Öyleyken Öyle, Böyleyken Böyle Oluyor

Herkesin sevgisizlikten şikâyet ettiği ama kimsenin birbirini sevmediği, sevemediği, sevmek için yeterli miktarda gerekçe bulamadığı iğrenç bir dünyada yaşıyoruz.
Kimsenin kimseyi olduğu gibi kabul etmediği ama herkesin kendisini olduğu gibi kabul etmesini istediği insanların varlığı yeterince ürkütüyor bizleri.
En çok sadakatten dem vuranların ihaneti göz kamaştırıyor.
Dilinden dinî terimleri düşürmeyenlerin maskesini yüzünde tutmakta zorlandıkları ciddi bir gerçek olarak dikiliyor karşımızda.
Kendisi gibi giyinmeyen, kendisi gibi inanmayan, kendisi gibi yaşamayan insanları dışlamanın, onları yargılamadan asmanın keyfini sürenlerin gizli özentilerini görmek hayattan soğutuyor!
Karşısındakinden herhangi bir iyilik görünce müsamahakâr davranan, yüze gülen samimiyetsiz dostluklar alıp gidiyor başını.
Sorular, bir şey öğrenmekten çok hayatı zindan etmek için soruluyor ve ne tür cevap verirseniz verin, ağızdan çıkmadan durduğu gibi durmuyor cevaplarınız. En masumane cevaplarınız bile aleyhinizde delil olarak kullanılıyor hafızasız insanların karmaşık beyinlerinde.
Herkesin başını döndürmek için başlatılan tüm girişimler sonuçsuz kalıyor ve yalnızca kendi başı dönen, başsız, başı gerçekten boş tipler dolaşıyor ortalıkta.
Herhangi bir makama gelebilmek için atılan deparın çetelesini tutmayı unutan insanların, koltuğa oturduktan sonraki akıl verme, ahkâm kesme, küçük düşürme hareketleri iğrençliğini koruyor, bilenlerin hafızasında.
Yalnızca kendisinin haklı olduğuna kendisinden başka kimseyi ikna edemeyen, karşısında suskun kalan herkesi ikna ettiğini düşünen bir alay densiz, dengesiz insan dolaşıyor salına salına kendi çizdiği fasit dairenin içinde, kendi çapında.
İkiyüzlü insanların ortalıkta dolaşmasından rahatsız olanların, yüzlerinin sayısından habersiz olduğunu görmek eskisi gibi zor olmuyor!
İyiliği emredip kötülüğü men etmesi gereken insanların, bu kaideye dört elle sarılması bizi yeterince şaşırtmıyor. İnsanlar gerçekten iyiliği emrediyor kötülükleri de yasaklıyorlar lakin başkalarına!
Caminin halısında gördüğü saman çöpünü kimse görmeden cebine koyup dışarı çıkarken atan insanların naifliği, Kâbe yıkmaktan daha tehlikeli olan kalp kırma olayında canavarlığa dönüşüveriyor.
Allah’ın ayetlerini sırf karşı tarafı yargılamak, onları suçlamak ve toplum nezdinde küçük düşürmek için kullananların kalabalıklığı, kendisi için kullananlara oranla hayli üst seviyede seyrediyor.
İnsanları sevmenin, insanlara buğz etmekten daha kolay ve faydalı olduğunu bilmeyen yoktur. Zoru seçerek buğz etmek de ayrı bir maharet olsa gerek.


Yazarın Diğer Yazıları