AHİRETİ ÖNCELEYEREK DÜNYA NİMETLERİNDEN FAYDALANMAKTA BİR SAKINCA YOKTUR
DEVLETİN İHMALLERİ VE GENÇLİK
Sınırları Zorlarken 2025 Mesajı
Öğretmenlik Akademisi eğitim fakültelerine anlatılmalı
DELİLER, DAHİLER, KAPILAR, KÖPRÜLER SEN BEN O
Fedakârlık sırası yüksek gelir gruplarında…
DÜNYA EDEBİYATLARINDA ŞEHİR VE ŞEHİRLİ İNSAN
KAİNATIN AŞKI
Kaybedilen İki Puan
Zahmetten Kaçarak Rahmete Ulaşılabilir mi?
İnce Minaremizi İsteriz
İNSANIN KÖLELEŞTİRİLMESİ VE YENİDÜNYA DÜZENİ
Bugünlerde araçlarda kış lastiğinin önemi ve zamanı
ABD’nin Ortadoğu Haritası
Alfa Romeo Junior
Konyaspor Sezonun En İyi Oyununu Oynadı
ÖCALAN SİLAH BIRAKIN DERSE NE OLUR?
KONYALISIN ETLİEKMEK
Eskiden ülkemizde ve tüm dünyada şöyle bir algı vardı: “Kim iktidara gelirse gelsin, ülkeyi medya yönetir. “
Medyaya birinci kuvvet diyen de oldu dördüncü kuvvet diyen de.
Son on yıldır ülkemizde bu algı giderek zayıfladı, zayıflamakla kalmadı böyle bir algı yok artık.
Bu durum devam ediyor olsaydı, şu an ülkemizde Ak Parti diye bir iktidar olmayacaktı. Olacaktı belki ama medyanın dümen suyuna girmiş bir iktidar olacaktı.
O kadar bağnazlığına, yobazlığına, vurdumduymazlığına, belden aşağı vuruşuna rağmen, bir kısım dediğimiz ama ülkede büyük etki uyandıran medya ve mensupları iktidarı maymuna çevirmek için giriştiği tüm hamleleri kaybetti.
Her ne kadar iktidara destek veren medyayı “yandaş” olarak nitelendirip kendisine çekmeye çalıştıysa, ya da etkisizleştirmeye çalıştıysa da bunda da başarılı olamadı.
Kendi fikir yapısına uygun olan hükümetlere yandaşlık yapmakta beis görmeyen bu bir kısım medya toplumun genleriyle oynarken, toplum mühendisliğine soyunurken bu durumdan kendisine müthiş bir rant elde etti ve bundan da hiç rahatsız olmadı.
Sadece ulusal medya değil, yerel basın da pek farklı davranmadı. Kim iktidara geldiyse, ya yakın durdu iktidara ya da rant elde edemeyeceğini anlayınca belden aşağı dahil her yerinden vurmaya başladı hükümetlere.
Her gazete veya televizyon, zamanın akışına göre kendine konum belirledi. Pek çoğu omurgasız olduğundan, kim ensesine tokat vurduysa ona verdi elindeki ekmeğini.
Özgün bir fikri olup da, ülkeyi, zamanı kim yönetirse yönetsin, doğrularından, ilkesinden asla taviz vermeyen gazeteler de var oldu bu ülkede.
Onca baskıya, eziyete, hatta “zulme” rağmen ayakta kalmayı başarabilen gazetelerimiz oldu.
Bunlardan birisi de şükür ki, Konya’mızın yüz akı, gözbebeği, destekçisi “Yeni Konya Gazetesi”.
ANMEG medya bünyesine geçtiği günden beri, ilkelerinden asla ödün vermeyen, gelene ağam, gidene paşam demeyen, bana destek vermezlerse ben de kimseye destek vermem acizliğine düşmeyen bu gazetede yazmak onur vericidir.
1 Haziran günü yepyeni yüzüyle karşınıza çıkacak olan bu gazeteyi elimizde daha da yükseklere taşımak vicdani bir sorumluluktur.
Geçmişteki doğruları neyse, iktidarlar da değişse, doğrularından asla taviz vermeyen böyle bir gazeteyi yaşatmak hepimizin asli görevleri arasında yer almalı.
Üstad Necip Fazıl’ın deyimiyle, kahpe rüzgâr ne yandan eserse essin, bir dava taşını gediğine koymaya ahdetmiş insanları barındıran bu gazete, Konya’mızda yıllardır varlığını kesintiye uğramadan devam ettiriyorsa bu tesadüfî bir durum değildir.
Dün olduğu gibi bugün de yarın da, şehrimizin röntgenini çekmeye, doğruları söylemeye, -kim gelirse gelsin- ilkelerimizden taviz vermeden, kimseyi aşağılamadan, kimseyi hor görmeden, Yaradılan’ı, Yaradan’dan ötürü sevmeye, halkımıza hizmet vermeye, halkımızın gerçekleri görmesini sağlamaya, yanlışları –kim yaparsa yapsın- söylemeye devam edeceğiz.
Gazetemizin ayakta durmasını, ilerlemesini sağlayan, onu geleceğe taşıyan herkese, yöneticilerimize, gazete çalışanlarımıza, yazar arkadaşlarımıza ve en önemlisi halkımıza sonsuz teşekkür ediyorum.
“Düşünce ufkunuzu genişletmek; tespit etme gücünüzü geliştirmek” için yeni dönemimizde Yeni Konya’yı takip edin, pişman olmayacaksınız!
Öğretmenlik Akademisi eğitim fakültelerine anlatılmalı
Üzerimize boca edilen kötü haberler
Sesi çok çıkanın haklı sayılması
Sesi çok çıkanın haklı sayılması
Devlet belediyelere dur demeli
Zulüm içimizde!
Konjonktür garantili kutuplaşma
Sorunlu değil sorumlu muhalefet
Savaş bize yaklaşıyor
Milattan önceki gençler