BEREKET, HUZUR, UMUT...

Ramazan'ın gelişini sevinçle karşılamak imandandır derler ya, işte tam da öyleyiz... İçimiz kıpır kıpır, heyecan dorukta Ramazan, gelin gibi süzülerek hayatımıza giriyor. Affın, bereketin, huzurun ayı geldi.

Hazırlıklarımızı günler öncesinden yaptık. Sofralarımıza bereket, gönüllerimize huzur dolsun diye elimizden ne geliyorsa bohçaladık. Tıpkı eski zamanlardaki düğün hazırlıkları gibi... Güzel kokular, renkli kurdeleler, dualarla süslenen sofralar, camilerde ışıldayan mahyalar, dillerde ilahiler...

Ramazan böyledir işte. Bir heyecanla beklenir, geldi mi de kıymeti bilinir. Onunla her şey bir başka güzel olur. Sevdiceğine kavuşacak bir aşığın sabırsızlığı gibi içimiz içimize sığmıyor. Ve işte nihayet o hasret son buluyor... Kalbimizin ritmi hızlanıyor, dilimizden kasideler dökülüyor

"Sevdim seni Mabuduma Canan diye sevdim,

Bir ben değil âlem sana hayran diye sevdim."

Bu ayda hayran olup alemimizi değiştirmek istiyoruz. Ruhumuzu, sofralarımızı, gönlümüzü Ramazan'a açtık. İftarımıza, sahurumuza, mukabelemize, her anımıza süzüldü bu mübarek zaman. Bereket sofralarımıza kondu, biz bir pişirdik, Rabbimiz bin etti. Ve her sene olduğu gibi yine aynı soruyu sorduk:

"Bu nimetler nasıl böyle çoğaldı?"

İşte, "Ol" diyeni hayatımıza katınca her şey olduruveriyor. Nasıl olduğunu anlamaya bile gerek kalmıyor. O varsa bereket de var, huzur da var, umut da var...

Şimdi dualarımızı yükseltme vakti Allah'ım, Ramazan'ı bizim için bütün dertlerimize şifa vesilesi kıl! Bize Ramazan'ı en güzel haliyle yaşamayı nasip et!

Hoş geldin 11 ayın sultanı,

Seni doya doya yaşayalım inşallah


Yazarın Diğer Yazıları

İlginizi Çekebilir