Allah Dostları

Allah dostu; Allah'a imanda, ibadetlerde kesintisiz davranan, Kur'anî çizgiden sapmayan samimi Müslüman'ın adıdır. 

Dünya, Allah dostlarıyla ayakta durur. Fetihler, Allah dostları sayesinde gerçekleşmiştir. Gönüller, katı kalpler Allah dostlarıyla yumuşar. Allah dostları; DİLÂRÂ'dır.  

 

Gönül Sofrası!

Gönül sofrasına konuk olduk bugün

Dostlarla sohbet tadını bulduk bugün

Burası; Zümre-i muhabbet yeridir

Bu mekanlar, aşk-ı Muhammed yeridir

 

Zumre-i Muhabbet yaptık, bu mekanda

Hisseler kaptık, canlarla bu mekanda.

Burası; gönül sofrası, gönül yeri,

Maddenin girmediği, gönül evi!

Para susar, makamlar susar burada,

Sadece konuşan kalpler var burada!

 

Bu Allah dostlarından birisi de Kılcı Nuri Efendi'dir.   

Ömrünü Allah yolunda hizmete adayan Kılcı Nuri Efendi, Konya Aydınlar Ocağı'nda vefatının 20'inci senesinde hatıralar eşliğinde şiir, ilahi ve dualarla yâd edildi.

Konya'nın yetiştirdiği ve Hacı Veyiszâde Mustafa Kurucu Hoca efendi ile Lâdikli Ahmed Ağa'dan feyz alan, ömrünü fakirlere ve talebelere hizmete adayan ve Konya'da aşure geleneğini 45 sene yaşatan Kılcı Hacı Nuri Efendi, vefatının 20.yılında, Konya Aydınlar Ocağı'nın Selçuklu Salı Sohbetleri'nde yâd edildi.

Konya Halk Kütüphanesi Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen anma programında konuşan Mehmet Nuri Küçükiplikçi İlim Yayma ve Sosyal Yardımlaşma Vakfı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Alkan, Nuri Baba'yla 1993 yılında tanıştığını ve o seneden itibaren hayatının gözle görülür, elle hissedilir bir şekilde değiştiğini belirterek "Hz. Pîr, "Gönül avcılarını vuracak gönül verdi bana/ Kimleri okşadımsa onları vur dedi bana” diyor. Hz. Mevlâna'nın bu beytini Nuri Baba, bize, zaman zaman bizim anlayacağımız, kavrayabileceğimiz ölçülere indirerek şöyle açıklardı: Nöbet mahalline dikkat et! Nöbet mahalli kalp… Nöbet mahalline nasıl dikkat edersiniz? İşiniz ofisinizde, paralarınız kasanızda, çocuklarınız beşikte, karılarınız döşekte kalsın. Orayı çerle çöple doldurmayınız. Orası Allah'a aittir. Ve hiçbir şeyi, hiç kimseyi O'ndan daha fazla sevmeyin. Çünkü O, kıskançtır. Neyi ve kimi O'ndan daha fazla seversiniz, onu elinizden alır. Bu düşünceye yürekten, gönülden inanmanın insan hayatını nasıl kolaylaştırdığını ve nasıl yaşanabilir hale getirdiğini yaşayarak gördüm, anladım. Onun için bu temel düstura uymak yada uymamak noktasında yaşadıklarımı gördükçe, yaşadıkça onu bir kere daha rahmetle ve minnetle yâd ediyorum. Nuri Baba, bize hep Allah sevgisinden bahsederdi. Bizim korkuyla işimiz yok, bizim işimiz sevgiyle” dedi.

Azerbaycanlı İlhan Cebrailoğlu ve Orhan Cebrailoğlu kardeşler de, Allah Dostu Nuri Baba'yı tanımaktan dolayı kendilerini son derece bahtiyar hissettiklerini belirterek hatıralarını dile getirdiler. Gönlündeki Hacı Baba'yı anlatmaya çalışan İlhan Cebrailoğlu, 1995'de Konya'ya okumak için hicret ettiklerini ifade ederek "Biz her ne kadar tek millet ve iki devlet olsak da bize gurbet hiç yaşatmadı ve hiç yaşattırmadı hacı baba. Biz ona bu dünyada komşu olduk, Allah ahirette de komşu eylesin, inşallah” dedi. Orhan Cebrailoğlu ise, onunla yaşadığı anılardan pasajlar aktardı. Hayatının dört yılını saat 05'den 09'a kadar Hacı Nuri Baba'yla geçirdiğini söyleyen Cebrailoğlu, bir sanatçı olarak natürmorda çok önem verdiklerine dikkati çekerek hacı babanın, topladığı çiçekleri vazoya koyduktan sonra onu öyle bir sanat ve estetik yönüyle değerlendirdi ki bu estetik yönüne ve düşüncesine son derece hayran olduğunu belirtti. Cebrailoğlu, onu ziyarete gelen yabancıların, sonunda isimleri değişerek ülkelerine Müslüman olarak döndüklerine tanık olduğunu ve bunu bizzat kendi ağzından işittiğini ifade ederek şu anısını paylaştı: "Hacı Baba, bana, bak Hollanda'dan misafir kızımız geldi. Herkesi Müslüman yaptığım gibi bu kızımızın adını Ayşe olarak değiştirerek Müslüman yaptık. Bir de şu Orhan'ı Müslüman yapsam hiç dert etmeyeceğim!”

Konuşmalardan sonra katılımcılara Kılcı Nuri Efendi'nin hayatını anlatan video ve kişilerin hatıraları dinlettirildi. Ardından Nuri Cennet, Hacı Baba'ya yazdığı "Şeyhim” başlıklı şiirini okudu. Mutrıb Heyeti'yle bir ilahi okuyan Nuri Cennet'ten sonra Hafız Ali İnan ve diğer arkadaşıyla birlikte ilahi ve gazeller okudular. Bu arada küçük yaşta bir semazen de, semâ'a durdu.


Yazarın Diğer Yazıları