ŞARA-MAZLUM ABDİ ANLAŞMASI VE AKLA TAKILAN SORULAR
SANA DÜN ALAADDİN TEPESİNDEN BAKTIM AZİZ KONYA
Yusuf Tekin’in mücadelesi
BUHARİ KIZ ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ’NDE İFTAR
KUR’AN-I KERİM’İ OKUYUP, ANLAYIP, HÜKÜMLERİNE UYGUN YAŞAMALIYIZ
Altın ekonomik belirsizliklere karşı koruma kalkanı olabilir
AH! YETSİN..
Kim neden bir suçlu arıyor?
Neyi Çekiyorsunuz? (Rezonans-Çekim Yasası)
Konyaspor’da Kötüye Gidiş Sürüyor
Kadın Çiçek Değil, Kadındır
Ramazan’da Sağlıklı Beslenme Önerileri
TERÖR VE TERÖRİZM
ÇUMRA KARKIN’DA TANDIR EKMEĞİNİN SICAK YOLCULUĞU
KIZILDERELİ KATLİAMI
Acı nedir bilir misiniz?
Honda Civic Yenilendi
Futbol hatalar oyunu derken bunu kastetmemiştik
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
Ülkemizde üniversite sayısı gittikçe artıyor ve her şehre bir üniversite kurma girişimi de başarıyla sonuç vermeye başladı.
Bununla ilgili eleştiriler de yok değil. Gecekondu tarzında tabela üniversitesi falan diyenler var.
Haksız da sayılmazlar bir yere kadar ama uzun vadede düşünecek olursak, üniversitelerin kurulduğu şehirlere kattığı değer yadsınamaz.
Siyasi oy kaygılarıyla küçük küçük ilçelerin il yapılmasının hiçbir faydası görülmemiştir ama üniversiteler öyle değil.
Ülkemizde üniversite algısı biraz da 'yüksek liseyi' anımsatsa da, yükseköğretime ayrılan bütçede ciddi iyileştirmeler yapılırsa olumlu değişiklikler olacaktır. Mesela bir devlet üniversitemizin uzaya uydu göndermesi azımsanacak bir olay değildir.
Güzel işler yapılırken;
Öğrenci harçlarının kaldırılması -bana göre siyasi oy kaygısı ile kaldırıldı- ve bunun üniversitelerimiz için ciddi maddi kayba neden olması.
Her şeyin bir bedelinin mutlaka olması gerekirken, üniversite okuyup da, okuduğu için iş bulma, memur olma şansı yakalayan herkes o bedeli ödemeliydi.
Bedeli ödeyemeyecek olanlara da devlet gerekli desteği sağlamalı, durumu iyi olmayan öğrencileri mağdur etmemeliydi.
Ders kitaplarının ücretsiz olması da buna benziyor biraz. Elinde son model cep telefonu olan öğrenciye ücretsiz ders kitabı dağıtmak, adalet ilkesine uygun düşen bir uygulama değil.
Bu harçlardan elde edilecek gelirle üniversitelerimiz daha nitelikli hale getirilebilirdi. İletişim çağında hala marka olmuş üniversiteler bile teknolojiyi gerektiği gibi kullanamıyor. Devlet yetkililerinin bu konuya el atmaları, konuyla ilgilenmeleri gerekmektedir.
Bunun yanı sıra eğitim elemanlarının da yeterli donanıma sahip olması için gerekli adımların atılmasını düşünüyorum.
Herkes maddi imkânların yeterli olmadığından, bu yüzden araştırma yapamadıklarından falan yakınıyor. Kime sorsan sorunun maddi olduğunu düşünüyor.
Asgari ücretle geçinen de parasızlıktan şikâyetçi, profesörler de.
Kime ne kadar maaş verirsen ver mutlaka geçinemiyordur. Kendisini geliştirmek için illa ki devletin ücretsiz imkânlar sunmasını bekliyor.
Hiç kimse bulunduğu konumdan memnun değil. Öğrenciler hocaları, hocalar üniversite yöneticilerini, üniversite yöneticileri devleti eleştiriyor. Devlet yönetenler de aldığı maaşla motive olmayı beceremeyen herkesi eleştiriyor haklı olarak.
Ben inanıyorum ki, şu anki alınan maaşın üçte ikisi kadar maaş alsalar ve her sene yaptıkları işe göre, yaptıkları araştırmaya göre, sözleşmesi yenilense akademisyenlerin ve öğretmenlerin, şimdiki halimizden en az beş kat daha iyi gelişiriz üniversiteler ve ülke olarak.
Ülkemizde üstün zekâlı milyonlarca genç beyin varken, bu beyinlerin körelmesini sağlayan herkesin yediği lokma haramdır.
En kaliteli parçaları birleştirip uçak yapamayan mühendisler yoksa o kaliteli parçalar da paslanmaya mahkûmdur.
Yusuf Tekin’in mücadelesi
Çözüm değil sonlandırma süreci
Eğitim de denetim de şart
Konforlu iş belediye başkanlığı
Şöhretin sancıları
Devlet aklını anlamakta zorlananlar
Her devirde kayığa binenler
Laiklerin gücü nereden geliyor?
Batılı eğitim sistemi ne zaman iflas eder?
Hainliğin kitabı yeniden yazılıyor