Başbakana Düşman Olanlara Tek Sözüm: “Allah Islah Etsin”

Seçimler yaklaşıyor. Her şehirde, her belde ve yerleşim yerinde mutlaka bir siyasi parti, miting tertip ediyor. Zaman yaklaştıkça da, söylemler sertleşiyor, konuşmalar ağırlaşıyor ve hakarete kadar varıyor!
Son zamanlarda Başbakan Erdoğan’a karşı; “kin ve şiddet arttı” olarak gösteriliyor! Halkta böyle bir imaj uyandırılmaya çalışılıyor! Bu şiddet ve kin propagandasını da yabancı basın yapıyor! Bu seçim, gerçekten önemli! Başbakanın dediği, “kurtuluş savaşı” sözüne sonuna kadar destek veriyorum ve arkasında duruyorum. Evet, kurtuluş savaşı! Evet, ülkenin var olma mücadelesi! Milli bir mesele!
Öyle, “yolsuzluk” makyajıyla geçiştirilecek bir konu değil! Olay, aynen Taksim Gezi Parkı eylemlerindeki gibi! Biliyorsunuz gezi parkı’nda, “ağaç katlediyorlar” diye yola çıkıldı! Sonunda ülkenin ne hale geldiğini hep birlikte gördük! Dört bir koldan, “hükümet istifa” ya vardırıldı! Pekiyi başarılı oldu mu? Bir avuç marjinal grup, sözüm cemaatten uzak, “kıçının üstüne oturdu!”
Başbakana ve hükümete karşı, “istifa” diyebilmek için bir kere mantıklı bir gerekçe olmalıdır. Dış basının goygoyculuğuna, bizim kendi içimizdekiler prim vermemeli. Şunu demeliler;
-“Size ne oluyor? Bizim içişlerimize ne karışıyorsunuz? Neden toplumu geriyor, terörü kaşıyorsunuz? Ülkemiz ayağa kalkmış, koşar adım ilerlerken, niçin önüne takoz koyuyor, patinaj yaptırıyorsunuz? Bunu, her kesim, özellikle de muhalefetin öncelikle dillendirmesi gerekir. Bu bir kurtuluş savaşı olduğuna göre, el birliği halinde ülkeyi sağ salim seçime götürmek akıllı ve vatansever her insanın görevidir.
Yabancılar ne diyor, nasıl diyor, niçin diyor…. Bendenizi hiç mi hiç ilgilendirmiyor. Ülkemdeki yatırımlara bakarım, insanlarımıza sunulan imkanlara dikkat ederim. Devlet yöneticilerinin samimiyeti bendenizi çok ilgilendirir.
Öyle, mangalda kül bırakmayacak kadar atmasyonlarla halkı kandırmaya çalışmanın kimseye yarar sağlamayacağını bilmek gerek.
Bundan 11 sene önce, hastanelerin durumunu, sağlık politikamızı bilmeyen yok! Sağlık karnesi vardı. Önce çalıştığımız kurumdan sevk yapılır, hastaneye muayene olunur, doktor, sağlık karnesine ilaçları yazardı. İş bitti mi? ne gezer? Sağlık karnesindeki reçeteyi başhekime onaylatmadan ilaç almak mümkü değildi. Eczaneye vardığımız zaman, eğer o ilaç yoksa gelinceye kadar anamız ağlardı! Eğer yıl sonu ise, eczaneler; “sözleşme yapılmadı, size ilaç veremiyoruz” diyerek geri çevirirdi. Şayet SSK’lı isen, SSK hastanelerinden başkasına gidemezdin. Gittiğin zaman da, o kalabalık, o hengamede muayene olmak bayağı şanstı! Muayeneden sonra, doktorun yazdığı ilacı SSK eczanesinden alacaktın. Çoğunlukla, “ilaç yok” cevabıyla karşılaşırdık. Şimdi öyle mi? sağlık karnesi diye bir mesele yok. Nüfus cüzdanıyla gidiyor, muayene oluyor ve istediğin eczaneden, istediğin hastaneden sağlık hizmetini rahatça alıyorsun!
11 sene önce-ki üçlü koalisyon hükümeti vardı!- karayollarımızda kan akmadık gün olmazdı! Trafik, adeta katliama dönmüştü! Trafik kazasında ölenlerin sayısı, savaşta ölenlerden fazlaydı! Bugün için, her tarafta bölünmüş yollar, yerden ve havadan trafik kontrolleri yapılıyor! Trafik yasası, halkımızın daha rahat, daha huzur ve güven içinde seyahat yapması yönünde düzenlenmiş bulunmaktadır.
Ülkemizde, terörden yanmadık ocak, ağlamadık ana, bacı, baba, kardeş, yavuklu… kalmamıştı! Her gün Türk bayrağına sarılı cenazeler geldikçe yüreklerimiz yanıyordu! Her Allah’ın günü, bombalar patlıyor, Molotoflar atılıyor, kamu malları tahrip ediliyor, gençlerimiz dağa çıkarılıyordu! “demokratikleşme paketi” olarak ortaya atılan ve gerçekten ülkeye, “ohh!” dedirten bir barış ortamına girildi! Şehit cenazeleri gelmiyor aylardır! Bu durum mu iyi? Yoksa terörün her gün can alması mı? bugün, terörün gezdiği dağlarda, insanlarımız gezinti yapıyor, piknik yaparak hayat sürüyor!
Yurdun her tarafı demir ağlarla örülüyor! YHT, her yere ulaşıyor! Uçağa binmeyen kalmadı. Başbakan bir zaman; “uçak ucuzlayacak, herkes binecek” diyordu. Şimdi; şehit, gazi, dul ve yetimleri ile 65 ve üstü yaşındakiler; şehir içinde parasız, şehirlerarasında % 50 indirimle yolculuk yapacak!
3. Boğaz köprüsü yükseliyor! 3. Hava limanı yapılıyor! Her ile hava alanı yapılmakta! Kanal İstanbul ile hizmet zincirinin halkaları her geçen gün artıyor! Allah aşkına yolsuzluk olan bir ülkede bu hizmetler olabilir mi? Menderes’e de aynı şantajı yaptılar! Ama tutmadı, tutmuyor, tutmayacak! Seçim sonuçlarını şimdiden görür gibiyim!


Yazarın Diğer Yazıları