Zahmetten Kaçarak Rahmete Ulaşılabilir mi?
AİLE VE MUALLİMLİK
FEDAKÂR, DAVA ADAMI EĞİTİMCİLERİMİZİN 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜNÜ KUTLUYORUM
İnce Minaremizi İsteriz
İNSANIN KÖLELEŞTİRİLMESİ VE YENİDÜNYA DÜZENİ
FIRSAT
KURTULUŞ İSLAM’DADIR…
Üzerimize boca edilen kötü haberler
Bugünlerde araçlarda kış lastiğinin önemi ve zamanı
2025 yılında döviz kurlarında dalgalanmalar(volatilite) yaşanır mı?
Ebu’l-Ala el-Ma’arri’nin Risaletu’l-gufran Adlı Eseri
Beyşehir Gölü’nde Suyun ve Emeğin İzinde
ABD’nin Ortadoğu Haritası
Alfa Romeo Junior
Organize İşler
Konyaspor Sezonun En İyi Oyununu Oynadı
ÖCALAN SİLAH BIRAKIN DERSE NE OLUR?
KONYALISIN ETLİEKMEK
Dünkü yazımda, TYB Konya Şubesinin 2020 yılı kültürel etkinlik takvimine start verdiğini ve "Vira bismillah” diyerek başladığını belirtmiş ve TYB şeref başkanı muhterem Mehmet Doğan'ın, yakın tarihimize ışık tutan konuşmalarını sayfama taşımıştım. Ancak konu uzun ve önemli olduğu ve sayfam yetmediği için bugüne kalmıştı. Mehmet Doğan, şu can alıcı cümleleri, tarihi kaynaklardan faydalanarak aktardı;
"Birinci Dünya savaşı öncesinde, ittihatçılar mutabakat aradı. Avrupa başkentlerinde kabul görmedi. Onlara da ittifak edilebilecek tek güç Almanya kaldı. O günlerde şimdiki F 35'e benzer bir şey de oldu. İngilizler parasını verip sipariş ettiğimiz gemilerimizi vermedi.
Mehmet Akif İslam Şairi şöhretiyle Ankara'ya davet edildi. Mücadele dini bir muhtevada yürütüleceği için Mehmet Akif'e ve çevresine, Anadolu'da meydana getireceği heyecana ihtiyaç vardı. Milli mücadele sürecinde bu muhteva sürmüştü ama Lozan müzakereleri belli seyre gelince bu muhteva da değişti.
Mustafa Kemal'in Balıkesir'deki cami konuşması cuma hutbesi değildir. O konuşma salı günü yapıldı. Camiler harekat merkezi, tekkeler destek sağlayan yerlerdi. Lozan'da emperyalistlerle anlaşma ortaya çıkarken Milli Mücadele döneminin muhtevasında değişiklikler oldu, bütün unsurlar 1923'den itibaren geri plana itildi. Cumhuriyet böyle bir dönüm noktasıdır.
Mustafa Kemal daha önceki konuşmalarında cumhuriyet sözünü etmedi. O dönem Erzurum'da Yarbay olan İngiliz Ravlison ziyaretinde; "Cumhuriyet ilan edin, biz de her türlü desteği verelim” deyince Kazım Karabekir buna kızıp tepki gösteriyor. Sonra da Mustafa Kemal'e telgraf çekip durumu aktarıyor. Mustafa Kemal de Karabekir'in verdiği cevabı olumlu bulup; "Bizim savaşı kazanmak, İstanbul'u, Anadolu'yu kurtarmaktan başka gayemiz yok” diye cevap yazıyor”.
İngilizler Padişahı desteklediği bilgisi yanlıştır. Padişahı destekliyor görünmek dahi padişahın lehine değildi. Zaten desteklemiyor, destekler gibi görünüyorlardı.
İngilizler kurdukları oyunda kendi askerlerini cepheye çıkarmadı. Gerek Fransız gerek İtalyanlar da cephenin ateş hattında bulunmadılar. İngilizler Yunanlıları savaşa teşvik etti. Onlar da Anadolu'ya kendi iradeleriyle gelmedi. Yunan Kralı Alman asıllıydı ve Alman İmparatorunun da akrabasıydı. Başbakanla da aralarında müthiş bir çatışma vardı. Nitekim Afyon'daki bütün taarruzda Yunan ordusunda sadece, rütbesi artırılıp kumandan yapılan bir tuğgeneral varken bizde bir mareşal on general vardı. Bizim profesyonel ordumuz, tecrübeli askerlerimiz vardı.
Osmanlı sistemi sürdürülebilir olsaydı İslam dünyası bu hale gelmezdi. İngilizler getirip Filistin'e terminal bir devlet kurdu, emperyalistler oradan İslam dünyasını tarumar ediyor. Hilafet siyasi bir kurumdur. Güç olmazsa hilafet olmaz. Gücünüz yoksa hilafeti sürdüremezsiniz. Mustafa Kemal de o gün hilafeti sürdürecek gücü görmedi. Hilafet arkasında güç yoksa laftan ibaret olurdu. Millete yalan söylemeye gerek yok, İngilizler hilafetin h'sini bile istemiyordu, kaldırıldı. Sürdürülebilir miydi, o nu bilemem”
Tarihi gerçeklerin mutlaka ama mutlaka gün yüzüne çıkarılması gerekmektedir. Eğer tarih bir ilimse-ki şüphesiz bir ilimdir- o zaman iyisiyle, kötüsüyle, yanlışı ve doğrusuyla millete arz edilmelidir. Dayatmayla tarih yazılmaz. Kendi tarihimizi, doğru biçimde öğrenmek zorundayız.
Her açıdan meseleye geniş perspektiften bakmayı yeğleyen TYB Konya şubesine bir kez daha şükranlarımı sunuyorum.
Dostlar Meclisi Bizim TYB!
Kültür Edebiyat, ilim okulu,
İrfan iz'an yurdu, bizim TYB,
Doğruya çevirir, yanlış akılı,
Dostların meclisi, bizim TYB!
Tüm düşmanlıkları, törpüler atar,
Sevgilere sevgi, muhabbet katar,
Aşkın pazarında, sevgiler satar,
Zümre-i muhabbet, bizim TYB!
Hak erenlerine, adanan candır,
Canana sevk eden, bir heyecandır,
İlim damarında, dolaşan kandır,
Kültürün pazarı, bizim TYB!
Kalemin kılıçtan, keskindir senin,
Aklını terletir, her bir neferin,
Haktan ödüllüdür, ilim seferin,
Âsım'ın neslidir, bizim TYB!
İlim bahçesinde, bir bahçıvandır,
İrfan pınarında, o bir civandır,
Nefse yüz vermeyen, bir pehlivandır.
Mevlana diyarı, bizim TYB!
AİLE VE MUALLİMLİK
“KEŞKE” DEMEMEK İÇİN
NE KADAR SAMİMİYİZ?
MIZRAK ÇUVALA GİRMEZ
MANKURTLAR
SELÇUKYA NELER YAPIYOR?
GÖNÜL FATİHLERİ
16 KONYA EFSANESİ
ERENLER DÜNYASI
VAKT-İ MUHABBET