Konyaspor İstediğini Aldı
İMSAK “İ”LERİMİZİN 4. SÜ
Şubat ayı enflasyon verileri merkez bankasının faiz indirim kararını kolaylaştıracak
YAŞA ONU
Şeytanı Ne Davet Eder?
Ramazan’da Sağlıklı Beslenme Önerileri
BEREKET, HUZUR, UMUT...
TERÖR VE TERÖRİZM
DOLDURUŞA GELEN, UKRAYNA GİBİ OLUR.
SURİYEYİ BEKLEYEN TEHLİKELER
28 ŞUBAT POST MODERN DARBESİNİ UNUTMAYACAĞIZ VE UNUTTURMAYACAĞIZ!
Ortadoğu’da Yeni Oyun: Silahla Olmadı, Parayla Dene
ÇUMRA KARKIN’DA TANDIR EKMEĞİNİN SICAK YOLCULUĞU
KIZILDERELİ KATLİAMI
Acı nedir bilir misiniz?
Honda Civic Yenilendi
Eğitim de denetim de şart
Futbol hatalar oyunu derken bunu kastetmemiştik
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
Konya Aydınlar Ocağı'nın kültürel faaliyetlerini takip ediyorum. Uzun zaman Sille Kültür Evinde yürüttü bu faaliyetleri. Bir ara, Sille Kültür evinde, "İbni Arabi” ile ilgili konuşma yapmıştım.
Şimdi de Konya il Halk Kütüphanesi konferans salonunda her Salı program devam etmektedir. Son zamanlarda programa şiir okumaları da ilave edildi. Acizane bendeniz şiirlerimden okuma fırsatı buluyorum. Ayrıca başka şairler de şiirlerini okumaktadır.
Aydınlar ocağı, adı üstünde "aydınlatıyor”; Tarihe, edebiyata, sanata, öz kimliğimize, dini hassasiyetlere yönelik çalışmalara kapı aralamakta ve insanlarımıza şuur vermektedir.
Başkalarını bilmem ama ben, çok yararlanıyorum. Kültüre gönül vermiş, bilhassa tarihi konularda hem bilgisini tazelemek, hem de yeni şeyler öğrenmek isteyenler için zemin oluşturulmaktadır. Yani bu yönüyle bir okuldur Aydınlar Ocağı!
Kültürel ziyaretler kapsamında bundan bir süre önce hanemizi teşrif etmişti Aydınlar Ocağı yönetimi. Güzel bir kültür sohbeti yapmıştık. Kendilerine, "Hoş Geldiniz” diyerek aşağıdaki şiiri okumuş ve takdim etmiştim.
HOŞ GELDİNİZ
Aydınların ocağıyla,
Mahallesi, bucağıyla,
Kültür dolu kucağıyla,
Hanemize hoş geldiniz.
Yirmi yıldır aydınlatır,
İlim dokur satır satır
Geçmişimiz hatırlatır,
Hanemize hoş geldiniz.
Bu ocağın sinesinde,
Bilgi dolduk payesinde,
Üyelerin sayesinde,
Hanemize hoş geldiniz.
Sağ olsun Mustafa Güçlü kardeşim, "Büyük Selçuklu Mirası Projesi” isimli kitabın 1. 2. ve 3. Ciltlerini takdim etti.
"Büyük Selçuklu Mirası Projesi” isimli kitap, gerçekten iyi hazırlanmış el emeği, göz nuru bir çalışma olmuş. Bu esere kafa yoran, aklını terleten, projeyi ortaya atan herkese teşekkür ederim.
Aydınlar Ocağı Başkanı Mustafa Güçlü, bu projeyle ilgili olarak şunları söylüyor kitapta: "Büyük Selçuklu Mirası Projesi”, çok önceleri Aydınlar Ocağı toplantılarında dile getirilmiş, birçok insanın hayalindeki bir hedefti.
"birileri, böyle bir çalışma yapsa” deniliyordu. Fakat bu düşünce; "neden Aydınlar Ocağı yapmasın?” a döndü.
Büyük Selçuklu Devleti üzerine yazılan birçok eser incelendikten sonra, özellikle mimari eserler konusunda derli toplu bir döküm çalışmasının yapılması fikri ağırlık kazandı. Zamanla müzelerin de çalışmaya dahil edilmesi önem kazanınca, proje bugünkü halini aldı.
Projenin, dünya kültür tarihine katkı yapacağına dair kanaatimiz, çalışmalar ilerledikçe, güç kazandı. Birçok eserde ne doğru dürüst bir fotoğraf, ne de bilgi mevcut.
Eserin ortaya çıkmasında, çok zorluklar yaşandı. Bazen çöllerde, bazen bozkırlarda, bazen nehir yataklarında günlerce eser arandı. Bazı ülkelerin bürokratik zorluk çıkarması, zorlu iklim şartları… çalışma ekibini zorladı.
Büyük Selçuklu Mirası, bir vefa projesidir. Zira kadim medeniyetlerimizden biri olan ve Anadolu Selçuklu Devleti vasıtasıyla Osmanlı Devleti'ne kadar uzanan büyük bir medeniyet davasının başlangıç noktası, Büyük Selçuklu Devletidir. Eser beş cilt ve altı bölümden meydana gelecektir. Bu eser, araştırmacılar için önemli bir müracaat kaynağıdır.
Projenin hayata geçmesinde ilk harç, Konya Aydınlar Ocağına aittir.” Diye belirtiyor. ayrıca ilgililere teşekkürlerini de ihmal etmiyor sayın Güçlü.
Elbette böyle değerli bir eserin bize ulaşmasında, Aydınlar Ocağı kadar, hiçbir desteğini esirgemeyen Selçuklu Belediyesinin de katkısını ve emeğini hatırlamamız gerekir.
İMSAK “İ”LERİMİZİN 4. SÜ
28 ŞUBAT DEYİNCE!
“İ” LERİMİZ (3)
SEVGİYE AÇILAN KAPILAR VEYA DİLARA
“İ” LERİMİZ (2)
“İ” LERİMİZ
DÜŞÜNCE ÜZERİNE
ALTI ŞUBAT DEPREMİNİN ARDINDAN
ŞİİR MEKTEBİ
O KADAR MI ZOR?