Haşhaşi Muhafazakarlar

28 Şubat döneminde bizim “şimdiki” çok cesur ve gözü kara insanlarımız, yani muhafazakar tayfanın önemli elemanları, konjonktür gereği çocuklarını İmam Hatip Liselerinden alıp ya düz liseye veriyorlardı ya da açıktan okutuyorlardı.

Üniversiteye giden kızlarına başörtüsü taktırmıyorlar, herhangi bir direniş eylemlerine katılmalarına izin vermiyorlardı çocuklarının.

Kimisi dönemin Başbakanı olan Erbakan Hoca’ya; “Başörtülü kızlarımıza gün gelecek rektörler selam duracak” dediği için veryansın ediyorlardı.

Gazeteci Cüneyt Ülsever’in bir köşe yazısında; “Erbakan için İmam Hatipliler arka bahçe”, diye yazdığı için bu sözü Erbakan’a mal edip mallaşıyorlardı.

Erbakan’a yapılan zulme sesini çıkaramayan ve kadere değil de konjonktüre inanan bu muhafazakâr kardeşlerimiz, suçu Erbakan’a atıp rahatlıyorlar, rahatça açılıp saçılıyorlar rahatça şirketlerine başörtülü kızlarımızı almıyorlardı. Hatta aldıklarını da aman başıma bir iş gelir endişesiyle işten çıkarıveriyorlardı.

Binlerce öğrencimiz okuldan atılırken, binlerce öğretmenimiz, memurumuz işten çıkartılırken, askerlerimiz namaz kılıyor diye görevden el çektirilirken gıkını çıkarmayan bu sözüm ona Müslüman kardeşlerimiz cebini, itibarını, kariyerini düşünüyor, günü kurtarmaya yelteniyorlardı.

Haklıydılar kendi çaplarında, çapları o kadardı.

Şimdi gene bu bazı muhafazakâr kardeşlerimiz, toplum içinde mangalda kül bırakmayıp, alttan alta 28 Şubat’tan bin beter olan yapıya yani paralelcilere destek olmaya devam ediyorlar.

Gene kadere değil de bu ağzı bozuk, vatan haini, ülkesini İsrail’e peşkeş çeken Paralel İhanet Çetesi (PİÇ)’in okullarındaki eğitimin kalitesine iman etmiş, çocuklarını onların okullarından almaya çekinir hale gelmişlerdir.

Hani Allah her şeye kadirdi?

Hani bizim karnımızı Allah doyuruyordu?

Hani kaderden başka bize yol çizen yoktu?

Hala onların televizyonuna reklam verenler, bankalarıyla çalışanlar, hastanelerine tedavi olmaya gidenler, gazetelerini almaya devam edenler var.

Benim havsalam almıyor. 28 Şubat’ta Erbakan’a; Beceremedin artık git! Diyen bu Haşhaşilere verilen bu desteği anlamam mümkün değil.

Senin yatak odana kamera yerleştiren, senin başbakanını dinleyen ve bu dinlemeleri İsrail’e peşkeş çeken bu Yahudi uzantılarına dur demenin vakti gelmedi mi?

Koca ülkede yalnızca Tayyip Erdoğan ve Davutoğlu mu mücadele edecek bu kansızlarla?

Sen de elini taşın altına koymayacak mısın?

 Hala istikbalini onların eline mi bırakacaksın?

Bari çık adam gibi, ben Allah’tan çok onların vereceği eğitime inanıyorum. Ben de onlardan biriyim, ben de Haşhaşiyim, ben de Tayyip’e hırsız diyenlerdenim de ve biz de senin ne mal olduğunu bilelim.

Ak Partinin her türlü imkânlarından yararlanacaksın, zamanında darbe üstüne darbe yiyen Milli Görüş davasına ihanet edeceksin, şimdi de pişkin pişkin o Milli Görüş’ün gökdeleninde kendine yer kapıp, kapalı kapılar arkasında Haşhaşilerle iş tutacaksın.

Her dönemde korkak yaşamaktan bıkmadın mı? Utanmadın mı?

Bir gün de adam gibi yaşa be! Öleceksen de adam gibi öl!