve dürüst olacaksınız, iki gizli, kişisel bir ajandanız olmayacak, üç millete izah edemeyeceğiniz angajmanlara girmeyeceksiniz, dört ana muhalefet partisine veya millete bilgi vereceksiniz. Bunların yapmazsanız bu sorunu çözemezsiniz. Biz geçmişteki bütün hatalara karşın olarak Adalet ve Kalkınma Partisi'ne yeni bir kredi açıyoruz, çözün sorunu"
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Genel Başkanı Ahmet Türk; "Hepimizin sorumluluğu bu kanayan yarayı durdurmak, bu yarayı tedavi etmek, bu konuda çaba göstermektir."
BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan; "Biz parti olarak sürekli diyalog ve müzakerenin çözümün anahtarı olduğunu söyledik. Dünyadaki örnekler de böyledir. Bu yol denenmesi gereken tek yoldur. Bu tür görüşmelerin amacı olumlu bir sonuç almaktır."

BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan: "Türküyle Kürdüyle herkesin istediği akan kanın durması. Tabi, barış istemek ayrı, barışın nasıl olacağı ayrı bir şey. Barıştan kastedilen, bir tarafın diğer tarafa teslim olacağı değildir. Barış, hak ve hukukun teslim edilmesi demektir. Barış olabilmesi için savaşa sebebiyet veren unsurların, ortadan kaldırılması gerekir. Barışın olabilmesi için hak ve hukukun teslim edilmesi gerekir. En önemli faktör bu. Tabi bu bir süreç işi, bir günde sonuç alınacak bir şey değil. Nasıl bir yol haritası izlendiğini biz de bilmiyoruz. Her barışın bir stratejisi ve projesi olur ve bu adım adım gerçekleşir. Önümüzde bir yol haritası yok, neler öngörülüyor bilemiyoruz. Mesele sadece PKK'nın dağdan indirilmesi değil, Kürt meselesinin çözümü de var. Bunun iki boyutu var, birincisi, demokratikleşme ve Kürt sorununun çözümü, ikincisi, PKK'nın dağdan indirilmesi ve siyasal hayata katılması. Şu an için henüz bu tasarım nedir bilmiyorum, Kürtlerin meşru taleplerini karşılamayan ve karşılayamayan hiçbir çözüm çözüm değildir.”

Üç aşağı beş yukarı denmek istenenler aynı; “Türk’üyle, Kürd’üyle birlikte yaşamak, akan kanın durması”. Toplumun kanaat önderleri de aynı konuya parmak basıyor.
O halde neyimiz eksik? Neyi bekliyoruz? Yıllarca neden bekledik? Bu konunun çözümü bugün olmayacaksa ne zaman olacak?
Tamam da; konuşmak kolay, laf söylemek, hele masa başında ahkam kesmek herkesin yapacağı şey! Ama özüne inildiği zaman şu problemlerin de birlikte geldiğini veya geleceğini görüyoruz; BDP Milletvekili Altan Tanın; “Barıştan kastedilen, bir tarafın diğer tarafa teslim olacağı değildir.” Sözüyle neyi kast ediyor? Eğer burada kasıt; silahlı kuvvetlerin tek taraflı olarak silah bırakmasını istemekse, bunun son derece yanlış olduğunu söylemek gerekir. yine Tan’ın içinden geçen; “PKK’nın pes etmesi söz konusu değil” demekse, bu işin sürüncemede kalacağını şimdiden söylemenin doğru olacağını belirtmemiz.

Terör ancak; konuşmuş olmak için konuşmadan, gerçek çözüm bulmaya yönelik tavırlar sergilendiği zaman biter. Tek taraflı çözüm çözüm değildir. Meseleye; “hükümet öncelikle silahları bıraksın, biz sonradan bunu düşünürüz mantığı, terörün durmasını istememek demektir.

Abdullah Öcalan’ı tek sorun çözücü olarak görmek de son derece yanlış ve sakıncalı bir yaklaşımdır. PKK ve BDP, onun sözünden çıkmıyor, daha doğrusu çıkamıyor! Her konuşmalarında, “sayın” ifadelerini kullanmaktan uzak kalamıyorlar!

Terörün geçici durması değil, temelli olarak bitmesi konusunda samimi misiniz? Şunu sakın söylemeyin, “mutabakat sağlayalım”. İşte size mutabakat sağlamak için siyasi parti temsilcilerinin aktardıklarını yukarıda gördük! Hepsi beylik laflar! İnanın bu sözlerle sonuç alınmaz! Alınmayacak da nitekim.
Asıl sorun; ANAYASA! Bir an önce Anayasanın değiştirilmesi, yeni bir Anayasa yapımı konusunda herkesin elini taşın altına sokması şarttır. Yeni bir Anayasa ile terör kökünden çözülecektir.