Zahmetten Kaçarak Rahmete Ulaşılabilir mi?
AİLE VE MUALLİMLİK
FEDAKÂR, DAVA ADAMI EĞİTİMCİLERİMİZİN 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜNÜ KUTLUYORUM
İnce Minaremizi İsteriz
İNSANIN KÖLELEŞTİRİLMESİ VE YENİDÜNYA DÜZENİ
FIRSAT
KURTULUŞ İSLAM’DADIR…
Üzerimize boca edilen kötü haberler
Bugünlerde araçlarda kış lastiğinin önemi ve zamanı
2025 yılında döviz kurlarında dalgalanmalar(volatilite) yaşanır mı?
Ebu’l-Ala el-Ma’arri’nin Risaletu’l-gufran Adlı Eseri
Beyşehir Gölü’nde Suyun ve Emeğin İzinde
ABD’nin Ortadoğu Haritası
Alfa Romeo Junior
Organize İşler
Konyaspor Sezonun En İyi Oyununu Oynadı
ÖCALAN SİLAH BIRAKIN DERSE NE OLUR?
KONYALISIN ETLİEKMEK
Sabah Namazı sonrasında; okumak, yazmak, fikir üretmek daha güzel oluyor. Zira ortam dinç, her şey zinde, dimağ açık ve tefekkür sahası daha net ve berraktır. Onun için Seher vakti bereketi” der büyükler. Eskiden sık duyardım;
"Sabah bereketi” denirdi. Herkes dükkanını Sabah namazından sonra "Besmele” ile açar, akşam namazından sonra "besmele” ile kapatırdı. Saat; 10.00 ve 11.00'da dükkan açmanın rızka engel olacağı anlayışı hakimdi. Rızıkların sabah erken saatlerde dağıtıldığı şuuru mevcuttu.Çok güzel uygulamalarımız vardı; Namaza giden esnaf, dükkan kapısını kapatmaz, sadece önüne bir sandalye koyar öyle giderdi namaza. Kimse gelip dükkanını soymazdı, hırsızlık, arsızlık nedir bilinmezdi.
Fatih Sultan Mehmet, İstanbul'ue fethetmeden önce esnaf ziyaretine çıkar nabız yoklamak için. Bir esnaf dükkanına girer Sabah namazını kıldıktan sonra. İçeriye; "esselamü aleyküm” diyerek giren sultan;
"Bana bir okka pirinç tart” der. Esnaf;
"Emrin olur sultanım” diyerek pirinci verir. Ardından;
"Bir okka da şeker tart” deyince;
"Sultanım, ben siftah ettim, onu da yan komşumdan alıverin” sözü üzerine;
"Ben bu milletle değil İstanbul'u, dünyayı alırım” der.
İşte böyle; diğergam anlayışı, başkasını düşünme şuuru, tamahkâr olmama inancı vardı insanımda.
Şu hususları düşünüyor, hayatımızı bu istikamette yürütmek zorunda olduğumu her an hatırda tutmak istiyorum. Yapmazsam, doğru istikamette gitmezsem ne mi olur? Yakın zamanda yaşadığımız depremleri tekrar yaşarız, hem de bütün şiddetiyle.
Kaybettik!
Hoş kahveler içtik, dost hanesinden,
Telve dilde kaldı, nazı kaybettik,
Muhabbete daldık, şahanesinden,
Dost mazide kaldı, özü kaybettik!
Çok yakılar sardık, dert gitsin diye,
Merhemlerden sürdük, berkitsin diye,
Onulmaz yarayı, terk etsin diye,
Güzel temenniyi, sözü kaybettik!
Eğlendik ve güldük, safiyane hep,
Canana göz olduk, sahiyane hep,
Ahbaba can bulduk, dahiyane hep,
Sabırlarımızı, nazı kaybettik!
Gülmeyi kâr kıldık, mutlu gün için,
Maskeyi yar bildik, kutlu gün için,
Dostla bahar bulduk, tatlı gün için,
Sevinç tasa oldu, bizi kaybettik!
Kalp sevgiyi sildi, tekliyor şimdi,
Sevgi rafta kaldı, bekliyor şimdi,
Nadide yerinde, saklıyor şimdi,
Hasretler içinde, sizi kaybettik! (20 ŞUBAT 2023)
AİLE VE MUALLİMLİK
“KEŞKE” DEMEMEK İÇİN
NE KADAR SAMİMİYİZ?
MIZRAK ÇUVALA GİRMEZ
MANKURTLAR
SELÇUKYA NELER YAPIYOR?
GÖNÜL FATİHLERİ
16 KONYA EFSANESİ
ERENLER DÜNYASI
VAKT-İ MUHABBET