Konya, 1075-1080 yılları arasında Türklerin eline geçti. I. Haçlı Ordusu, 1095 yılında Konya’yı işgal etti. I. Kılıçarslan, 1102’de Konya ve çevresini tekrar alarak Anadolu Selçuklu Devleti’ne Başkent yaptı. Konya, 1308’de II. Gıyaseddin Mesud’un ölümünden sonra tahta oturan V. Kılıç Arslan’ın vefatına kadar Anadolu Selçuklu Devleti’nin merkezi olarak kaldı.
Konya, tarihi çok eski çağlara uzanan bir ilimizdir. Şehrin Frigler döneminde Kawania, Antik çağda Eikonieon ve Iconium, Bizanslılar zamanında Cogne veya Cogna olarak adlandırıldığı bilinmektedir.
Konya adının “Kutsal Tasvir” anlamındaki “İkon” kelimesine bağlı olduğu iddia edilir. Bu konuda değişik rivayetler bulunmaktadır. Bunlardan biri; şehre dadanan ejderhayı öldüren kişiye şükran ifadesi olarak bir anıt yapılır ve üzerine de olayı anlatan bir resim çizilir. Bu anıta verilen isim,”İKONİON” dur.
Konya
Konya; doğduğum şehir,
Konya; doyduğum şehir...
Mevlana diyarı burası,
Anlayamaz bir başkası.
Erenlerin diyarı,
Peygamberler mekanı,
Âşıkların otağı,
Huzur arayanların durağı.
Konya; Selçuklu başkenti,
Kültürün, tarihin, edebiyatın fendi.
En çok caminin olduğu yer,
Mana, inanç burada seferber,
Hiç yobaz olur mu,
İnanca bürünen neferler?
Konya’yı görmeyen bilmez,
Bu şehre gelen geri gitmez,
Konya’yı anlatmaya sözler yetmez.
Gel de bir kez gör,
Caddelerini, sokağını,
Evlerini, insanlarını...
Sanayiini, ticaretini,
Tevazuunu, kerametini...
Fakiri kollamasını,
Muhtaca veren el olmasını...
Alaaddin’e çık, tarihi dinle,
Mevlana’yı buradan temaşa eyle.
Yolun üstünde Şerafettin var sapma,
Şems’e uğramamazlık yapma.
Üçler’e uğrayınca;
Hacı Veyiszade’yi selamla,
Velilere, ölmüşlere dua yolla.
Gelmişken Meram’a gidilecek,
Gedaveti içine çekilecek.
Mukbil suyundan içilecek.
Sille’mizin;
Hamamı, kilisesi,
Tarihi eskiye dayanır,
Çağlar ötesinden gelir sesi.
Daha çok şeyi var anlatılacak,
Her karış toprağı yaşatılacak.
Konya’m!
Konya'yı gezdikçe ruhum dirilir!
Mevlana deyince; "şeb-i arus"a erilir.
Şems, Konevi, Ateş baz... hepsi islam'ın değeri,
Sahip ata, Keykubat, Kılıçarslan...devletin lideri.
Hacıveyiszade... kanaat önderi.
Camileri; cana can katar Konya'nın,
Gönlü bu şehirde dünyanın!
İklimi serttir, insanı merttir,
Kimse aç kalmaz herkes cömerttir!
Meram’ı bir başka, Sille’si bir başka…
Alaaddin Tepesi, Dere’si bambaşka.
Huzur isteyen Konya’ya koşar,
Sevgi arayan Konya’da yaşar.
Çocukluğumun Konya'sı, doğup büyüdüğüm, ekmeğini yediğim, suyunu içtiğim, havasını teneffüs ettiğim şehir! "Adım adım Konya". Mahallemden yola çıkıp, o eski mahalle, semt ve yerleri anlatmak, faytonları, ata arabalarını, velesbitleri (Bisiklet), pırpırları, tozlu yollarını, elektriksiz evlerini, üzüm bağlarını, kaynatılan pekmezleri, çeşit çeşit meyvelerini, envai türden çiçeklerini, eski Konya evlerini, Kayalı park'ta içilen gazozları, yenilen çıtır simitleri, ptt önündeki kart postallarını, bayramlarda sevdiklerimize gönderdiğimiz renk renk kartları....akşam olunca Ikarus marka belediye otobüsü ile tekrar Aymanas'a geri dönmeyi, biletçinin "bilet" diyerek kestiği biletleri... otobüsün tıklım tıklım dolup terden burnumuzun direğinin sızlamasını özledim.