BENİMSE ALIN YAZIM YOKUŞLARDA SUSAMAK!

Merhum Necip Fazıl üstadımız, Sakarya Şiirinde;

 

"İnsan bu su misali kıvrım kıvrım akar ya

Bir yanda akan benim öbür yanda Sakarya

Su iner yokuşlardan hep basamak basamak

Benimse alın yazım yokuşlarda susamak” der.

 

Gerçekten Türkleri olmadık ayak oyunlarıyla haritadan silmek, dünyadan yok etmek için çaba sarf ettiler, ediyorlar! Tarih sayfalarına baktığımız zaman her daim Haçlı ve Hilal çatışmalarını görüyoruz.

Bedir'de, Uhut'ta, Hendek'te imanlı gönüller, sayıca fazla düşmanı yerle bir etmeyi başarmışlardır.

Pekiyi durdu mu düşmanlar? "Biz yenildik, yeniliyoruz, öyleyse bir daha Müslümanlarla karşı karşıya gelmeyelim” mi dediler? Diyorlar? Hayır.

Mohaç meydan savaşı, 1.Dünya savaşı, 2. Dünya savaşı, Balkan savaşı, Sakarya meydan savaşı, Çanakkale savaşı, kurtuluş savaşı… Müslüman Türkler at sırtından inmemiş, savaş meydanlarında ömrü geçmiştir. Her girdiği savaşı yüzünün akıyla kazanmış, Allah'ın nusratı daima inananların yanında olmuştur.

 

Sarıkamış Harekâtı'nın 104. yıldönümü. Osmanlı Devleti tarafından, dönemin Çarlık Rus devletine karşı başlatılan Sarıkamış Harekatı, tarihimizin en acı savaşlarından birine sahne oldu. Sarıkamış'ta vatan savunması için zor koşullarda yola koyulan vatan evlatları, taktiksel hata sonucu donarak şehit oldu.

Sarıkamış Harekâtı, I. Dünya Savaşı sırasında, 22 Aralık 1914 ve 6 Ocak 1915 arasında Osmanlı İmparatorluğu ile Rus İmparatorluğu arasında Sarıkamış ve çevresinde (Oltu, Narman, Penek, Horasan, Bardız, Mecingirt, Karaurgan, Divik) gerçekleşen muharebeler olup Osmanlı İmparatorluğu'nun askeri taktik hatalarıyla büyük bir başarısızlıkla sonuçlanan bir askeri girişimdir.

 

I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı İmparatorluğu ve Rusya İmparatorluğu arasında Sarıkamış'ta gerçekleşen kara çatışmalarından olup Osmanlı İmparatorluğu için büyük bir başarısızlıkla sonuçlanan bir askerî girişimdir. Türk Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanlığına göre Osmanlı zayiatları 60.000 ve Rus zayiatları 30.000'dir.

 

Savaşın en hazin kısmı ise Osmanlı kayıplarının bir çoğunun Rus'lar ile yapılan çarpışmalarda değil de ağır soğuk hava koşulları yüzünden ölmesidir. Ruslar; Türklerden 200 subay, 7000 eri esir, 20 makineli tüfekle 30 topu ganimet olarak almışlardır. 5000 kişi civarında esir alınmıştır. Bunlar tahmine göre Kırımda domuz çiftliğinde çalıştırılarak ve aç bırakılarak ölmüşlerdir. Tarihçi-yazar Mehmet Niyazi, Sarıkamış harekâtındaki şehit sayısının tüm belgelerde toplamda 23.000 olduğunu, 90.000 rakamının 60.000 kayıp veren Rusların yalanı olduğunu kaydeder. 90.000 şehid verildiği iddiası ilk olarak Sarıkamış Harekâtı'ndan sekiz yıl sonra Binbaşı Şerif Bey'in yazdığı kitapta yer almaktadır.

 

Bu savaşlar sonucunda uslanmış mı düşmanlar? Asla! O, uzaklara bakmak bir tarafa; en yakında yaşadığımız bir 15 Temmuz kahpe girişimi var ki unutmak mümkün değil. Eskiden savaşlar meydanlarda yapılırdı şimdi göğüs göğse muharebe devri bitti; Ekonomik savaş, psikolojik savaş, biyolojik savaş, kimyasal savaş, uzay savaşları… gibi çeşitleri var savaşın.

Daha birkaç gün önce yaşadığımız ve ülkeyi kara basan gibi kaplayan ama devletimizin feraseti sayesinde kısa zamanda Türkiye'nin lehine tecelli eden ekonomik savaşı da kazandık Allah'ın izniyle.

Dışarıdaki düşman belli, ona karşı açık ve net tedbir alabilirsiniz ama içte olan, rengini belli etmeyen, bizdenmiş gibi görünüp bizi arkadan hançerleyenlere karşı çok dikkatli olmak zorundayız.

Şu bir gerçek ki artık milletimiz zokayı yutmuyor. Bundan böyle kimse Türkiye'ye racon kesemeyecek. Kesmeye çalışanlar da boyunun ölçüsünü alacak ve alıyor!

 

22 Aralık Sarıkamış Faciasının 104. Yıl dönümü. Bu vesileyle bir şiirimi sizinle paylaşmak istiyorum:

 

Burası Sarıkamış!

 

Allahü ekber dağı, cesaretle yoğurdu,

Burası Sarıkamış, kardelenlerin yurdu,

Sayısız meleklerle şehadeti buyurdu,

Burası Sarıkamış, kardelenlerin yurdu!

 

Semadaki bu karlar, beyaz beyaz gülüyor,

"Haydi şeb-i arusa acil geliniz” diyor,

Her adımda nihayet, üşüyen yiğit ordu,

Burası Sarıkamış, kardelenlerin yurdu!

 

Kahraman Mehmetçiğim, yüreklice yurt bekler,

Ebediyet zirvesi; işte Allahü Ekber,

Tüm Türkiye yanıyor, hüzün afakı sardı,

Burası Sarıkamış, kardelenlerin yurdu!

 

Kara ekilen tohum hepsi kardeşlerimiz,

Soğuğu fırtınayı hiç eden erlerimiz,

Karlar altında kalan şehitlerim bir kordu,

Burası Sarıkamış, kardelenlerin yurdu!

Yazarın Diğer Yazıları