HÜKÜMET KARŞITI MUHAFAZAKARLAR!

Sosyal medyada hükümeti en çok kim eleştiriyor? Hükümete oy verenler. 

Peki siz herhangi bir muhalifin kendi partisini eleştirip yerden yere vurduğuna şahit oldunuz mu? Olamazsınız. 

Eleştiri haktır, eyvallah! 

Yanlışa dur denir, eksiklikler gösterilir, verilen oyun hakkı istenir! 

Siz şunları vaad etmiştiniz niye yapmıyorsunuz denir. 

Hepsine eyvallah!

Ama durun bir dakika... 

Bu eleştirenlere sorsak, desek ki, hükümet neyi vaat etti de yapmadı? Cevap verebilirler mi? Sanmıyorum... 

Adalet ve eğitimde istenilen başarıyı yakalayamadı deseler bu başarının niye gerçekleşmediğinin bilincinde değiller. 

Yaklaşık yüz yıldır adalet sistemi de eğitim sistemi de kimin dümen suyunda bunun bilinmesi gerekir! 

18 yıldır bir yandan hiçbir şeyi beğenmeyen muhalefet, bir yandan herhangi bir konum elde edemeyen hükümet yanlısı gayri memnunlar bir yandan da yapılan iyi işleri görmeyip sadece yanlışlara odaklanan, resmin tamamına değil bir kısmına bakan bakarkörler yüzünden ne adalet ne eğitim sistemine neşter vurulamıyor maalesef! 

Kendi içinden çıkan vekillere, bürokratlara ya da teşkilat yöneticilerine kibir abidesi diyenlerin birkaç bilgi kırıntısıyla herkese ne kadar üstten baktıklarını görüyoruz. 

Oturduğu koltuk babasının malıymış gibi davranan ve orada ömürlük kalacakmış gibi herkese yukarıdan bakan tiplerin kendilerinden yukarıda olanlara kibirli demesi içler acısı bir durum. 

Kendisine torpil yapılmadı diye hükümetin yaptığı torpilden şikayetçi olanları da gördük. 

Ona koltuk veriliyor, buna koltuk veriliyor ben onlardan kötü müyüm niye bana koltuk verilmiyor diyemeyip de atanan herkesin liyakatsiz olduğundan rahatsız olanları görüyoruz. 

Tüm bu karakterden övgü alacağını bilen ''fikir adamlarının'' da reyting kaygısı ile hükümete vurmaya çalıştıklarını müşahede ediyoruz. 

Kendisini Hz. Ömer'in tebası zanneden herkes kılıç savurmaya başlıyor. 

Türkiye sanki Kur'an-ı Kerim kurallarına göre yönetiliyormuş gibi başımızda da o kuralları uygulayan bir yönetici varmış gibi davranmak başlı başına abesle iştigal değil midir? 

Başımızdaki insanın yönettiği ülkede hâlâ İngilizler'in dayattığı şeyler var! 

Sonra deniyor ki, onları değiştirsin diye oy verdik! 

İyi, tamam, güzel de... 

En küçük yanlışta bile yan çizersen sen, kime güvenip değiştirecek dayatılanları?

Sen önce liderinin arkasında dağ gibi dur bakalım, badirelerin hepsinin tek hamleyle aşılamayacağını bir gör bakalım, at gözlüğünü bir kenara at bakalım... 

Türkiye'yi tam bağımsız zanneden insanlar yüzünden hükümet istediği manevrayı yapamıyor! Yalan mı? 

Margerat Teacher başbakanlığı döneminde ekonomik zorluk yaşayan İngiltere BBC'nin tüm yurt dışı faaliyetlerine son vermiş sadece Türkçe BBC yayınına son vermemişti, niye acaba? Bir düşün!

''Bir saatlik tefekkür bin yıllık nafile ibadetten daha hayırlıdır!''

Not: Kimse kızmasın ben de eleştiri hakkımı kullanıyorum!