ORTA-DOĞU’DA KARTLAR YENİDEN DAĞITILIYOR.
ŞİİR MEKTEBİ
ARAP EDEBİYATÇILARININ TÜRKİYE VE TÜRKLERE BAKIŞI 2
MERHAMET ETMEYEN KİMSEYE MERHAMET OLUNMAZ
YÜZYILIN SOYKIRIMI SONRASI BARIŞ
Kutup Yıldızı
Yıldız mı, Ay mı, Kara Delik misiniz?
Değerli Galibiyet
Ruhun şad olsun ağabey
Konya için tehlike çanları çalıyor
Eğitim de denetim de şart
FACİALAR KADER DEĞİL
Futbol hatalar oyunu derken bunu kastetmemiştik
AVRUPA’NIN KARANLIK TARİHİ
ALMANYA’DA TÜRK OLMAK -3-
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
DOĞAL ŞİFA KAYNAĞI: YEŞİL ÇAY
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
Alfa Romeo Junior
''Hayır demeyi öğrenmeliyiz yoksa mutlu olamıyoruz...''
Medeni Avrupa 'hayır' demeyi öğreneli yüzlerce yıl oluyor ve hepsi 'birey' olarak yaşıyor. Ve hepsi de çok mutlu!!!!
Adım başı psikologa, huzur evlerine ve kişisel gelişimcilere de Avrupa'da çok sık rastlanıyor!
Evet, size 'hayır' demeyi de Avrupalı veya Avrupa'yı maymunca taklit eden psikologlar öneriyor.
''Evet'' demeyi unutmaz iseniz onların ekmeği kesilecek.
Bizim kadim kültürümüzde 'hayır' demek herhangi bir iyilik yapılacaksa mümkündür! O da;
'Benim ihtiyacım yok, diğer kardeşlerime verin.'
Bir de, yapışkan, verdikçe azan, verdikçe daha çok isteyen tiplere 'hayır' denir.
'Evet' demek;
Kahrını çekerim demekle eş değerdedir.
Yükünü hafifletmek istiyorum, demektir.
Beni insan yerine koyup benden herhangi bir şey istediğin için teşekkür ederim, demektir.
Bir insana yardımcı olabilmenin içsel huzurunu yaşamaktır.
Toplumsal dayanışmadır.
Birlik ve beraberliğin devamıdır.
Kültürel yozlaşmaya 'hayır' diyebilmektir!
Geleneklerimizi yaşama ve yaşatmaktır!
''El ele vermeyince taş yerinden kalkmaz.'' atasözüne hayat vermektir.
Avare kasnak gibi tek başınalık değildir.
Peki 'hayır' demek ne anlama gelir?
Hayır deyince,
Sokağa yalnız çıkarsın,
Çay içmeye tek başına gidersin,
Herhangi bir sıkıntın olduğunda tek başına mücadele edersin,
Ben zenginim, kimseye ihtiyacım yok, parasıyla yükümü hafifletirim düşüncesiyle herkese kapını kapatabilirsin ama telefona uzanamayacak derecede hasta olursun, evde cesedin kokar!
Malın mülkün varken etrafın tıklım tıklım olur maldan, çaptan düşünce en değer vermediğin akrabanın, yüzüne bile bakmadığın insanların kapısını çalmak zorunda kalırsın,
Derdini anlatacak, sorunlarını paylaşacak herhangi bir insan bulamadığın gibi, sorunlarını bile dinlemeyi göze alacağın insanları dahi bulamazsın etrafında.
İnsanlara 'hayır' derken istediğin kadar ibadet et, zamanın ve mekanın sahibine bile el açmaya utanırsın, onun kullarının ihtiyaçları olduğunda yanlarında olmadığın için.
İşine gelene 'evet', işine gelmeyene 'hayır' demek var bir de...
Ensesi kalın, cüzdanı kabarık, koltuğu dolu birisi sizden bir şey istediği zaman onlara 'evet' deyip,
Tam tersi nitelikte olanlara 'hayır' derseniz...
Ohooo...
Yandı gülüm keten helva!
İşte o tükendiğinizin başlangıcıdır!
Unutmayın, hazine viranelerde saklı olur!
Kısaca, hayır demekle batı medeniyetinin çukuruna tek başınıza koşar adım düşmeye gidersiniz.
Evet deyince de başınızdan meşgale eksik olmaz olmasına da, bu dünyaya yatmaya gelmedik değil mi ama?
Sürekli 'hayır' demeyi öneren tiplere,
'Al hayrını başına çal!' demeyi öğrenmeliyiz.
Eğitim de denetim de şart
Konforlu iş belediye başkanlığı
Şöhretin sancıları
Devlet aklını anlamakta zorlananlar
Her devirde kayığa binenler
Laiklerin gücü nereden geliyor?
Batılı eğitim sistemi ne zaman iflas eder?
Hainliğin kitabı yeniden yazılıyor
İki yüzlülüğün nirvanası
Öğretmenlik Akademisi eğitim fakültelerine anlatılmalı