15 Temmuz, Türkiye’miz için en uzun gece oldu. O gece, ölüm kalım savaşı verildi. Ülke ayağa kalktı! meydanlar, caddeler, sokaklar, evler, parklar…Türk Bayraklarıyla süslendi.
Bu uzun gecede, milleti sokaklara, meydanlara yığan duygu neydi? Bunu sadece hamaset olarak söyleyebilir miyiz? “şimdi fırsat doğdu, meydanlara çıkayım, elime bayrağı alayım, marşlar söyleyerek şov yapayım…” gibi absürt bir yaklaşım getirebilir miyiz bu şuura? Veya; “15 temmuz, bir tiyatro, bir senaryo…” demek gibi hamakat örneği sergilenebilir mi?
Tamam kimsenin, Tayyip Erdoğan’ı, AK PARTİ’yi sevme veya destekleme mecburiyeti yok. Böyle bir şey zaten düşünülemez. Bunu neden söylüyorum, o hain darbe kalkışması gecesi, “meydanlara inin” çağrısıyla bütün meydanların insanlarla dolup taşmasını ne ile izah edebiliriz? Bunların hepsi Erdoğan hayranı mı? Buna; “evet” demek yanlış. Ancak, “bunların hepsi vatan sevgisiyle dopdolu” demek doğrudur.
“15 Temmuzlar bitmedi” sözümü, “hayat durdukça savaşlar da var olacaktır” şeklinde söylersem ne dersiniz? Beni; savaş yanlısı, kan içici, gözünü kan bürümüş, vampir… olarak mı nitelersiniz?
Savaşlar var olacak, çünkü o hain darbe girişimi gecesinden sonra, bu sefer de dünyanın dört bir yanından emperyalist devletler, Türkiye’yi, adeta Çanakkale’de olduğu gibi dize getirmek için her türlü ayak oyunlarını oynadılar. Tek bir amaçları vardı; ülkemizi ekonomik yönden zayıflatıp, zor durumda bırakmak. Fakat yine duvara tosladılar!
Tarihimiz, hep saldırılarla, Müslüman Türk’e yapılan zulümlerle, kumpaslarla dolu. Hele bu Türkiye olunca, işin şekli daha da değişiyor. Zira ülkemiz, çok önemli bir konumda. Bu konuyu daha net ve iyi anlamak için dünkü yazımdan çok kısa bir bölümü tekrar bilginize sunmak isterim:
Bundan yıllarca önceydi. O zaman ismi AB değil, AET idi. Türkiye’nin, bu topluluğa girmesi için yoğun çaba sarf edildiğini biliyoruz. O dönemde Dışişleri Bakanı İsmail Cem’di. Bir televizyonda söyleşi yapıyorlar bakanla. Muhabir soruyor;
-“Efendim Türkiye AET’ye gircek mi?
Bakanın cevabı;
-“Hayır.
Muhabir;
-“Niçin ama Efendim?”
Bakan;
-“Müslüman olduğu için.
Muhabir karşı soruyu soruyor;
-“Diyelim ki Müslümanlıktan çıktı, Hıristiyan oldu!...”
Bakan;
-“Yine almayacaklar. Çünkü damarında Türk kanı var” diyerek, önemli ve hayati cevabı vermişti.
Evet 15 Temmuzlar bitmedi, bitmeyecek! Eğer bu vatan toprağının ayağımızın altından kaymasını istemiyorsak, İslam şuuruyla yoğrulmak zorundayız. O yüzden; “Âsım’ın Nesli” önemli.