Başbakanı Sevenlerin Sayısı Arttı

Her ayak oyunlarında, her planlı, programlı kavgada… Başbakan Erdoğan’ın puanı birkaç kat artıyor!
Geçmişi şöyle bir hatırlayalım;
Yıl 1999. Ders kitaplarında olan;
“Minareler süngü, kubbeler miğfer,
Camiler kışlamız, müminler asker,
Bu ilahi ordu dinimi bekler,
Allahu Ekber, Allahu Ekber” şiirini okuduğu için hapse girdi.
Hapisten, büyük bir tezahüratla çıktı! Halk, yanında yer aldı!
Yıl 2001. Adalet ve Kalkınma Partisi  (AK PARTİ) adıyla bir parti kurdu. Bu sefer de siyasi yasaklı kılındı! Siyaset yapması yasaklandı.
Yıl 2004. Balyoz darbe planlarıyla başbakanlıktan ve hükümetten indirilmek, AK PARTİ’yi iktidardan uzaklaştırmak için oyunlar oynandı! Bu oyun tutmadı!
Yıl 2005. AK PARTİ’Yİ  bitirme planı devreye sokuldu! Karanlık odaklar durmuyor; “ne yaparız, ne ederiz de AK PARTİ’den bir an önce kurtuluruz” hesapları yapılıyordu! Bu şeytan tuzağı da para etmedi!
Yıl 2006. Ergenekon Terör Örgütü ortaya çıktı! Demokratik yoldan bitiremedikleri AK PARTİ’yi, antidemokratik yöntemlerle bitirme senaryoları yürürlüğe konuldu! Jitem adıyla; “faili meçhul olarak kafalara nakşeden ve aslında faili de, yapanı da belli olan yasa dışı bir kuruluşla millete kan ağlatan bu örgüt de hükümete zarar veremedi!
Yıl 2007. E-muhtıra devreye sokuldu! Kısa sürede bu bomba da ellerinde patladı! Ardından aynı yıl Cumhurbaşkanlığı seçiminde, Anayasada olmamasına rağmen 367 saçmalığını ortaya attılar! Amaçları, Abdullah Gül’ü Cumhurbaşkanı seçmemekti! Ama bu da olmadı.
Yıl 2008. Gazete haberleri ile AK PARTİ’yi kapatma davası açıldı. Cumhuriyet Başsavcısı, kesin olmayan, kulaktan duyma bilgilerle iddianame hazırladı! Sonuç; fiyasko!
Yıl 2009-2010. Bu oyunlar tutmayınca, koca koca prof.lar(!), koca koca rektörler(!)  devreye girdi! Ellerinde Türk bayrakları, dillerinde; “Dağ başını duman almış… marşları ve “Türkiye laiktir, laik kalacak” sloganlarıyla mitingler yaptılar! Nedense bu oyunda da başarılı olamadılar!
Yıl 2011. Çeşitli zamanlarda ve şekillerde suikast planları devreye sokuldu! Bu planlarla kendilerini, adeta bir bumerang gibi vurdular! Yani böylesine bir çalışmada da sonuç; akamet!
Yıl 2012. MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı kendi tabirleriyle; “yemek” girişiminde bulundular. Başbakan, arkasına aldı ve yedirmedi! O zaman bu oyunları da bozulmuş oldu!
Geldik 2013’e; Taksim Gezi Parkı eylemleri patlak verdi! Önce; “ağaç kesimini protesto” şeklindeki gösteriler, kısa zamanda büyük bir eyleme, hükümeti devirme eylemine dönüştü! Kısa zamanda bu da bastırıldı! Eylemciler anında deşifre edildi! Bunu da halkımız yutmadı. Bu da tutmadı!
“Ne yapalım? Nasıl bir plan içine girelim de bu hükümetten kurtulalım?” düşüncesiyle tavır belirlerken, hemen akla; “cemaat ile hükümetin arasını açalım” sinsi oyunu vizyona girdi! Şu anda mahkemede olan ve adına “yolsuzluk” denilen bir operasyon başlatıldı!
Bakalım daha hangi oyunları devreye sokacaklar? Hepsinden alnının akıyla, yüzlerinin pakıyla çıktılar! Halkımız her seçimde bu hükümete güvenini belli ederek ve AK PARTİ’nin oy oranını artırarak, ortaya koydu, koyuyor ve koyacak!
İşte böylesine fırtınalı, böylesine kasırgalı bir ortamdan geliyor Başbakan sayın Erdoğan! Halk bunları görmüyor mu sandınız? Şimdiye kadar 2001-2013 arası yapılan hizmetleri herkes görüyor. Bu kadar samimi, bu kadar çalışkan ve bu kadar kendisini; ülkesine, milletine adayan bir kahramanı insanımız heba eder mi? hakkını gasp ettirir mi?


Yazarın Diğer Yazıları