Osmanlı’nın Diriliş Şehri:Bilecik
ALTI ŞUBAT DEPREMİNİN ARDINDAN
TARİHİ BULUŞMADAN NOTLAR
KIZILDERELİ KATLİAMI
Ocak enflasyon verilerinin beklentilerin üzerinde gelmesi faiz indirimlerini sekteye uğratabilir
Depremi hatırlamak, unutmamak değildir
Acı nedir bilir misiniz?
ORTA-DOĞU’DA KARTLAR YENİDEN DAĞITILIYOR.
Honda Civic Yenilendi
ARAP EDEBİYATÇILARININ TÜRKİYE VE TÜRKLERE BAKIŞI 2
MERHAMET ETMEYEN KİMSEYE MERHAMET OLUNMAZ
Kutup Yıldızı
Yıldız mı, Ay mı, Kara Delik misiniz?
Değerli Galibiyet
Eğitim de denetim de şart
Futbol hatalar oyunu derken bunu kastetmemiştik
ALMANYA’DA TÜRK OLMAK -3-
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
DOĞAL ŞİFA KAYNAĞI: YEŞİL ÇAY
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
06 Şubat 2023 günü tüm ülkemizi yasa boğan, yüreklerimizi yakan asrın felaketi olan büyük bir depremle uyandık. Daha doğrusu uyanamadık, herkes şaşkındı, üzgündü, gözyaşları sel olmuş, insanlar telaş içinde…
Böyle olayları kaleme almak en zor şeydir. İnsanın eli kolu kalkmıyor. Ama yazmadan da edemiyoruz. Çünkü yazalım ki ibret alınsın, bir daha ihmaller içine girilmesin. Hatalarımız yüzünden insanlarımız göz göre göre ölüme terk edilmesin.
"Ne yapalım kader”, "kader karşısında boynumuz kıldan ince”, "Ne gelirse Haktandır”… çokça yaptığımız ve kendimizi kurtarmaya çalıştığımız hatalardandır bu ifadeler. Elbette kaderin önüne geçilmez, tabii ki kader karşısında boynumuz kıldan ince ama kaderin elinde oyuncak da değiliz. Rabbimiz: "Aklınızı kullanmaz mısınız?” "Niçin düşünmezsiniz?” diye bizleri uyarır. Eğer işlerimizi düzgün yapsak, hileye, yalana, iftiraya, aldatmaya, çalmaya tevessül etmesek… ne selden evlerimiz yıkılır, ne yangında evlerimiz ve iş yerlerimiz yanar, ne de depremde mahrum, mahcup ve mağdur olmayız. Binlerce insanımızı boş yere ölüme terk etmeyiz.
On bir ilimiz içindeki yıkılan binalar, harabeye dönen şehirler, yok olup giden canların hesabını kim verecek? Tabii ki depremden kaçmak mümkün değil. Ancak depreme dayanıklı bina yapmamanın hesabını acı öderiz ve ödüyoruz. Yangın için tedbir almamak, her türlü ihtiyaç ve malzemeleri tedarik etmemeyi nereye koyacağız?
Altı Şubat'ın üstünden iki yıl geçti. Geçti de neler yaptık? Neler yapıyoruz? Depremden önce 8 dükkânı, 8 tane dairesi olan insan, bir anda her şeyini kaybediyor ve kiraya çıkmak zorunda kalıyor. Hayatında hiç kiracılık yapmamış insanlar artık mağdur ve muhtaç duruma düşüyor. Devlet desteğine ihtiyaç duyuyor. Bunlar bizim için birer örnek oluşturmalı.
Rabbim bir daha böyle afatla karşılaştırmasın. "Tedbir gibi akıllık yok” buyurur sevgili peygamberimiz.
Deprem Üzerine
On bir il depremde yerle bir oldu,
Allah böyle afet salmasın yurda,
Sokaklar caddeler figanla doldu,
Kötü akıbetler gelmesin yurda!
Büyük bir gürültü afakı sardı,
Binalar devrildi ortam karardı,
Sanki kıyametten bir sahne vardı,
Çekilmez azaplar kılmasın yurda!
Birden el göründü umut yeşerdi,
Saatler geçse de insan yaşardı,
El ele milletim bunu başardı,
Felaketler kısmet olmasın yurda!
Istırap gözyaşı sel olup aktı,
Bütün insanlara elem bıraktı,
Türk milletini de derinden yaktı,
Gözyaşı sıkıntı dolmasın yurda!
Her yerden yardıma koşuyorlar hep,
Yürekte üzüntü taşıyorlar hep,
Deprem enkazını aşıyorlar hep,
Hiç böyle afetler dalmasın yurda!
İlahi depremle deneme bizi,
Afetler vererek sınama bizi,
Yerlere sererek kınama bizi,
"Eyvah” diyecek söz kalmasın yurda!
ŞİİR MEKTEBİ
O KADAR MI ZOR?
PAYİTAHTA RUH VERENLER
DOSTLARDAN KURTULUŞ YOK
RUBAİLERİMDEN SEÇMELER
VATAN SEVGİSİ LAF İLE OLMAZ
AYMANAS’TA ZAMAN
İNSANLIĞI KAYBETMEYELİM!
ASR-I SAADETTE ŞİİR
GERÇEKTEN SAMİMİ MİYİZ?