17 Aralık Operasyonu, Fethullah Gülen Cemaatini İkiye Böldü

Hükümete karşı darbe girişiminin hizmet hareketinin değerlerine ters olduğunu düşünenlerin çoğunluğu cemaatte bölünmelere neden oldu. Tüm çağrılara ve siyasi ortamın uygun olmasına rağmen Gülen'in Türkiye'ye dönmemesi bazı üyeler arasında sorgulanmaya başlandı. Cemaate gönül verenlerden bazıları "Bediüzzaman Said Nursi bir dava adamıydı. Davası uğruna can verdi. Hocamız ise niçin Türkiye’den kaçıyor. Niçin Türkiye’ye dönmüyor?" sorusunu soruyor.
‘DAVA YOK NEDEN GELMİYORSUN’
Seçim ayarlı 17 Aralık operasyonun ardından yaşananlar cemaat içerisindeki bazı gruplarda da rahatsızlığa neden oldu. Yıllardır cemaate gönül verenler “paralel yapı” kavramını sorgulamaya başladı. İddiaya göre cemaat içinde “Bu kavga neden” bölünmeleri başladı. Bu bölünmenin yargıya ve Emniyet’e sızan derin yapının deşifre olmasıyla ortaya çıktığı öğrenildi. Cemaate yakın kaynaklar, yaşanan panik havasını ortaya koydu. 1999 yılı Mart ayında sağlık sorunları nedeniyle Amerika Birleşik Devletleri'ne giden Fetullah Gülen’in o tarihten bu yana, Pensilvanya eyaletinde yaşamasını eleştiren cemaat üyelerinden bir kesim, “Bediüzzaman Said-i Nursi bir dava adamıydı. Davası uğruna can verdi. Hocamız neden Türkiye’ye dönmüyor? Kötülüklerin anası olarak gördüğümüz bir ülkenin çatısı altında yaşıyor. Hocamızın dini bir kişilik olmasından öte farklı amaçları mı var” şeklinde rahatsızlıklarını dile getiriyor.
OPERASYON OLABİLİR DELİLLERİ YOK EDİN
CEMAAT evlerinde paralel yapılanmayla ilgili çalışmaların devam ettiği de öne sürüldü. Bazı evlerde kalanlara “Operasyon yapılabilir” uyarısında bulunulduğu öğrenildi. Talimatta evlerde delil oluşturabilecek herhangi bir unsurun bırakılmaması, gerekirse taşınması ve başka bir eve naklinin yapılması isteniyor. Ağabeylerin bu konuda uyanık kalması gerektiği vurgulanıyor. (Akşam Gazetesi, 11 Şubat 2014)
17 Aralık operasyonunun ardından önemli görev değişikliklerinin yaşandığı Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nda (TİB) tehdit mailleri dolaşıyor. Yeni Başkan Ahmet Cemaleddin Çelik'i karalamak isteyen paralel yapı, çalışanlara "Mahkemelerde hesap vereceksiniz ve Ergenekoncuların bulunduğu yere gideceksiniz" şeklinde mailler gönderiyor. Gelen tehdit mesajlarının kurum içinden yollandığını değerlendiren TİB Başkanlığı inceleme başlattı.
TİB, SABAH'ın "Emniyet istihbarata paralel hat çekerek yasa dışı dinleme yapıldığı" iddiasını manşetine taşımasıyla gündeme gelmişti. TİB içindeki bürokratları sayesinde birçok kişiyi yasadışı dinleyen paralel yapı, şimdi de kendilerine prim vermeyen bürokratları tehdit etmeye başladı. "Deniz Vatansaver" sahte ismiyle oluşturulan deniz.vatansever@ mail.com gibi adreslerden TİB bürokratlarının mail adreslerine tehdit dolu mesajlar gönderiliyor. Maillerde yeni başkan Ahmet Cemaleddin Çelik'i karalamaya yönelik ifadeler yer alıyor. TİB'de çalışan bürokratlara gönderilen maillerdeki ilginç ifadeler dikkat çekiyor. TİB'in takip edildiğine vurgu yapılan mesajda "Bu kurumdaki eski tüm personel değiştirilse de, kurumun işleyişi akıl edilemeyecek yöntemlerle takip edilmektedir. Her şeyin kaydı tutulmaktadır" ifadesi dikkat çekiyor. Bu durum ise TİB içinden hâlâ bilgi sızdığı ve paralel yapının da kurum içinde etkin olduğu ihtimalini akıllara getiriyor.
Maillerde bürokratlara Ergenekoncular hatırlatılarak Silivri tehdidi yapılıyor. Bürokratlara atılan bir mailde şu ifadeler dikkat çekiyor: "Türkiye'de şu anki olağanüstü durum geçicidir. Bir süre sonra tüm bu hukuksuz işler ortaya çıkacak ve sorumluları hesaba çekilecektir. Ancak size bu işleri yaptıranlar işten yırtarken siz mahkemelerde hesap vereceksiniz ve bugün Ergenekoncuların bulunduğu yere gideceksiniz. Sen sen ol bu işlere bulaşma, kendini düşün. Gelen bu istihbaratçı bozması adamın oyununa gelme. Bu da sana bir dost tavsiyesi, kıymetini bil." Mailleri incelemeye alan TİB yetkilileri, bürokratlara gönderilen tehdit mesajlarının kurum içinden gönderildiğini tespit etti. Konuyla ilgili kurum içinde inceleme başlatıldı.
 ŞANTAJ MEKTUPLARINDAN BİR ÖRNEK
Değerli .... Kardeşim,
Bu e-posta seni bilen, tanıyan ve seven bir dostun tarafından gönderilmektedir. Türkiye'nin hukuk devleti ilkesine göre yönetilmesi için hayati öneme sahip bir kurumda çalışıyorsun. Bulunduğun kuruma kısa bir süre önce yeni bir başkan atandı. Yeni Başkanın görüştüğü ve kullanmak istediği adamlar arasında sen de bulunuyorsun. Şunu bil ki; kurumun yeni başkanı o makama belli bir görevle gönderilmiştir. Şu ana kadar geldiği makamlara da devlet geleneğinin gerektirdiği usullerle gelmemiştir. Kurumda istediği yapılanmayı oluşturduktan sonra yapacağı şeyler de hukuki ve ahlaki uygulamalar olmayacak. Onu oraya gönderenlerin özel ajandası için hukuk dışı işler yapacak. Tüm bu süreçte kendi üzerine hiç risk ve sorumluluk almadan bunları sizlerin kanalıyla yapacak.
Şunu da bil ki; bu kurumdaki eski tüm personel değiştirilse de kurumun işleyişi akıl edemeyeceğin yöntemlerle takip edilmektedir. Her şeyin kaydı tutulmaktadır. Türkiye'de şuanki olağanüstü durum geçicidir. Bir süre sonra yapılan tüm bu hukuksuz işler ortaya çıkacak ve sorumluları hesaba çekilecektir. Ancak size bu işleri yaptıranlar işten yırtarken siz mahkemelerde hesap vereceksiniz ve bugün Ergenekoncuların bulunduğu yere gideceksiniz. Sen sen ol bu işlere bulaşma, kendini düşün. Gelen bu istihbaratçı bozması adamın oyununa gelme. Bu da sana bir dost tavsiyesi, kıymetini bil.( AHMET TOPAL , Sabah Gazetesi, 11.02.2014)


Yazarın Diğer Yazıları