Konyaspor İstediğini Aldı
İMSAK “İ”LERİMİZİN 4. SÜ
Şubat ayı enflasyon verileri merkez bankasının faiz indirim kararını kolaylaştıracak
YAŞA ONU
Şeytanı Ne Davet Eder?
Ramazan’da Sağlıklı Beslenme Önerileri
BEREKET, HUZUR, UMUT...
TERÖR VE TERÖRİZM
DOLDURUŞA GELEN, UKRAYNA GİBİ OLUR.
SURİYEYİ BEKLEYEN TEHLİKELER
28 ŞUBAT POST MODERN DARBESİNİ UNUTMAYACAĞIZ VE UNUTTURMAYACAĞIZ!
Ortadoğu’da Yeni Oyun: Silahla Olmadı, Parayla Dene
ÇUMRA KARKIN’DA TANDIR EKMEĞİNİN SICAK YOLCULUĞU
KIZILDERELİ KATLİAMI
Acı nedir bilir misiniz?
Honda Civic Yenilendi
Eğitim de denetim de şart
Futbol hatalar oyunu derken bunu kastetmemiştik
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
Türkiye Aile Meclisi Güneydoğu Bölge Başkanı Eyüphan Kaya, aile yapısındaki sorunlarla ilgili çok güzel bir yazı kaleme almış. Şöyle diyor yazısında;
"Bu ülkenin huzuru Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlıdır. Yaşlılar, Engelliler, Dul ve yetimler…Aile yapısında sorun ve sıkıntılar olan kim varsa bu Bakanlığın kapısını çalıyor. O zaman bu Bakanlık iyi idare edilirse, vatandaşlarımızın duaları alınabilirse, toplumun yüzü gülecek…”
Başkan, görüşlerini şöyle sıralıyor;
"ASH bakanlığı Aile yapısının korunması ve kollanması için çalışıp çaba sarf etmelidir.
1-Aileye huzur ve istikrar getirmek için yasal düzenlemeler yapılması için öncüllük etmelidir.
a)6284 numaraları yasanın ıslahı için elini çabuk tutmalıdır,
b)Genç evlilikler için teşvik edilmelidir, destek ve barınma imkanı evlenen çiftlere verilmelidir.
c)Anneliği bir meslek grubuna dahil etmelidir, sigorta ve annelik destek payı gibi çok değil ama manidar bir ücret annelere verilmelidir. Çünkü anneliğin maaşı ben öderim diyebilecek bir babayiğit yok, ne Bakanlığın ne de Cumhurbaşkanlığının maaşı annenin emeğinin karşılığını verir, 24 saat esasına dayalı bir iştir annelik.
d)Aile hukukuna bir değer, bir mahremiyet kazandırmalıdır, Karı Koca arasında meydana gelen sorunların çözümü için "hakemlik müessesini” devreye sokmalıdır.
e)Ayrılan eşler arasında tartışma ve haksızlığa sebep olan sürekli nafaka meselesine çare üretmelidir, şayet boşanan çiftler olursa koca isterse destek vermeli, değilse devlet kadına dul maaşı gibi bir katkı vermelidir.
2-Her ne hikmetse bu milletin %13'ü engelli durumundadır, bu dahi halk sağlığının bir ihmali olsa gerek, bu engelli vatandaşlarımıza maaş tahsisi önemli bir uygulama, bakım ücreti yine olması gereken bir destek ama bunların ruhunu okşamak, onlara değer verdiğimizin hissini verebilmek de ayrı bir onore etme katkısı oluyor ki yerine göre maddi destekten öte bir fayda sağlar. Bu konuda zaman zaman mesajla, televizyonlarda yapılacak programlarla bu şekilde engelli vatandaşlarımıza bir katkımız olabilir.
3-Yaşlılarımız, huzurumuzun dualarına bağlı olduğu anne babalarımız, dede ninelerimizdir. Onlara verilen yaşlılık maaşının yanı sıra onlara değer verdiğimizin farkındalığı oluşturmak, onların üzerimizde yük olmadıklarını kendilerine hissettirmek de bizim vazifemiz olsa gerek, yerelde belediyelerle de ortak programlar yaparak onları mutlu etmenin yollarını aramalıyız.
4-Dul ve Yetim vatandaşlarımızı da sahiplenmek boyun borcumuz olsa gerek, hele ki yetimler, toplum olarak bizim için Allah'ın bir emanetidir.
Onları sahiplenmek, mutlu etmeye çalışmak toplum olarak bizim vazifemizdir.”
………………………………
Evet, aile, ihmale gelmeyen çok önemli bir kurumdur. Sağlam ailelerden sağlam nesiller, sağlam nesillerden sağlam toplum oluşur. Dünyada herkesin imrenerek izlediği ve örnek gösterdiği aile yapımıza sahip çıkmak, bu konuyu ihmal etmemek gerekir. Her şeyden önemli olan böyle hassas bir konuda hepimizin seferber olması lazım. Sağlam aile yetiştirmenin en kestirme yolu; İslamî hassasiyete sahip ailelerden geçer. Bunun için ailelerimize, çocuklarımıza Kur'an eğitimi vermek boynumuzun borcudur. Zaten Eyüphan Kaya kardeşimizin sıraladığı hususlar da İslamî ve Kur'anî hususlardır.
İMSAK “İ”LERİMİZİN 4. SÜ
28 ŞUBAT DEYİNCE!
“İ” LERİMİZ (3)
SEVGİYE AÇILAN KAPILAR VEYA DİLARA
“İ” LERİMİZ (2)
“İ” LERİMİZ
DÜŞÜNCE ÜZERİNE
ALTI ŞUBAT DEPREMİNİN ARDINDAN
ŞİİR MEKTEBİ
O KADAR MI ZOR?