AHİRETİ ÖNCELEYEREK DÜNYA NİMETLERİNDEN FAYDALANMAKTA BİR SAKINCA YOKTUR
DEVLETİN İHMALLERİ VE GENÇLİK
Sınırları Zorlarken 2025 Mesajı
Öğretmenlik Akademisi eğitim fakültelerine anlatılmalı
DELİLER, DAHİLER, KAPILAR, KÖPRÜLER SEN BEN O
Fedakârlık sırası yüksek gelir gruplarında…
DÜNYA EDEBİYATLARINDA ŞEHİR VE ŞEHİRLİ İNSAN
KAİNATIN AŞKI
Kaybedilen İki Puan
Zahmetten Kaçarak Rahmete Ulaşılabilir mi?
İnce Minaremizi İsteriz
İNSANIN KÖLELEŞTİRİLMESİ VE YENİDÜNYA DÜZENİ
Bugünlerde araçlarda kış lastiğinin önemi ve zamanı
ABD’nin Ortadoğu Haritası
Alfa Romeo Junior
Konyaspor Sezonun En İyi Oyununu Oynadı
ÖCALAN SİLAH BIRAKIN DERSE NE OLUR?
KONYALISIN ETLİEKMEK
Hepsi birbirine benzeyen Çinlilerin hangisinin söylediğini bilemediğimiz çok ilginç bir sözü var;
“İlginç zamanlarda yaşayasın.”
Bu sözü, “Değişimin bol olduğu zamanlarda yaşayasın” diye tercüme edenler de var.
Çok mühim bir bedduadır esasında.
Neresinden bakarsanız bakın bu bedduayı edenlerin asıl amacının günümüz Türkiye’sinde yani başka bir deyişle, Yeni Türkiye’de yaşayan muhaliflere ettiği hemen anlaşılır.
Düşünsenize, adamlar pardon muhalifler, bundan 12 yıl önce sağlam bir Osmanlı tokadı yemişler ve tüm kemikleri kırılmış.
Hareket edemiyorlar. Manevra alanları gittikçe daralıyor. Tam bir kemik yığını halindeler. Ne tarafa dönseler batıyor.
Beyin hasarlı olunca sadece dilleri çalışıyor. Tabi eksik ve hasarlı beyinden de alabildiğine şapşal cümleler dökülüyor. İşin tuhaf yanı, dillerinden dökülen o şapşal cümlelerin zekâ ürünü olduğunu sanacak kadar da beyinsizler.
Beyinlerinin çalıştığını zannedip acayip planlar, şantajlar, sabotajlar, kaoslar üretmeye yelteniyorlar. İlkokula giden çocukların oynadıkları zekâ ürünü olan oyunlar bile onlarınkinden daha nitelikli.
Bu yedikleri Osmanlı tokadından sonra kendilerine gelmeleri artık imkânsız olan bu muhalefet, “Göreceksiniz, güzel günler bizi bekliyor, güzel güneşli günler” türküsü çığırıyorlar.
Verimli, mümbit topraklarımıza ektikleri çatır çatır kurumuş batılılık, solculuk, Kemalizm, milliyetçilik, ulusalcılık gibi tohumların yeşermesi için her gece o meşhur tapınaklarına dönüp dua ediyorlar.
Osmanlı’yı yıkmanız karşılığında sizi tüm dünyaya kahraman ilan edeceğim ama önce tadınıza bakacağım diyen İngilizlerin oyununa gelip, Hilafeti kaldırıp, harf inkılabını da yaptıktan sonra, kendiliğinden, hiç yoktan kahraman oluverenler, şimdi binip atına çıkıp gelse, sarı saçlarıyla, mavimsi gözleriyle ne olacak?
İngiliz devlet adamının söylediği meşhur bir söz var: “Anadolu’yu mahalle mahalle işgal etsek, hilafeti kaldıramazdık.”
Şimdi düşünüyorum da, sarı saçlarıyla, yeleri alevlerden al bir ata binip gelseydi meşhur kahramanımız, Osmanlı torunlarını bu ülkeden sürmek için hangi yolu deneyecekti?
Malumunuz olduğu üzre, ülkemiz İngilizlerin işgali altında değil. O gâvurları ülkemizden Ulu Önder Mustafa Kemal kovmuştur. Karşılığında ne aldığı önemli değil. Önemli olan o günün şartlarında öyle gerektiği safsatasıdır.
Yani boşuna uğraşmayın kardeşlerim.
Moda deyimle, “Ağzınızda bir avuç cam kırığı, sussanız acıtıyor, konuşsanız acıtıyor!”
Sözü, Tayyip Erdoğan’ın Filistin devlet başkanını karşıladığı sırada, Saray’daki 16 Türk devletini temsil eden muhafızlara, o muhafızlarla dalga geçen muhaliflere getirecektim de yerim kalmadı.
Kalan yerimin bir kısmını da Ünlü Türk Düşünürü Sezen Aksu’ya bırakıyorum;
Ne yaksan olmuyor gözüm
Terk etmiyor sizi hüzün
Kuş beyni sizdeki beyin dediğin…
Küçük hevesler harmanı
Sevindiğin ezildiğin…
Hatırlamaktan ibaret
28 Şubatlar nihayet
Tesellisi çok zor sözün…
Öğretmenlik Akademisi eğitim fakültelerine anlatılmalı
Üzerimize boca edilen kötü haberler
Sesi çok çıkanın haklı sayılması
Sesi çok çıkanın haklı sayılması
Devlet belediyelere dur demeli
Zulüm içimizde!
Konjonktür garantili kutuplaşma
Sorunlu değil sorumlu muhalefet
Savaş bize yaklaşıyor
Milattan önceki gençler