AHİRETİ ÖNCELEYEREK DÜNYA NİMETLERİNDEN FAYDALANMAKTA BİR SAKINCA YOKTUR
DEVLETİN İHMALLERİ VE GENÇLİK
Sınırları Zorlarken 2025 Mesajı
Öğretmenlik Akademisi eğitim fakültelerine anlatılmalı
DELİLER, DAHİLER, KAPILAR, KÖPRÜLER SEN BEN O
Fedakârlık sırası yüksek gelir gruplarında…
DÜNYA EDEBİYATLARINDA ŞEHİR VE ŞEHİRLİ İNSAN
KAİNATIN AŞKI
Kaybedilen İki Puan
Zahmetten Kaçarak Rahmete Ulaşılabilir mi?
İnce Minaremizi İsteriz
İNSANIN KÖLELEŞTİRİLMESİ VE YENİDÜNYA DÜZENİ
Bugünlerde araçlarda kış lastiğinin önemi ve zamanı
ABD’nin Ortadoğu Haritası
Alfa Romeo Junior
Konyaspor Sezonun En İyi Oyununu Oynadı
ÖCALAN SİLAH BIRAKIN DERSE NE OLUR?
KONYALISIN ETLİEKMEK
Bu ülkede yaşayan insanların birbirine düşmesi için ellerinden geleni yapan karanlık odakların yediği haltlar gün yüzüne çıktıkça toplumumuzda hala kırılmayan bir direnç, bir ‘ötekiyi alt etme, ötekileştirme' çabası sürmektedir.
Ötekinden nefret öyle bir boyuta uzanmış ki, ne yaparsan yap fayda etmiyor artık. "Suyumu bulandırıyorsun.” Mantığı devre dışı kalmaktan yoksun.
Sivas olayları yıllar önce birileri tarafından tezgâhlanmış, bir sürü masum insan hunharca yakılmış, bir sürü cahil insan bu yakma olayında aktif görev üstlenmiştir.
Burada hem fikir olalım. Lafı eğip bükmeden, bu katliamda her kimin katkısı varsa lanetleyelim.
Sıkı durun hemen olayın üzerinden birkaç gün geçmeden, Başbağlar katliamına da aynı duyarlılığı gösterebilecek miyiz?
Sivas olayları ne kadar iğrençse Başbağlar katliamı da bir o kadar iğrençti. "Kanı kan ile yumazlar, kanı su ile yıkarlar.” Felsefemizi alt üst eden bir intikam çabasıydı Başbağlar.
Sivas'ta yapılanlar için, Devlet yıllar sonra özrünü dilemiş, Madımak Otelini bir müze haline getirmiş, hafiflemesi imkânsız da olsa yanan yüreklere su serpmiştir.
Ne yaparsan yap, ne kadar özür dilersen dile, ağzınla kuş bile tutsan yaranamayacağın bir kitle var bu ülkede.
Kimileri devletin bu hoşgörü elini bırak tutmayı, bunun altında yatan başka sebep var diyerek uzatılan eli reddedebiliyor.
Temmuz ayı geldiğinde medyamızın eli kalem tutan babayiğitleri de hala veryansın ediyor.
Hep aynı pencereden bakıp aynı manzarayı izleyen ve bir başka dünyaya sağır olan bu kör zihniyet sadece Sivas'ı görüp Başbağlar'a kör kalıyor.
Kör kalıyor çünkü onlar için Başbağlar'da katledilen, şehit düşen onlarca insanın bir ehemmiyeti yok. Varsa yoksa Sivas.
Bu kadar ağır saldırı üzerine eli kalem tutan muhafazakâr yazarların da savunmadan öteye geçmeyen bir duruşları yok. Saldırı- savunma ikileminde debelenip duruyoruz.
Sivas olaylarını Müslümanların üzerine yıkıp da Müslümanlara karşı açılan savaşı meşrulaştırmaya çalışanların Başbağlar sorusuna vermesi gereken cevapları var.
1.Başbağlar'da şehit edilen onlarca kişinin suçu neydi?
2.Sivas'taki katledilen, hunharca yakılanlar insandı da Başbağlar Köyündekiler insan değil miydi?
3.Omurgasız ve insanlıktan yoksun beyniniz neden bir Müslüman şehit olduğunda vicdanınızı devreye sokmaz?
Bir de muhafazakâr cenaha sorum var:
1.Sivas olayları bu kadar gündemde tutulurken, neden bir Başbağlar sorununu gündemde tutmayı beceremezsiniz?
2.Neden hep savunma tarafı siz olursunuz da diğer taraf çok haklıymış gibi saldıran taraf olur?
Kimse karnından konuşmasın, her iki katliamı da lanetleyen bir toplum olmadığımız sürece bizden adam olmaz, olmuyor da görüldüğü üzere.
Öğretmenlik Akademisi eğitim fakültelerine anlatılmalı
Üzerimize boca edilen kötü haberler
Sesi çok çıkanın haklı sayılması
Sesi çok çıkanın haklı sayılması
Devlet belediyelere dur demeli
Zulüm içimizde!
Konjonktür garantili kutuplaşma
Sorunlu değil sorumlu muhalefet
Savaş bize yaklaşıyor
Milattan önceki gençler