AYASOFYA’NIN AÇILMASINI HAZMEDEMİYORLAR!

Gün geçmiyor ki Türkiye'de güzel şeyler olmasın. Her gün, bir önceki günden daha ileri, daha çok iş, daha çok dinamizm ve akıllı davranış sergilenerek, dünde kalan; eskimişlik, vesayet anlayışı, tarihi çarpıtma, gündem olma, başkalarına el avuç açma, başkalarının aklıyla hareket etme, edilgen olma, sırtımızdan sopanın eksik olmayışı...bitmiş, onun yerine; tarih yapan, gündem oluşturan, edilgen değil etken olma durumuna gelen, başkalarından borç alan değil borç veren, birilerinin; "aman onu öyle yapmayın, batı ne der?" mantığını ters çeviren, "Dünya beşten büyüktür" sözünün icabını yapan, İsviçre'nin Davos kentinde söylediği; "One Minute" lafının arkasında duran, Müslüman Türk kimliğinin gereğini yerine getiren, Kur'an'ca bir tavır sergileyen, dinamik, üretken, doğruluktan kaçmayan, kararlı, samimi bir Türkiye var karşımızda artık!

Bu kararlılıkla; Ayasofya camiye tahvil edildi. Bu samimiyet sebebiyle dünya Türkiye'yi sevdi ve seviyor. 24 Temmuz'daki Cuma namazında görülen manzara bunun açık örneği. Şimdiye kadar Türkiye'ye; "otur" deyince oturuyor, "kalk" deyince kalkıyor, "Dini şöyle şöyle yaşayacaksın, batılı gibi giyineceksin, benim dediğimi yapacaksın, mütedeyyin insanların sakalına, başörtüsüne müdahale edeceksin, dindarları fişleyeceksin, haklarında takibat yapıp soruşturma açacaksın, hapse atacak, hayatına son vereceksin. Müslümanlara hayatı zehir edeceksin. Hatta o kadar ki Müslümanların rüyalarına bile sansür koyacaksın…" dediklerinde eyvallah ettiriliyordu.

Şimdi karşılarına sözü dinlenmeyen bir ülke çıkınca çıldırdılar; Ayasofya'nın cami oluşunu bahane ettiler, Atatürk'e hakaret edildiğini söylediler, cuma günü birilerinin bu kalabalığa bir şeyler yapmasının hayalini gördüler! Onların çıldırması, Türkiye'nin doğru yolda olduğunun bir işaretidir. Hamdolsun o günler geride kaldı. Güzel günler bizi bekliyor. Müslümanlar, kenetlendikçe, beraberce karar aldıkça, samimiyeti, kararlılığı, inancı kaybetmedikleri sürece zafer inananlarındır inşallah.

 

 

Ayasofya Üstüne!


Karanlıklar yırtıldı tüm zincirler kırıldı,

Hayra yoruldu düşler Ayasofya üstüne,

Ebrehe ordusuna Ebabil'le vuruldu,

Özgürce uçtu kuşlar Ayasofya üstüne!


İçimizde özlemdi hep beklenen andı bu,

Yılların hasretiydi istenen zamandı bu,

Fatih'in vasiyeti verilen emandı bu,

Sevinçten yağdı yaşlar Ayasofya üstüne!


İki bin yirmi yılı yirmi dört Temmuz günü,

Esareti bitirdi tarihte kaldı dünü,

Ayakta alkışlandı Müslümanlarca ünü,

Secdeye değdi başlar Ayasofya üstüne!


İstanbul'un simgesi yıllara meydan okur,

Dostluk marşını söyler yollara meydan okur,

Aldırmaz aymazlara ellere meydan okur,

Doğudan doğdu işler Ayasofya üstüne!

 

Anadolu!

Edirne'den, Sinop Muş'a,
Van şehrinden, git Maraş'a
Siirt'imiz Samsun Kaş'a,
Dostu sarar Anadolu!

 

Konya ili meşkin yeri,
Mevlana var gönül eri,
Şeb-i arus can feneri,
Hayat verir Anadolu!

 

Erzurum'un has dadaşı,
Kara Fatma arkadaşı,
Nene Hatun öz kardaşı,
Gönle girer Anadolu!

 

 

Akdeniz'de Yörükler var,
Usanmaz hiç gezer diyar,
Misafiri görüp sayar,
Mihman sorar Anadolu!

 

Mevsimleri sonsuz güzel,
Muhabbeti bitmez ezel,
Bakışları kula özel,
Nefret kırar Anadolu!

 

Kardeşliğe davet eder,
Yiğitlerle yola gider,
Vatan için hep cenk eder,
Düşman vurur Anadolu!

 

Ankara'da Hacı Bayram,

Sevenlere salar ilham,

Dolar taşar kutlu makam,

Ârif arar Anadolu!

 

İstanbul'un tadı başka,

Eyüp Sultan adı başka,

Sahabiyle dolan köşke,

Öze varır Anadolu!


Yazarın Diğer Yazıları