ORTA-DOĞU’DA KARTLAR YENİDEN DAĞITILIYOR.
Honda Civic Yenilendi
ŞİİR MEKTEBİ
ARAP EDEBİYATÇILARININ TÜRKİYE VE TÜRKLERE BAKIŞI 2
MERHAMET ETMEYEN KİMSEYE MERHAMET OLUNMAZ
YÜZYILIN SOYKIRIMI SONRASI BARIŞ
Kutup Yıldızı
Yıldız mı, Ay mı, Kara Delik misiniz?
Değerli Galibiyet
Ruhun şad olsun ağabey
Konya için tehlike çanları çalıyor
Eğitim de denetim de şart
FACİALAR KADER DEĞİL
Futbol hatalar oyunu derken bunu kastetmemiştik
AVRUPA’NIN KARANLIK TARİHİ
ALMANYA’DA TÜRK OLMAK -3-
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
DOĞAL ŞİFA KAYNAĞI: YEŞİL ÇAY
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
Sanat zor zamanlarda ortaya çıkar.
Tabiri caizse keyfi yerinde olanların eserleri kalıcı olamaz.
Tarihsel sürece göz atın. Acı çekenlerin, baskıya maruz kalanların, zindanlarda çürüyenlerin eserleri kalıcı olmuştur.
Yediği önünde yemediği arkasında olanların yaptığı sanat tutmaz, tarihe geçmez ve yarınlara da kalmaz.
Türkiye'de baskı var, gözünün üzerinde kaşın var diyen olursa hemen kodesi boyluyor, o yüzden sanatımızı icra edemiyoruz, diyorlar…
Doğru mu?
En muhalif olanlar cevaplasın bu soruyu…
"Asacağız, keseceğiz, kaçacak yer arayacak, zindanlara atacağız, zehirleyeceğiz.” Gibi laflar eleştiri mi?
Hangi muhalif içeriye tıkıldı Cumhurbaşkanını eleştirdiği için?
Eleştirmekle tehdit etmeyi, terör seviciliğini, halkı sokağa çağırmayı bir tutmak değil mi asıl iğrenç olan?
Sanatçı sanatını icra edemiyorsa bilin ki rahatlık ona fazla gelmiştir.
Ya okunmuyor, ya okunsa bile dokunmuyor, ya güldürmeyi beceremiyor ya da içi boş insanlardır bu sanatını icra edemeyenler…
Muhalif gazetelere, köşe yazarlarına, muhalif sanatçılara bakın…
Her biri çatır çatır eleştirisini yapıyor…
Hakaret, aşağılama, küfür, terör seviciliği yoksa herhangi birinin baskı gördüğüne ben şahit olmadım.
Olan varsa da buyursun lafımızı geri alalım.
Eleştiriden kaynaklanan bir soruşturma, bir gözaltı falan varsa ki olabilir, şikâyet edilmiştir savcılık çağırmıştır…
Benim de başıma geldi, aldılar içeri, dinlediler, baktılar eleştiri bile değil, okuduğunu anlamayan gerzeğin biri şikâyet etmiş, dinlediler saldılar.
Baskı var, aman mahalle yanıyor! Diye ayağa kalkmadık.
Başımıza gelmeyen bir şey hakkında konuşmuyoruz.
Eğer gerçekten baskı olsaydı ne olurdu biliyor musunuz?
Okulların öğretmenler odasındaki öğretmenlerin bir kısmı, sosyal medyadaki memurların birçoğu hem işlerinden olurdu hem de içeri atılırdı.
Baskının nasıl yapıldığını anlamak istiyorsanız, 28 Şubat'a gidiverin.
Şimdi alkışladığınız ve baskıya maruz kalıyor diye mazlum rolüne soktuğunuz tipler o zamanlar muhafazakâr avına çıkmışlardı.
Ki hiçbir muhafazakâr da, terörle işbirliği yapmaz, ülkesine ihanet etmez, Gezi olaylarındaki gibi ortalığı yakıp yıkmaz, devletinin milyarlarca dolar zarara uğratmazdı.
Ama tüm bunlara rağmen sürgünlere gönderilir, memurluktan edilirlerdi.
Efendiler! Sesiniz çok çıkıyor diye haklı değilsiniz!
Sizin ses çok çıkmaz aslında ama bizim muhafazakârlar Allah'tan korkmaz sizden korktuğu kadar;
Birçoğu yarın devran dönerse başıma ne gelir? Derdinde…
Ne diyorduk? Sanat ciddi insanların işidir…
Sanat ya toplum için yapılır, ya sanat için yapılır…
Sanat hakaret için yapılmaz!
İşi bitmiş tipler gündem oluşturarak Gezi zekâlılardan reyting koparma derdinde siz de buna sanat diyorsunuz, sizi söğüşlüyorlar lan, vallahi haberiniz yok…
Eğitim de denetim de şart
Konforlu iş belediye başkanlığı
Şöhretin sancıları
Devlet aklını anlamakta zorlananlar
Her devirde kayığa binenler
Laiklerin gücü nereden geliyor?
Batılı eğitim sistemi ne zaman iflas eder?
Hainliğin kitabı yeniden yazılıyor
İki yüzlülüğün nirvanası
Öğretmenlik Akademisi eğitim fakültelerine anlatılmalı