Kan Bağışı mı? Hacamat mı?
Paramızı Vermezseniz Kamçısı
KAPI KAPI
AVRUPA’NIN KARANLIK TARİHİ
ÜÇ AYLAR, ŞİVLİLİK, İLK NAMAZ
PKK TERÖR ÖRGÜTÜ SİLAH BIRAKMAK İSTİYOR MU?
PKK ÖCALAN’I TAKAR MI?
Her devirde kayığa binenler
2024’ün Kelimesi: Kalabalık Yalnızlık
MÜBAREK ÜÇ AYLAR VE REĞAİB KANDİLİ
Faiz indirimleri ekonomik büyümeyi nasıl etkileyecek?
2024’Ü GERİDE BIRAKIRKEN
ALMANYA’DA TÜRK OLMAK -3-
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
Konya’da etliekmek savaşları-2
DOĞAL ŞİFA KAYNAĞI: YEŞİL ÇAY
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
Futbolun Yazılı Olmayan Kuralı…
Alfa Romeo Junior
KONYALISIN ETLİEKMEK
''Yaptığı işten emin olmayan, kendine güvenmeyen insanlar 'övülmek, beğenilmek' ister.'' diye bir söz okumuştum yıllar önce.
Yıllar sonra özellikle sosyal medya icat edildi edileli insanlardaki beğenme hırsı, iyi iş yapmanın önüne geçti.
Oysa iyi şeyler yapmaktı önemli olan beğenilmek değil.
Kaldı ki, öteden beri toplumun beğendiği şeylere bakınca 'beğenilmemek' iyi şeyler yaptığına işaretti bir nevi.
Daha önce de söz etmiştim, hatırlayan olur belki...
Üniversite yıllarında şiir yazar arkadaşlara okurdum, bir tanesi vardı Necip Fazıl hayranı...
Şiirden de anladığını söyler üstadın şiirlerine bayılırdı.
Şiir yazıp ona gösterince 'olmamış' derdi genelde. Ona şiir beğendirmek zorunda mıydım? Tabi ki hayır ama yazdıklarımın, yaşım itibarıyla iyi olduğunu düşünüyor, şiirden anlayanlar tarafından da beğenildiğini hissediyordum. Hatta o zamanlar gazetelere gönderdiğim şiirler yayımlanıyordu.
O arkadaşa birgün,
''Ne görsem ötesinde hasret çektiğim diyar
Kavuşmak nasıl olmaz madem ki ayrılık var.'' dizelerini okudum, nasıl olmuş deyince, çok saçma, hiç beğenmedim, içinde ne anlam var ne de duygu, dedi.
Sonra Çile kitabını koydum önüne bir de buradan yak, pardon oku dedim. Sonrasını anlatmaya gerek yok.
O zaman anladım ki, kimin beğendiği önemli!!!
İsmet Özel'in şu satırlarını okuyunca, başta alıntı yaptığım söz geldi aklıma.
''Her zaman beni beğenmeyenler oldu ve ne zaman beni beğenmeyenleri gördüysem ısrarlı meşguliyetimin bana kazandırdığı varlığımla iftihar ettim.''
Ne müthiş bir bakış açısı.
Oysa toplum tarafından beğenilmek öyle kolaydı ki, öyle bir kolaycılığa kaçmak mankafalılıkla eş değerdi.
İnsanların önüne ne koyarsanız koyun nitelikli olmadığı sürece yani alalade olduğunda beğenilme konusunda hiç sıkıntı çekmezsiniz!
Zekâlı, bilgili, aydın kesimin kendisini kanıtlama mecrası diye nitelendirdiği sosyal medya kanalı Twitter'e göz attığımızda nelerin çok beğeni aldığını gayet net bir şekilde görebiliyor, gördüğümüz bu ucube duruma hayıflanıyor, üzülüyor, memleketin gidişatı hakkında endişe duyuyoruz.
Çok satan kitaplara baktığımızda da aynı durum söz konusu. Çok izlenen tv dizilerinde de durum aynı. Entrika, illegal ilişkiler, küfür, hakaret, argo varsa toplumun beğeni sayısı artıyor.
Sonuç olarak diyebiliriz ki, beğenilme kaygısı gütmeden iyi iş yapmaya çalışmak insanın nefsi ile girdiği ciddi bir mücadeledir.
Ve risk almaktır aynı zamanda.
Her devirde kayığa binenler
Laiklerin gücü nereden geliyor?
Batılı eğitim sistemi ne zaman iflas eder?
Hainliğin kitabı yeniden yazılıyor
İki yüzlülüğün nirvanası
Öğretmenlik Akademisi eğitim fakültelerine anlatılmalı
Üzerimize boca edilen kötü haberler
Sesi çok çıkanın haklı sayılması
Sesi çok çıkanın haklı sayılması
Devlet belediyelere dur demeli