Yetime Yetin!

Yetime Yetin!

Allah isteseydi hiçbir çocuğu anasız babasız bırakmazdı. 

Ve yine Allah isteseydi, yetimlerin hiç birini aç susuz bırakmazdı.

Çok büyük ve çetin bir imtihandan geçiyoruz, diyoruz ya?

Evet, bizim imtihanımız çok çetin. 

Aç, susuz, bir ekmeğe, bir bardak suya muhtaç olanlardan daha çetin.

Allah bize öyle güzel bir seçenek sunuyor ki…

Haydi, diyor, sana verdiklerimi paylaş yetim bıraktıklarımla…

Onları sana ben verdim, unutma! İstersem geri alabilirim verdiklerimi…

Hayır, diyoruz biz, onları ben kazandım! İşte tam o anda kaybediyoruz imtihanı, karıncanın ayak sesinden daha sessiz bir şekilde Allah'a şirk koşarak…

Cami çıkışında yardım toplanan seccadenin üstüne, cebimizdeki en bozuk parayı utana sıkıla atıp, evimize, çocuğumuza en pahalı şeyleri almak için göğsümüzü gere gere alışveriş merkezlerine gidiyoruz…

Beytülmalden bir hırka çalan, savaşta ölse bile şehit olamaz diyen Peygamberimize kulak vermek veya vermemek de bizim en çetin imtihanlarımızdan biridir.

Yetimlerin karnını doyurmakla beytülmalden hırka aşırmanın ne gibi bağlantısı olabilir ki?

Allah'ın bize bahşettiği nimetleri Allah yolunda harcamamak hırka aşırmaya eş değer değil midir? 

Devlette çalışırken işimize geç gelmek, işimizi ister istemez savsaklamak, işimizi layıkıyla yapamamak da devletten hırka aşırmak değil midir?

İşte bu eksik çalışmayla biriken kiri, yetim karnı doyurarak temizlemek zorundayız.

Ve şunu asla unutmamamız gerekiyor:

Her an bizler veya çocuklarımız da yetim kalabilir…

 


Yazarın Diğer Yazıları