Konyaspor İstediğini Aldı
İMSAK “İ”LERİMİZİN 4. SÜ
Şubat ayı enflasyon verileri merkez bankasının faiz indirim kararını kolaylaştıracak
YAŞA ONU
Şeytanı Ne Davet Eder?
Ramazan’da Sağlıklı Beslenme Önerileri
BEREKET, HUZUR, UMUT...
TERÖR VE TERÖRİZM
DOLDURUŞA GELEN, UKRAYNA GİBİ OLUR.
SURİYEYİ BEKLEYEN TEHLİKELER
28 ŞUBAT POST MODERN DARBESİNİ UNUTMAYACAĞIZ VE UNUTTURMAYACAĞIZ!
Ortadoğu’da Yeni Oyun: Silahla Olmadı, Parayla Dene
ÇUMRA KARKIN’DA TANDIR EKMEĞİNİN SICAK YOLCULUĞU
KIZILDERELİ KATLİAMI
Acı nedir bilir misiniz?
Honda Civic Yenilendi
Eğitim de denetim de şart
Futbol hatalar oyunu derken bunu kastetmemiştik
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
Başkanlık olurdu, olmazdı, "Türkiye başkanlığı kaldırmaz, ülkemiz parlamenter sistemdir…” sözleri söylendi, programlar yapıldı, tartışıldı. Hatta o kadar tartışıldı ki, neredeyse; "başkanlık sistemine geçmek, Cumhuriyet'i dinamitlemek” olarak lanse edilmeye çalışıldı. Bir çok yerde mitingler yapıldı, yürüyüşler tertip edildi; "Türkiye laiktir, laik kalacaktır” sloganları atıldı.
09 Temmuz 2018 itibariyle ülkemiz resmen "Başkanlık sistemine” adım attı. Ne Cumhuriyet'e, ne Atatürk'ün kurduğu Türkiye'ye bir şey olmadı ve olmayacak. Mesele ülkemizin; ayaklarını daha sağlam olarak yere basması, dünya ülkeleri arasında söz sahibi olması, milli ve yerli politikalar üreterek yoluna devam etmesi, dışa bağımlılıktan kurtulması, terörden arındırılması, barışı yakalaması, tarih olan değil, tarih yazan ve tarih yapan, gündem olan değil, gündemi belirleyen ülke olması…
Herkesin gözü, kulağı Beştepe'de 1. Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dan gelecek yeni Başkanlık kabinesinin açıklanmasındaydı. Saat 21.00 olarak açıklanması gereken kabine, 22.30 civarında açıklandı. Baktığımızda, hepsinin; genç, dinamik, görev aşkıyla dolu, heyecanlı, ülkeye hizmet etmek için sabırsızlanan insanlar olduğunu gördüm. Çoğunluğu benim çocuklarımla yaşıt, hatta çocuklarımdan küçük olanlar da var! Böyle bir güne bizi ulaştıran Rabbime ne kadar şükretsem, ne kadar hamdetsem yine az.
Artık, eski anlayış, eski yönetim eskide kaldı. Mevlana diyor ya;
"Her gün bir yerden göçmek
Ne iyi
Her gün bir yere
Konmak ne güzel
Bulanmadan, donmadan
Akmak ne hoş
Dünle beraber
Gitti cancağızım
Ne kadar söz varsa
Düne ait
Şimdi yeni şeyler
Söylemek lazım”
Bu yeni sistem, yani BAŞKANLIK SİSTEMİ; liyakatin, kalitenin, sevginin, adaletin, kalkınmanın, hizmetin..adıdır. Yeni sistemle birlikte; kucaklaşmalar ortaya çıkacak, kardeşlik meşalesi yanacak, "yaratılanı severiz, yaratandan ötürü” anlayışı hakim olacak. Her çalışan; "hah işte şimdi huzuru yakaladım. Şimdi liyakatin ön plana alındığını gördüm” diyebilecek.
Yeni sistemde şunlar da söz konusu; bakanların çoğu dışarıdan yani milletvekili olmayan, iş dünyası, bürokrat ve kendini mesleğinde ispatlamış değerli insanlar. Bakan olmamış olan bütün iş dünyası, bütün bürokratlar; "işimi ciddi yapayım, ülkeme hizmeti ibadet telakkisiyle yerine getireyim, sıfır hata ile çalışayım…” diyecek ve düne göre bugün ve yarın daha iyi çalışacak, daha çok üretecek. Eskiden olduğu gibi ülkenin tekerinin önüne takoz koymayacak, engeller çıkarmayacak. Eskiden olduğu gibi, Gezi parkı eylemlerine karışmayacak, teröre destek vermeyecek, meydam nitingleri yapılmayacak, "Türkiye laiktir laik kalacaktır” diye ellerine bayrak alıp sallamayacak. Sözün özü; sadece, Türkiye'yi kalkondırmak, ülkeye hizmet ön planda olacak. Hayırlı olsun. Rabbim utandırmasın. Başarılar diliyorum.
Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan'daki; azim, sabır, kararlılık, dirayet, samimiyet, dürüstlük, dik duruş, iman, milli ve dini hassasiyet…milleti kendine hayran bırakıyor! İşte onun için sadece içeriden değil, dışarıdan da sevgi sellerinin oluşmasına sebep oluyor. Bu yüzden dualar ediliyor, başarısı için Allah'a yalvarılıyor.
Kıyamdayız!
Kıyamdayız, ölünceye dek,
Mücadele, devam edecek;
Zalimin sesi kısılıncaya kadar,
Barış levhası asılıncaya kadar,
Dünya cennet oluncaya kadar...
Durmak yok asla, Hak yolunda,
Zehir içsek de, ateşe düşsek de,
Nemrutlara dersini vereceğiz,
Firavunları bir bir yeneceğiz...
Dualar!
Dualar; kafire indirilen balyoz
Dualar; hainlerle paylaşılan son koz.
Dualar; yol gösteren ışık, sönmeyen nur
Dualar; kafire dereke, mümine onur!
İMSAK “İ”LERİMİZİN 4. SÜ
28 ŞUBAT DEYİNCE!
“İ” LERİMİZ (3)
SEVGİYE AÇILAN KAPILAR VEYA DİLARA
“İ” LERİMİZ (2)
“İ” LERİMİZ
DÜŞÜNCE ÜZERİNE
ALTI ŞUBAT DEPREMİNİN ARDINDAN
ŞİİR MEKTEBİ
O KADAR MI ZOR?