Konyaspor İstediğini Aldı
İMSAK “İ”LERİMİZİN 4. SÜ
Şubat ayı enflasyon verileri merkez bankasının faiz indirim kararını kolaylaştıracak
YAŞA ONU
Şeytanı Ne Davet Eder?
Ramazan’da Sağlıklı Beslenme Önerileri
BEREKET, HUZUR, UMUT...
TERÖR VE TERÖRİZM
DOLDURUŞA GELEN, UKRAYNA GİBİ OLUR.
SURİYEYİ BEKLEYEN TEHLİKELER
28 ŞUBAT POST MODERN DARBESİNİ UNUTMAYACAĞIZ VE UNUTTURMAYACAĞIZ!
Ortadoğu’da Yeni Oyun: Silahla Olmadı, Parayla Dene
ÇUMRA KARKIN’DA TANDIR EKMEĞİNİN SICAK YOLCULUĞU
KIZILDERELİ KATLİAMI
Acı nedir bilir misiniz?
Honda Civic Yenilendi
Eğitim de denetim de şart
Futbol hatalar oyunu derken bunu kastetmemiştik
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
Kripto paralara yönelik başlangıçtan bu yana yöneltilen en temel eleştiri bu platformların arkasında güven tesis edecek herhangi bir resmi otorite ya da kurumsal yapının olmayışıyla ilgili serzenişlerdi. ABD'nin seçilmiş başkanı Donald Trump'ın gerek seçimlerden önce gerekse seçildikten sonra bitcoinle ilgili yapmış olduğu açıklamalar bu piyasalar için âdete bir can suyu oldu.
Kripto para platformları Trump'un bu çıkışlarını yatırımcılar nezdinde iyi pazarlayarak güvenilirlik endişelerini ortadan kaldırmış gibi görünseler de; Amerikan başkanının kendi sözlerinin arkasında durup duramayacağıyla ilgili derin kuşkular vardır. Bu adamın yapmış olduğu bir biriyle çelişen beyanatları kendi içinde iyi analiz edip yatırım tercihlerini ona göre yapmak gerekir.
ABD başkanı bir taraftan doları rezerv para olarak kullanmayanları gümrük tarifeleriyle tehdit ederken; öbür taraftan bitcoin yatırımcılarını tebrik ederek sanal para platformlarına göz kırpmaktadır. Bir taraftan fed yönetiminin gözden geçirilmesini isterken, diğer taraftan fed ortaklığının ana unsuru olan Siyonist gruplarla işbirliği yaparak yönetim kademelerini onlara teslim etmektedir.
Küresel piyasalarda yaşanan bu hercümerçte; yatırımcılar uzun vadeli planlar yaparken öngörülemeyen birisinin kafasına göre takıldığı bu açıklamalardan öte; Siyonistlerin kontrolündeki finansal akışkanlığı yöneten ABD merkez bankası başkanı Powell'in ne dediğine bakmak daha gerçekçi olabilir. FED'in faiz indirim kararından sonra merkez bankası başkanın yaptığı açıklamalara bağlı olarak oluşan volatilitede, piyasaların kimi ciddiye alacağı açıkça ortaya çıkmıştır. Çünkü ABD'nin varlığını devam ettirebilmesi doların ayakta kalmasına bağlıdır. Doların hükümranlığını sarsacak her türlü girişim Amerikan ekonomisi üzerinde nükleer bomba tesirinde hasarlar oluşturur.
Yeni Amerikan yönetiminin kripto paraları altınla rekabet edecek bir seçenek olarak dillendirmeleri ne bugün nede yarın ham bir hayalden öte geçemeyecektir. Her ne kadar bitcoin dijital altın olarak pazarlanmaya çalışılsa da volatilitesi yüksek olan bir şeyin değer saklama aracı olarak altınla mukayese edilmesi mümkün değildir. Ayrıca sanal para yatırımcılarıyla altın yatırımcılarının profilleri birbirlerinden farklıdır. Bitcoincilerin yüksek getiri beklentileri nedeniyle risk alma potansiyelleri yüksekken; altın yatırımcıları volatilitenin düşüklüğü nedeniyle risk almayı sevmezler. Sonuç olarak finansal ekosistemde bitcoin, altın piyasasından pay alabilir fakat hiçbir zaman altının yerini alamaz.
Şubat ayı enflasyon verileri merkez bankasının faiz indirim kararını kolaylaştıracak
28 Şubat krizi ekonomik bir tezgâhtı
Para piyasaları oyun alanı değildir!
TÜSİAD’çılar topluma ve siyasete ayar vermeyi bırakıp, ülkemizin ekonomik meseleleriyle ilgilensinler
Doların gücü Gazze’yi satın almaya yetmez
Ocak enflasyon verilerinin beklentilerin üzerinde gelmesi faiz indirimlerini sekteye uğratabilir
Ruhun şad olsun ağabey
Enflasyonu düşürmek için talebi öldürmek yerine, üretim arzındaki sorunlara çözüm aramalıyız
Türkiye’nin kredi risk primi CDS’ler daha fazla düşer mi?
2025 yılı toplumsal refahın hissedileceği bir yıl olacaktır