ŞARA-MAZLUM ABDİ ANLAŞMASI VE AKLA TAKILAN SORULAR
SANA DÜN ALAADDİN TEPESİNDEN BAKTIM AZİZ KONYA
Yusuf Tekin’in mücadelesi
BUHARİ KIZ ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ’NDE İFTAR
KUR’AN-I KERİM’İ OKUYUP, ANLAYIP, HÜKÜMLERİNE UYGUN YAŞAMALIYIZ
Altın ekonomik belirsizliklere karşı koruma kalkanı olabilir
AH! YETSİN..
Kim neden bir suçlu arıyor?
Neyi Çekiyorsunuz? (Rezonans-Çekim Yasası)
Konyaspor’da Kötüye Gidiş Sürüyor
Kadın Çiçek Değil, Kadındır
Ramazan’da Sağlıklı Beslenme Önerileri
TERÖR VE TERÖRİZM
ÇUMRA KARKIN’DA TANDIR EKMEĞİNİN SICAK YOLCULUĞU
KIZILDERELİ KATLİAMI
Acı nedir bilir misiniz?
Honda Civic Yenilendi
Futbol hatalar oyunu derken bunu kastetmemiştik
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
Öğretmen merkezli miydi ki eğitim de "Öğrenci merkezli” eğitime geçtik diye müjdeler veriyordu zamanın Milli Eğitim Bakanı?
Hem öğrenci merkezli demek de ne demekti ki?
Her şey öğrenci için mi?
E zaten okullar öğrenciler için değil miydi?
Öğretmenler öğrenciler için değil miydi?
Kitaplar, defterler, binalar, bilgisayarlar ve her türlü doküman, laboratuar vs. öğrenciler için değil miydi?
Sanırım zamanın bakanının amacı bunlar değildi.
Bir nevi tribüne oynamaktı.
Öğrenci merkezli eğitim diyerek ayakları baş, başları ayak yapma derdine düşülmüştü.
Öğrenci öğretmen gibi davranmaya başladı okullarda. Yalansa yalan deyin!
Veli ahkâm kesmeye başladı okullarda.
Hele bir de ensesi kalınsa velinin ahkâm kesmenin ötesine geçip öğretmene coğrafya dersi veriyor, haritadan kendine yer beğen diyordu. Yetmiyor, mesleğinden etmekle tehdit ediyordu.
İşe yarıyor muydu bu tehditler peki? Yani yerini buluyor muydu?
Hayır! Hiçbir öğretmen sürülmedi, mesleğinden olmadı, istisnalar varsa bilmiyorum ama ne oldu biliyor musunuz?
Oldu demeyelim, olmaya devam ediyor diyelim…
Öğretmenler öğrencilerden hala korkuyor, veliden hala çekiniyor, diken üstünde ders vermeye çalışıyorlar.
Sınıfa derse giren öğretmen akşama kadar bir vukuat olmadan dersten çıkınca haline şükrediyor.
Vukuat dediğimiz de ne biliyor musunuz?
Disiplini sağlamaya çalışmak!
Evet, yanlış duymadınız, disiplini sağlamaya çalışmak vukuattan sayılıyor bu ülkede, sayın çok eski bakanımız sayesinde…
Öğrenciyi döven, öğrenciye hakaret eden öğretmen savunulmaz, bunun bilincindeyiz ama disiplini sağlamak için öğretmenin elindeki imkânları alırsan, sesini yükselttin, çocuğumun psikolojisini bozdun derse veli, o sınıfta eğitimin ruhuna Fatiha!
Öğretmeni şikâyet etmenin çok sıradan hale geldiği zamanlardan geçiyoruz.
Çocuk öğretmenden şikâyetçi olunca, olayın önünü arkasını araştırmadan, çocukla ilgilenmek de zor geldiğinden…
Kahvede taşlar dağıtılırken, evde görümceyle kahve keyfi yaparken, maç arasında eline alıp telefonu, açıyor şikâyet kutusunu, döşüyor şikâyet metnini, SAYIN VELİ.
Sonra da gelsin müfettişler, karartılsın öğretmenin dünyası ve verim beklensin o öğretmenden…
Beyler, bayanlar!
Öğretmeni şikâyet etmek öyle bildiğiniz gibi sıradan bir olay değil.
Sene boyunca tüm okulun tedirginlik yaşamasına sebep oluyorsunuz. Diğer çocukların da hakkına giriyorsunuz.
Meseleleri konuşarak çözmeye çalışmak varken neden tüm okulun yıl boyunca tedirgin olmasına sebep oluyorsunuz?
Yazık değil mi?
Özellikle disiplin konusunda Milli Eğitimin yeniden bir paradigma değişikliğine gitmesinde fayda var.
Öğretmenin ceketine "eşek” yazan öğrenciyi korur da o öğretmene ceza verirseniz eğitimin de ruhuna Fatiha diyelim…
Yusuf Tekin’in mücadelesi
Çözüm değil sonlandırma süreci
Eğitim de denetim de şart
Konforlu iş belediye başkanlığı
Şöhretin sancıları
Devlet aklını anlamakta zorlananlar
Her devirde kayığa binenler
Laiklerin gücü nereden geliyor?
Batılı eğitim sistemi ne zaman iflas eder?
Hainliğin kitabı yeniden yazılıyor