AHİRETİ ÖNCELEYEREK DÜNYA NİMETLERİNDEN FAYDALANMAKTA BİR SAKINCA YOKTUR
DEVLETİN İHMALLERİ VE GENÇLİK
Sınırları Zorlarken 2025 Mesajı
Öğretmenlik Akademisi eğitim fakültelerine anlatılmalı
DELİLER, DAHİLER, KAPILAR, KÖPRÜLER SEN BEN O
Fedakârlık sırası yüksek gelir gruplarında…
DÜNYA EDEBİYATLARINDA ŞEHİR VE ŞEHİRLİ İNSAN
KAİNATIN AŞKI
Kaybedilen İki Puan
Zahmetten Kaçarak Rahmete Ulaşılabilir mi?
İnce Minaremizi İsteriz
İNSANIN KÖLELEŞTİRİLMESİ VE YENİDÜNYA DÜZENİ
Bugünlerde araçlarda kış lastiğinin önemi ve zamanı
ABD’nin Ortadoğu Haritası
Alfa Romeo Junior
Konyaspor Sezonun En İyi Oyununu Oynadı
ÖCALAN SİLAH BIRAKIN DERSE NE OLUR?
KONYALISIN ETLİEKMEK
Kıskanç insanların genel özelliğinden birisi, bir yerlerde hoşa giden, güzel bir söz ya da şiir ya da yazı gördüğü zaman, ‘ne var ki, ben de yazabilirim’, gibi dudak bükücü tavır sergilemeleridir.
Bu normal sıradan bir insan tavrıdır.
Hele siz bir de yazar tayfasını görün, kendi akranları içinden herhangi birisi, bir kitap falan çıkartmışsa, içten içe dövünür, dıştan dışa arkadaşıyla övünürler…
Ben de içten içe dövünen, dıştan dışa arkadaşımla övünen bir yazı kaleme alma niyetindeyim, şu satırlar o niyetin bir ürünü…
Eğitim camiasının neferleri, öğretmenliği asıl meslek olarak yaptıklarına bakmayın siz, öğretmenlik sıradan bir iştir onlar için, bazılarının asıl mesleği pazarda limon satmak, bazılarının emlakçılık, galericilik yapmaktır asıl mesleği, kimisi ev hanımlığından arta kalan zamanlarda öğretmenlik yapar, daha ev hanımları uykularından uyanmadan okula gidiverip dönerler hemen.
Bazı öğretmenlerin de asıl mesleği yazarlıktır. Öğretmenliği aç kalmayayım diye yaparlar.
Galip Bilgili arkadaşım, inanın aç kalma sıkıntısı çekmese okula bile uğramaz!
Zira, sendikacılıktan tutun, hayır işleri, fakir fukaraya yardım, dostları bir arada tutmak için tutkal görevi gibi bir çok görev üstlenmiştir.
Bir ortama girdiği zaman, en gergin ortamı bile latifeleriyle coşturduğuna şahit olursunuz.
Şiirleriyle, ezberindeki fıkralarıyla, deyişleriyle ortama renk katma gibi, bir elinde seksen hüner barındıran Galip Bey, son olarak, gözüme gözüme soktuğu kitabıyla çıktı karşıma!
Daha kitaba bakmadan, içini açmadan, abi sen neymişsin falan dediğime bakmayın, dalıp gittim. (yazarlar kıskanç olurlar)
Bahsettiğim kitap: ÇAĞILTI
Yememiş içmemiş, şiir yazmış, şiir yazmakla kalmamış, bir de önsözünde dediği gibi; Bir arkadaşım rüyasında görmüşmüş de bilmem neymiş de, kitap çıkartmış.
İyi etmiş güzel etmiş de, inanın içini açıp okuduğum da beğendiğim tek şiiri yok(!)
O kadar zahmete neden katlandı bilemedim.
Ona o şiirleri hangi duygu ilkimizi yazdırdı, ilham perisi kimdi, nasıl bişeydi ya da? Bilemedim.
Bakın hele ne diyor Şair Galip Bilgili:
Bazı zamanlar müstesna
Sirenler çalmaz burada
Bombalar yağar üstümüze
Sığınaklar çirkin
Ölümler revaçta!
Yuhalanırım imdat desem
Alkışlanırım vurdum desem
Birileri biri adına bağırır
Geliyorlar!
Folklorcular karşılamazlar onları ki,
Turist değildir onlar.
Yağlı urgan ilmiklenir, ilmiklenir
Kapı ardında
Ödüllenir bağırtkanlar…
….
Devamını merak ediyorsanız ki ben edeceğinizi sanmıyorum, ÇAĞILTI adlı kitapta daha nice çelimsiz (!) şiirlere rastlayabilirsiniz…
Bilgi için tel : 505 713 7293 Galip BİLGİLİ
Öğretmenlik Akademisi eğitim fakültelerine anlatılmalı
Üzerimize boca edilen kötü haberler
Sesi çok çıkanın haklı sayılması
Sesi çok çıkanın haklı sayılması
Devlet belediyelere dur demeli
Zulüm içimizde!
Konjonktür garantili kutuplaşma
Sorunlu değil sorumlu muhalefet
Savaş bize yaklaşıyor
Milattan önceki gençler