Kan Bağışı mı? Hacamat mı?
Paramızı Vermezseniz Kamçısı
KAPI KAPI
AVRUPA’NIN KARANLIK TARİHİ
ÜÇ AYLAR, ŞİVLİLİK, İLK NAMAZ
PKK TERÖR ÖRGÜTÜ SİLAH BIRAKMAK İSTİYOR MU?
PKK ÖCALAN’I TAKAR MI?
Her devirde kayığa binenler
2024’ün Kelimesi: Kalabalık Yalnızlık
MÜBAREK ÜÇ AYLAR VE REĞAİB KANDİLİ
Faiz indirimleri ekonomik büyümeyi nasıl etkileyecek?
2024’Ü GERİDE BIRAKIRKEN
ALMANYA’DA TÜRK OLMAK -3-
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
Konya’da etliekmek savaşları-2
DOĞAL ŞİFA KAYNAĞI: YEŞİL ÇAY
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
Futbolun Yazılı Olmayan Kuralı…
Alfa Romeo Junior
KONYALISIN ETLİEKMEK
İnsanlar ne kadar balık hafızalı olurlarsa olsunlar, yapılan iyiliği ne kadar erken unuturlarsa unutsunlar genelde kendilerine verilen sözü unutmazlar.
Kendi çıkarları söz konusuysa belki "yanlış bir beklentiye girdim” düşüncesiyle verilen sözü unutabilirler ama…
Mesele, memleketin hayrına ise iş değişir.
Hele ki o insanlar memleket sevdalısıysa...
Seçimlerin üzerinden epey bir zaman geçti.
Son 22 yılda yapılan seçimlerden farklı bir seçim dönemi yaşadık.
Yenilmezliği ile ünlenip her seçimde birinci parti olan Ak Parti bu seçimde ikinci parti konumuna geriledi.
Bu gerçek, birinci parti konumuna yükselenler dahil herkesi şaşırttı.
Seçim sonucunu en iyi bilen anket firmaları bile şaşırdı bu sonuca.
Seçim sonrasında herkes Ak Partiye ayar verdi.
Millet sandıkta ayar verdi, eli kalem tutanlar ve ağzı olanlar da sandıktan sonra ayar vermeye devam etti.
Partinin Lideri Cumhurbaşkanımız mealen ne dedi?
"Verilen mesajı aldık, gereğini yapacağız!
Değişim başlayacak, kimsenin gözünün yaşına bakmayacağız. Ben dahil herkes ne gerekiyorsa yapacak, yapmak zorunda…”
Peki ne değişti?
47 gün geçti seçimin üzerinden…
Tamam sabır gerekiyor, mutlaka atılacak adımlar falan vardır da…
Milletin sabrı da tükeniyor.
Birileri bedel ödesin, birileri yerinden olsun falan demiyor bu millet.
Ya ne diyor?
"Milletin değerlerine ters düşenler partiyi terk etsin, birkaç kişinin istikbâlinden memleketin istikbali daha önemli, diyor.
Yapılan yanlışlara dur deyin, milleti rahatlatacak hamleler yapın.” diyor.
Son günlerde yaşanan siyasetteki sıcak mesajlar, diyalog kapısının aralanması, yapılan ziyaretler marjinal gruplar hariç herkesi memnun etti meselâ.
Parti içindeki "partiden insanları uzaklaştıran simge isimler”e karşı toplumun beklentileri dikkate alınmaz, insanları partiden soğutan söylemler revize edilmezse, partinin yan kuruluşu gibi çalışan resmi veya gayri resmî kurumlar kendilerine çekidüzen vermezse, partiye yakın iş adamlarından tutun da her kesimden insan yapıp ettiklerine dikkat etmezse…
Milletin soğuması katılaşır, buz haline döner, eriyince de o suyun nereye akacağı belli olmaz.
"Cumhurbaşkanımızı çepeçevre saran, ona yanlış bilgiler aktaran, onu yanıltan.” Cümlesi her ortamda konuşulur yıllardır.
Bu konuşulanların da peşinden gidilmeli. Bu cümlenin içi boş değil.
Kendi istikbâlini sağlama almaya çalışanlar eğer kendilerini korumaya devam ederlerse bir dahaki seçimde darmadağın olurlar.
"Bana dokunulmadan değişim olsun.” demek değişim olmasın demekle eş değerdedir.
Çünkü herkes bana dokunulmasın, der.
Bahçede biten her çalı "bana dokunma!” derse bahçe nasıl temizlenecek?
Yarın gelip kökünden temizlerler.
Kısaca;
Yenilgiye sebep olanlar sağına soluna bakınmadan çekip gitmeli, liderin elini güçlendirmeli ve makasın daha çok açılmasına izin verilmemelidir.
Her devirde kayığa binenler
Laiklerin gücü nereden geliyor?
Batılı eğitim sistemi ne zaman iflas eder?
Hainliğin kitabı yeniden yazılıyor
İki yüzlülüğün nirvanası
Öğretmenlik Akademisi eğitim fakültelerine anlatılmalı
Üzerimize boca edilen kötü haberler
Sesi çok çıkanın haklı sayılması
Sesi çok çıkanın haklı sayılması
Devlet belediyelere dur demeli