AKLI TERLETME ZAMANI

Sabah Namazı sonrasında; okumak, yazmak, fikir üretmek daha güzel oluyor. Zira ortam dinç, her şey zinde, dimağ açık ve tefekkür sahası daha net ve berraktır. Onun için Seher vakti bereketi” der büyükler. Eskiden sık duyardım;

"Sabah bereketi” denirdi. Herkes dükkanını Sabah namazından sonra "Besmele” ile açar, akşam namazından sonra "besmele” ile kapatırdı. Saat; 10.00 ve 11.00'da dükkan açmanın rızka engel olacağı anlayışı hakimdi. Rızıkların sabah erken saatlerde dağıtıldığı şuuru mevcuttu.

Çok güzel uygulamalarımız vardı; Namaza giden esnaf, dükkan kapısını kapatmaz, sadece önüne bir sandalye koyar öyle giderdi namaza. Kimse gelip dükkanını soymazdı, hırsızlık, arsızlık nedir bilinmezdi.

Fatih Sultan Mehmet, İstanbul'ue fethetmeden önce esnaf ziyaretine çıkar nabız yoklamak için. Bir esnaf dükkanına girer Sabah namazını kıldıktan sonra. İçeriye; "esselamü aleyküm” diyerek giren sultan;

"Bana bir okka pirinç tart” der. Esnaf;

"Emrin olur sultanım” diyerek pirinci verir. Ardından;

"Bir okka da şeker tart” deyince;

"Sultanım, ben siftah ettim, onu da yan komşumdan alıverin” sözü üzerine;

"Ben bu milletle değil İstanbul'u, dünyayı alırım” der.

İşte böyle; diğergam anlayışı, başkasını düşünme şuuru, tamahkâr olmama inancı vardı insanımda.

 

Şu hususları düşünüyor, hayatımızı bu istikamette yürütmek zorunda olduğumu her an hatırda tutmak istiyorum. Yapmazsam, doğru istikamette gitmezsem ne mi olur? Yakın zamanda yaşadığımız depremleri tekrar yaşarız, hem de bütün şiddetiyle.
Onun için aşağıdaki en az on maddelik ilkelere uymanın insani bir husus olduğunu düşünüyorum.
1. "Bu gün Allah için ne yaptın?" sorusuna doğru ve sonuç verici bir cevap vermeyi,
2. "kendi elinizle kendinizi tehlikeye atmayın" ilahi fermanına uygun hareket etmeyi,
3. "Niçin yapmadığınızı söylersiniz?" uyarısına muhatap olmamayı,
4. "Asra yemin olsun ki insan zarardadır (Hüsrandadır). Ancak iman eden, amel-i salih işleyen, Hakkı ve sabrı tavsiye edenler hariç" Kur'an ilkesine uygun davranmayı,
5. Kul hakkı yememeyi,
6. İşi ehil ellere vermeyi,
7. İstişare ile iş yapmayı,
8. Her işimizi; "İhsan" inancıyla yapmayı. İhsan: İbadetlerimizi (Davranışlarımızı) Allah'ı görüyor gibi yapmak. Biz Allah'ı görmesek de Allah, bizi görüyor.
9. "Bir Lokma, bir hırka" anlayışına sahip olmayı düşünüyorum. Bu şuur; Aza kanaat etmek, hırstan, tamahtan, aç gözlülükten uzak durmak, israfa, lükse yönelmemek, komşusu açken kendisi tok yatmamak.... anlayışıdır.
10. "Önce can, sonra canan" duygusuna sahip olmayı düşünüyorum. Bu düşünceler sadece on tane değil. Aslında sayıya, hesaba gelmeyecek kadar çok. Ama bu abd-i aciz, bu on tane ile sınırlandırmak durumunda kaldı.

 

 

Kaybettik!

 

Hoş kahveler içtik, dost hanesinden,

Telve dilde kaldı, nazı kaybettik,

Muhabbete daldık, şahanesinden,

Dost mazide kaldı, özü kaybettik!

 

Çok yakılar sardık, dert gitsin diye,

Merhemlerden sürdük, berkitsin diye,

Onulmaz yarayı, terk etsin diye,

Güzel temenniyi, sözü kaybettik!


Eğlendik ve güldük, safiyane hep,

Canana göz olduk, sahiyane hep,

Ahbaba can bulduk, dahiyane hep,

Sabırlarımızı, nazı kaybettik!

 

Gülmeyi kâr kıldık, mutlu gün için,

Maskeyi yar bildik, kutlu gün için,

Dostla bahar bulduk, tatlı gün için,

Sevinç tasa oldu, bizi kaybettik!

 

Kalp sevgiyi sildi, tekliyor şimdi,

Sevgi rafta kaldı, bekliyor şimdi,

Nadide yerinde, saklıyor şimdi,

Hasretler içinde, sizi kaybettik! (20 ŞUBAT 2023)


Yazarın Diğer Yazıları