Havaryu İngilizce?

Gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerin hangisine giderseniz gidin hemen hepsinin yabancı dil bilme oranı ülkemizden daha fazladır.
Bizim insanımız zorunlu kalmadıkça dil öğrenmeye heves etmez hatta tenezzül etmez.
Hazırlık sınıfı olmayan fakültelerden mezun olanların kahır ekseriyeti yabancı dil öğrenmeyi ancak master yapıp doktora yapmaya heves ederse düşünür.
Anadolu liselerinde eskiden katı bir disiplin sonucu dil öğretiliyordu, şimdilerde her yerde Anadolu liseleri açılınca veya düz liseler Anadolu liselerine dönüştürülünce dil öğretme olayı da laçkalaşmış görünüyor.
Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde binlerce yabancı dil öğretmeni varken, yabancı dil dersleri ilkokul 4. Sınıfa kadar inmişken neden hala ülkemizde yabancı dil öğretimi yok?
Öğretmenlere sorduğumuzda alınan cevap, müfredat yanlış!
Bakanlığa sorulunca, tüm çocukların dil öğrenebileceği şekilde yeni kitaplar hazırladık ve müfredata uygun hareket edilirse her çocuk dil öğrenebilir…
Gerçek nedir peki?
Ne bakanlık bu işin üstüne gidiyor ne de öğretmenler ezberci yaklaşımı reddedip yeni sisteme kendilerini adapte edebiliyorlar…
Eskiden yabancı dil öğretmeni sıkıntısı çekilir, İngilizce derslerine emekliliği gelmiş matematik öğretmenleri girer, derste öğrencilerin bile doğru telaffuz ettiği kelimeleri yazılışıyla okur sınıflarda alay konusu olurlardı.
Şimdi öyle değil oysa…
Yeni pırıl pırıl gençler İngilizce öğretmenliklerinden mezun olup çatır çatır İngilizce konuşabiliyor ama sıra eğitimini vermeye gelince eski şablonun dışına çıkamıyorlar.
Hangi okula giderseniz gidin, ilkokulu, ortaokulu, liseyi ve hatta üniversiteyi bitirmiş öğrencileri test edin, derdini anlatacak kadar İngilizce bilmeleri mümkün değil.
 Bilenler ya kendi imkânlarıyla öğrenmişler ya da mecbur kalmışlardır öğrenmek için.
Globalleşen dünyada teknolojinin bu kadar ileri boyutta hayatımıza girdiği bir zaman diliminde, yurt dışına çıkmak bir şehirden başka bir şehre gitmek kadar kolay olduğu günümüzde, yabancı dil öğrenmek şart olmuştur.
Peki, binlerce öğretmene maaş veren devlet neden bu sorunun çözüme kavuşması için kılını kıpırdatmaz?
Hastalığı teşhis edebiliyoruz da, çözüm nedir?
Bakanlığın hiç vakit kaybetmeden tüm öğretmenleri çok sıkı bir disiplinle hizmetiçi eğitime tabii tutması, onlarla interaktif iletişime geçip sorunları ve çözüm yollarını tartışması, nitelikli dil öğretimi hakkında kafa yorması gerekmektedir.
Hiçbir şey yapamıyorsanız, Anadolu liselerindeki eğitim müfredatını diğer okullara aktarın.
Böyle giderse öğrencilerimiz İngilizce küfür etmekten başka bir şey bilmeden okullardan mezun olup gideceklerdir…


Yazarın Diğer Yazıları