AHİRETİ ÖNCELEYEREK DÜNYA NİMETLERİNDEN FAYDALANMAKTA BİR SAKINCA YOKTUR
DEVLETİN İHMALLERİ VE GENÇLİK
Sınırları Zorlarken 2025 Mesajı
Öğretmenlik Akademisi eğitim fakültelerine anlatılmalı
DELİLER, DAHİLER, KAPILAR, KÖPRÜLER SEN BEN O
Fedakârlık sırası yüksek gelir gruplarında…
DÜNYA EDEBİYATLARINDA ŞEHİR VE ŞEHİRLİ İNSAN
KAİNATIN AŞKI
Kaybedilen İki Puan
Zahmetten Kaçarak Rahmete Ulaşılabilir mi?
İnce Minaremizi İsteriz
İNSANIN KÖLELEŞTİRİLMESİ VE YENİDÜNYA DÜZENİ
Bugünlerde araçlarda kış lastiğinin önemi ve zamanı
ABD’nin Ortadoğu Haritası
Alfa Romeo Junior
Konyaspor Sezonun En İyi Oyununu Oynadı
ÖCALAN SİLAH BIRAKIN DERSE NE OLUR?
KONYALISIN ETLİEKMEK
Neye inanırsanız inanın, inandığınız şeyleri birilerine anlatma kabiliyetinden yoksunsanız, inandığınız şeylerle başbaşa kalırsınız.
Hele bu konuda kendinize çok güveniyor ve herkesin mutlak inanmasını da bekliyorsanız, o kadar yaygara, nümayiş ve propaganda yapıyorsanız, gülünç olursunuz.
Gülünç olmakla kalmaz, irtifa kaybedersiniz.
İrtifa kaybetmekle kalmaz, silikleşir, sönersiniz.
Sönmekle kalmaz, hedef kitlenizin size bir başka yerleriyle gülmesini sağlarsınız.
Gülmesini sağlamakla kalmaz, kendinizden nefret edersiniz.
Kendinizden nefret etmekle kalmaz, eşinizin, çocuklarınızın bile yüzüne bakamaz hale gelirsiniz.
Kimsenin yüzüne bakamaz hale gelmekle kalmaz, pişkinliğin dibine vurayım derken daha da beter konuma gelirsiniz.
Dahası mı var demeyin, vardır elbette. İğrençliğin sınırı mı var?
Topyekûn bir saldırıya geçmek, varını yoğunu harcamak, savaşsa savaş, montajsa montaj, hainlikse hainlik, ukalalık, efelenmeler, siz kimsiniz lan soytarılığı falan…
Derken gün gelir, birileri size öyle bir yumruk atar ki!
Hızla giden bir arabanın peşinden koşan köpek gibi geri dönmek zorunda kalırsınız. Hele bir de, araba son hız gidiyor, peşinden koşup da ne yapacağım? diyen akıllı köpeklerin size destek vermemesi işinizi daha da zorlaştırır.
Size inanan kitlenin gazına geldiğiniz doğru. Herkesi sizin gibi düşünüyor sandığınız da doğru.
Ama sandığınız doğrular ve size inananlar zaten salaktı be yavrum.
Salakça doğrularınız ve salakça inanan kesimleriniz vardı. Salak dediğime hemen höykürmeyin, size inanmayanlara salak diyenlerden bahsediyorum. Yoksa size inanan saf, aklını kullanmayı beceremeyen, kör parmağım gözüne hareket edenlere salak demek ne haddimize?
İnandıramadınız ya! Şu an içinizden geçenleri biliyorum.
O kadar montaj yaptık, o kadar kaset dinlettik ama bu salaklar gittiler, hırsızlara oy verdiler, diyorsunuz.
Haklısınız ama alacağınız yok.
Size zamanında çok hatırlatma yaptık, dedik ki:
Boşuna cırmalamayın, halkımızın salak olmayan kısmı, sizin amacınızı öğrendi, amacınız müsbet olsaydı, o kadar kasetle masetle uğraşmaz, hedefi on ikiden vururdunuz.
Bakın MHP’nin, CHP’nin haline. Hiçbir projesi yok, bunların geçmişi zaten kirli, bunlardan eski Türk Lirası ile beş kuruş etmez dedik, tıpış tıpış aldılar cevabı sandıkta. Kasete, şantaja, montaja gerek kalmadan devrildiler.
Siz ne yaptınız? Elinizde ‘akşamdan kalma bir küfür’, sağa sola salya akıttınız.
İşe yaramayacağını ben şu aklımla biliyordum da, canım akıllılarım, siz neden bilemediniz?
Bilemezdiniz, çünkü sizin bilebilme yetinizi birileri aldı. Kendi aklınızla, beyninizle karar verme yeteneğiniz yok edildi.
Kafanızın içindeki beyin çıkarıldı yerine başka beyin monte edildi.
O beyinle şimdi halkın yarısını salak görmeniz işten bile değil.
OYUN’u gören halk, oyunu ona göre verdi.
Şimdi yavaş yavaş, toz kaldırmadan, artık defolup gitseniz de beyninizi eskisiyle değiştirip gelseniz. Ola ki;
Memleketi şaha kaldıranların köprülerine tuğla taşımak için lazım olan eşekliği çok görmezsiniz kendinize!
Öğretmenlik Akademisi eğitim fakültelerine anlatılmalı
Üzerimize boca edilen kötü haberler
Sesi çok çıkanın haklı sayılması
Sesi çok çıkanın haklı sayılması
Devlet belediyelere dur demeli
Zulüm içimizde!
Konjonktür garantili kutuplaşma
Sorunlu değil sorumlu muhalefet
Savaş bize yaklaşıyor
Milattan önceki gençler