AHİRETİ ÖNCELEYEREK DÜNYA NİMETLERİNDEN FAYDALANMAKTA BİR SAKINCA YOKTUR
DEVLETİN İHMALLERİ VE GENÇLİK
Sınırları Zorlarken 2025 Mesajı
Öğretmenlik Akademisi eğitim fakültelerine anlatılmalı
DELİLER, DAHİLER, KAPILAR, KÖPRÜLER SEN BEN O
Fedakârlık sırası yüksek gelir gruplarında…
DÜNYA EDEBİYATLARINDA ŞEHİR VE ŞEHİRLİ İNSAN
KAİNATIN AŞKI
Kaybedilen İki Puan
Zahmetten Kaçarak Rahmete Ulaşılabilir mi?
İnce Minaremizi İsteriz
İNSANIN KÖLELEŞTİRİLMESİ VE YENİDÜNYA DÜZENİ
Bugünlerde araçlarda kış lastiğinin önemi ve zamanı
ABD’nin Ortadoğu Haritası
Alfa Romeo Junior
Konyaspor Sezonun En İyi Oyununu Oynadı
ÖCALAN SİLAH BIRAKIN DERSE NE OLUR?
KONYALISIN ETLİEKMEK
Değerlerimizden koptukça toplumdaki kirlilik daha da artıyor.
Herkesin temiz toplum istediği bir ülkede yaşıyoruz ama temiz toplum isteyenlerin suya sabuna dokunmadığını da müşahede ediyoruz.
Kiminle konuşursanız konuşun, kime sorarsanız sorun toplumun yarasını kanatanlar hep başkaları.
Bu kadar kokuşmuşluk almış başını giderken "Ben bu işin neresindeyim?” diye kendisine soran yok.
Sosyal medya yokken gazetelerde ağzından lağım akan kimse olmazdı. Birkaç kişi vardı sadece kendisi gibi düşünmeyenlere "Bidon kafalı, göbeğini kaşıyan ayı” falan diyen. Onlar da gücünü okuyucularından alırlardı, ne kadar hakaret ederlerse gazeteleri o kadar çok satardı, patronun da işine gelirdi. Gene de çok değildi…
Sosyal medya çıktı mertlik bozuldu. Daha doğrusu mertlik bozulmadı da insanların içindeki kin ve nefret duygusu açığa çıktı.
Hani;
"Para insanı değiştirmez, içindekini dışarı çıkarır.” derler ya.
Sosyal medya da insanların içindekini dışarı çıkarmaya başladı.
Bidon kafalıları okuyanlar, göbeğini kaşıyan ayıların pınarından beslenenler dikenlerini salıverdiler ortalığa.
Ne kutsal tanıdılar ne devlet erkânı tanıdılar.
Karikatür dergilerinde güya mizah adına etmedikleri hakaret bırakmadılar, toplumun değerlerine ve değerlilerine…
Bu tür pespayeliklerden güç alanlar türedi.
Şimdi açın sosyal medyayı…
Kendisi gibi düşünmeyen herkesi trollükle suçlayanların öteden beri yazdıklarına bakın…
Öyle iğrenç, ağıza alınmayacak kadar ağır hakaretler görürsünüz ki, sanki onları kendileri değil "miki” yazmış.
Ve bu tür insanlar kendilerine hakaret edildiği zaman suratına eşek derisini kösele yapıp, "Yetişin a dostlar linç ediliyorum!” diye feveran ediyorlar.
İlginçtir ki, her cenahta ağzı bozuk olan yığınlarca insan var…
Peki, insanlar neden hakaret ederler karşıtlarına?
Bunun birkaç sebebi vardır, en önemli sebebi hakaretin dozu arttıkça aldıkları alkış…
İkinci sebebi de, fikir kırıntılarıyla beslenmeleri. Fikrin fahişeleri yani… Fikir kırıntılarıyla değil de, sağlam fikirlerle donatmış olsalar kendilerini hakaret etmeden de karşı tarafa haddini bildirebilirler.
Son bir tespitle kapatalım mevzuyu:
Karşıtlarına hakaret edenlere baktığımızda;
Hakaret edenleri ödüllendirenlerin Türkiye'yi kirletenler olduğu aşikârdır…
Öğretmenlik Akademisi eğitim fakültelerine anlatılmalı
Üzerimize boca edilen kötü haberler
Sesi çok çıkanın haklı sayılması
Sesi çok çıkanın haklı sayılması
Devlet belediyelere dur demeli
Zulüm içimizde!
Konjonktür garantili kutuplaşma
Sorunlu değil sorumlu muhalefet
Savaş bize yaklaşıyor
Milattan önceki gençler