FETİHLERİN ANASI MEKKE’NİN FETHİ

Mekke'nin fethi için 10 Ramazan günü Medine'den yola çıkıldı. Ve 19 Ramazan günü Mekke'ye ulaşıldı. Yani Mekke'nin Fethi 10 Ocak tarihinde gerçekleşmiş oldu. Ancak 31 Ocak akşamı noel kutlamaları adı altında bir takım insanlarımızın haram yollara tevessül etmesi üzerine Müslümanlar kardeşlerini bu ortamdan uzak tutmak adına Mekke'nin fethi etkinliklerini bu akşama isabet ettirmişlerdir.

Mekke'nin Fetih sürecinden iki sene önce Müslümanlar Mekke'ye hac amaçlı yaptıkları bir ziyaret girişimi sonrasında Hudeybiye Anlaşması'nı imzalamışlardı. Bu anlaşmaya göre her iki taraf birbirleriyle 10 yıl savaşmayacaklardı. Ama Mekkeli müşriklerin anlaşmayı bozmaları üzerine Mekke'nin fethi gündeme geldi.

Yapılan anlaşmaya göre her iki tarafta birbirlerine karşı hiçbir şekilde savaş konusu olacak bir taarruz gerçekleştirmeyecekti. Benibekir kabilesine mensup bir kişinin Efendimiz (s)'e hakaret etmesi üzerine Huzzalı bir genç bu kâfiri dövmüş ve yaralamıştı. Huzza kabilesi (Müslüman) Mekke'li müşriklerin anlaşma içerisinde olduğu Benibekir kabilesinin saldırısına uğradı. Benibekir'in bu saldırısına Mekkeli müşrikler de yardımda bulundular. Saldırı bir gece vakti gerçekleşecekti. Dolayısıyla Muhammed'in bundan haberinin olması mümkün değil diye düşünmüşlerdi. Ancak saldırıdan kurtulan bir Huzzalı Medine'ye ulaşmayı başararak durumu Efendimiz'e (S) aktardı. Bu olay Mekkeli müşriklerle Medine arasında yapılan anlaşmanın bozulması anlamına geliyordu.

Efendimiz (s) bu olaydan sonra Mekke'ye bir elçi gönderdi. Elçi Medine İslam Devleti adına Mekkelilere üç şart koştu.

1) Zulmettiğiniz Huzzalılardan özür dileyeceksiniz. Ve öldürülen kişi sayısınca diyet ödeyeceksiniz. (24 kişi ölmüştü. Her bir kişinin diyeti 100 deveydi. Buda toplamda 2.400 deveye tekabül ediyordu. Yani Mekke'nin bu kadar yüksek bir diyeti ödemesi mümkün değildi.

2) Beni Bekir kabilesi ile anlaşmanızı bozacaksınız ve bu işte hiçbir şekilde ortaklıklarının olmadığını ilan edeceksiniz.

  1. Eğer bunları yapamazsanız savaşmamız kaçınılmazdır.

FETİH TALİMATLARI

1) Bu gelişmeler olurken Efendimiz (s) sahabelere talimat verdi ve hazırlık yapmalarını istedi. Ancak nereye gidildiği noktasında hiçbir bilgi vermedi.

2) Medine'nin tüm çıkışlarına nöbetçiler koyuyor ve şehre giriş ve çıkışları yasaklıyor.

3) Civar Müslüman kabilelere haber göndererek büyük bir sefere çıkılacağını haber verdi. Ve onlarında bunun için hazırlıklarını tamamlamalarını istedi.

4) 200 kişilik bir askeri birliği Şam'a doğru bir sefere gönderdi. (Şaşırtmaca)

5) Dua ediyor, "Allah'ım kapat Mekke'nin gözlerini, kulaklarını kapat. Duymasınlar, işitmesinler.”

 

Bu seferde af, tevazu, ikram, merhamet vardı.

Sefer sırasında yolda pek çok ibretamiz vakalar yaşanır. Bazı Arap kabileleri İslam'la şereflenir. Efendimiz yavrularını emziren bir anne köpek ve yavrularının başına nöbetçiler yerleştirerek onlara zarar gelmemesin için özen gösterir. Ordunun yönünü değiştirir. Sonunda ordu Hacun Zehran denilen Mekke yakında bir mıntıkada ordu konaklar. Efendimiz (s) gece olunca tüm askerlerinden ateş yakmalarını ister. 10.000 kişi ateş yakarak geceyi aydınlatır.

Efendimiz (s) Mekke fethedilince kalacak bir evi dahi yoktu. Sahabelerin tamamının evleri müşrikler tarafından işgal edilmişti. Fakat Efendimiz gereksiz bir cedelleşmenin olmaması, yeniden husumetlerin canlanmaması adına kendine bir çadır kurdurarak orada kaldı. Çünkü amacı tüm Mekke halkının İslam'la yeniden inşa olmaları amaçlanıyordu.

  1. Ali ® ile birlikte Kâbe'nin içine giriyor ve putları kırmaya başlıyordu. Kâbe'nin etrafındaki put sayısı 360'a ulaşıyordu. Dilinde şu ayet, "Hak geldi batıl zail oldu. Batıl zail olmaya mahkûmdur.” (İsra: 81)

Hz. Bilal'e görev veriliyor, Kâbe'nin üstüne çıkarak fetih ezanı okuyordu. Hz. Bilali Habeşi'nin fethi ezan okuyarak ilan etmesi aynı zamanda İslam inancında ve beldesinde asla ırkçılığa yer olamadığının cihana ilan edilmesi anlamını taşıyordu.

Efendimiz (s) müşriklere sorar, "Bu gün siz ene yapılmasını bekliyorsunuz?”

Müşrikler, "vallahi sen kerim bir babanın kerim evladısın. Senden bir kötülük beklemiyoruz.” Derler.

Efendimiz (s), "Ben bugün size Yusuf'un kardeşlerine dediklerini derim.” (Yani bugün size hiç bir ayıplama, hiçbir kınama yoktur.)

Neden Yusuf suresi ile cevap vermiştir? Çünkü Efendimiz (s) Taif'ten gelirken Yusuf Suresi nazil olmuştu. Taif onun içine atıldığı kuyuydu. Oradan çıkartıldı ve tıpkı Yusuf (as) gibi devletin başına sultan yapıldı.

Mekke'nin fethi İslam tarihi boyunca yapılmış olan tüm fetihler için bir rol model teşkil edecekti. Kıyamete kadar da yapılacak tüm fetihlerin ahlaki ve hukuki temelleri bu fetihle geçekleştirilmiş oldu.


Yazarın Diğer Yazıları